Mahmut Kar’dan Hizb-ut Tahrir Yargılamaları ve ByLock Açıklaması
30 Aralık 2017

Mahmut Kar’dan Hizb-ut Tahrir Yargılamaları ve ByLock Açıklaması

Köklü Değişim Medya

Köklü Değişim Medya

Haksız ByLock mağduriyetlerinin giderildiği şu günlerde Hizb-ut Tahrir Türkiye Medya Bürosu Başkanı Mahmut KAR, ByLock mağduriyeti ile İslami davet çalışmalarına yönelik haksız kararlara dikkat çekerek benzeri bir tespitin diğer mağduriyetler için de yapılması gerektiğini ifade etti.

MAZLUMDER tarafından organize edilen “Yargı Zulmüne Dur De” başlıklı basın açıklamasında konuşan Hizb-ut Tahrir Türkiye Medya Bürosu Başkanı Mahmut KAR, Gülen hareketine bağlı kişilerin şifreli haberleşme programı olarak ifade edilen ‘ByLock’la ilgili mağduriyetlerin giderilmesinde yaşanan gelişmelere atıf yaparak yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Mağduriyetlerin giderilmesi siyasi iradenin sorumluluğundadır. Nasıl ki Ergenekon ve Balyozla alakalı süreçte ‘bunlara kumpas kuruldu’ diyerek Ergenekon ve Balyoz sanıkları aklandı ve yüksek tazminatlarla ödüllendirildi ise Müslümanların mağduriyetleri konusunda da samimi bir irade ortaya koymasını istiyoruz, Hükümet’in. Sivas davası dâhil, 28 Şubat’tan bugüne kadarki tüm yargılamalarda tüm yapılan yargılamaları yeniden ele alsınlar. Nasıl ki ByLock’la alakalı tespitler yapılıp mağduriyetler gideriliyorsa, Sivas davasında ve sonrasındaki davalarla, Hizb-ut Tahrir davaları, Hizbullah davalarıyla alakalı da tespitler yapsınlar. Görecekler ki bu süreçte yüzlerce insan hiçbir suçu olmadığı halde mağdur olmuş, mahkûm edilmişler. Bu mağduriyetlerin giderilmesi Hükümetin sorumluluğundadır. Hükümet, bu konuyla alakalı ya bir yasal düzenleme yaparak bu süreci, bu sorunu çözüme kavuşturması gerekir ya da yargıyı yasalara uymaya mecbur bırakarak… Şu anda yargı, Meclis’ten çıkan yasalara uygun karar almıyor; Terörle Mücadele Yasası’na uygun kararlar almıyor. Yargıtay kendini yasanın üstünde görüyor. Hükümetin sorumluluğu bu sorunu bir an önce çözüme kavuşturmaktır.”

Özgür-Der Başkanı Rıdvan KAYA da Mahmut Kar’ın dikkat çektiği hukuksuz ByLock yüklemesi tespitlerinde olduğu gibi tespitlerin yapılabileceğini ifade ederek şunları söyledi:

“Mahmut kardeşim de dikkat çekti: gerçekten çok dikkat çekici bir olaydır; bakın: düne kadar “ByLock’la alakalı mağduriyetler var” dediğimiz zaman, bu mağduriyetleri dile getirdiğimiz zaman “vay siz kriptosunuz, fetöcüsünüz, mücadeleyi sulandırmaya çalışıyorsunuz” diye vahşice ahlaksızca saldıran insanlar, bugün bakıyorsunuz hiç bir şey yokmuş gibi -11 bin kişiden bahsediliyor, belki daha kimler var, belki binlerce kişi olabilir elbette. Sadece bunlarla sınırlı bırakmamak lazım olayı ama- 11 bin kişiyle alakalı hiçbir suçluluk psikolojisi duymuyorlar. “Ya biz bu insanlara zulmettik, işten attık, mağdur ettik, çevrelerinde bu insanları lekeledik. Dolayısıyla bizde hata vardır” demiyorlar. Doğru “FETÖ” suçludur, FETÖcüler bu işlere kumpas kurmuşlardır… Peki, bu kumpasa alet olanların hiç suçu yok mu? Bu kumpası hazırlayanları suçlayalım da peki bu kumpasta insanları mağdur edenlerin en azından özür dilemeleri gerekmiyor mu? Bununla alakalı “ya biz haksızlık yaptık, dolayısıyla biraz daha dikkatli davranalım. Bundan sonra başka insanları mağdur etmeyelim” demeleri gerekmiyor mu? Bu anlamıyla açıkçası iktidar sahiplerinin bu noktada fazlasıyla tavır değiştireceklerine ümidim yok.”