Kur'an Hocası Kadın, Kapısı Kırılarak Tutuklandı
21 Kasım 2017

Kur'an Hocası Kadın, Kapısı Kırılarak Tutuklandı

Ajanslar-Köklü Değişim Medya

Köklü Değişim Medya

Diyarbakır'da 90'lı yılları hatırlatan bir olay yaşandı. Camide Kur'an-ı Kerim dersi verdiği için hüküm giyen engelli kadının evine koçbaşı kullanılarak ve onlarca özel harekât polisinin katılımıyla bir baskın düzenlendi.

Kur'an dersi verdiği için 2004 yılında gözaltına alınan ve hakkında dava açılan 4 çocuk annesi kadın, hakkındaki dava mahkûmiyetle sonuçlanınca, akşam saatlerinde evinin kapısı koçbaşıyla kırılarak çocuklarının gözleri önünde gözaltına alındıktan sonra cezaevine götürüldü.

A.O. isimli Kur'an öğreticisi kadının daha sonra Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevine götürüldüğü öğrenildi.

Edinilen bilgilere göre, baskında kadın ve evdeki kız çocukları yere yatırılarak rencide edildi. Evin içine postallarıyla giren özel harekât polislerinin, kız çocukların başlarını örtmelerine dahi izin vermedikleri ve hakaretler savurdukları belirtildi. Baskın anında ve evde yapılan aramada mahalle muhtarını dahi çağırma gereği duymayan polis, hakkında tutukluma kararı verilen cami müdavimi, Kur'an hocası kadını gözaltına aldı. Sonrasında ise Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevine götürdü.

Vicdanları yaralayan olaya ilişkin konuşan A.O.'nun avukatı Mirhan Özbekli, müvekkilinin insanlığa sığmayacak bir şekilde tutuklandığını söyledi ve şunları ekledi:

"Bu akşam saatlerinde engelli olan müvekkilimin evine onlarca özel harekât polisinin katılımıyla baskın düzenlendi. Baskında müvekkilimin evinin kapısı koçbaşıyla kırılmak suretiyle ve postallarla içeri girildi. Baskında müvekkilimin kız çocukları yere yatırıldı, evin içi dağıtıldı. Daha sonra müvekkilim gözaltına alınarak Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevine götürüldü."

Müvekkilinin sadece İslami kimliğinden dolayı cezalandırıldığını vurgulayan Özbekli, "Müvekkilim 2004'te cami çalışmalarından dolayı, yani Kur'an-ı Kerim dersi verdiği için gözaltına alınmış daha sonra tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı. Dava sürecinin sonunda müvekkilim hakkında mahkûmiyet kararı verildi. Temyizde olan dava hakkında Yargıtay mahkûmiyet kararını onaylamış. Evet, sırf cami çalışmalarından dolayı, Kur'an dersi verdiğinden dolayı." dedi.

Özbekli, "Şu anda binlerce, on binlerce hükümlü var dışarıda, ama devlet gidip almıyor. Çünkü cezaevlerinde yer yok. Bu hukuksuzluk ise bilinçli ve adeta zevk alınarak yapıldı. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının özel talimatı ve çalışmasıyla tüm bunlar yapıldı. Ankara'daki yetkililer de bu durumdan haberdar olabilir. Bu vicdanları yaralayan olay kabul edilir gibi değildir." ifadelerini kullandı.

"Kamuoyu, İslami kimliklerinden dolayı cezaevinde bulunan 28 Şubat ve FETÖ yargısı mağduru mahkûmların serbest bırakılmalarını beklerken, böyle bir hukuksuzluk kabul edilemez." diyen Özbekli, yetkililere bu hukuksuzluğu durdurmaları çağrısında bulundu.

Cumhuriyet tarihi boyunca mağdur edilen Müslümanların durumu AK Parti Hükümeti döneminde de devam ediyor. İslami duyarlılığa sahip kişilere ve cemaatlere yapılan operasyonlar, bütün AK Parti Hükümetleri döneminde de devam etti.

İktidarının ilk yıllarında muktedir olamadık edebiyatıyla Müslümanları oyalayan AK Parti, muktedir olduğu dönemlerde de Müslümanları mağduriyetini gidermedi. “FETÖ” yargısının oluşturduğu mağduriyetleri gidermesi beklenirken, 15 yıllık “tek parti” iktidarının ardından bugün hala Müslümanların inançlarından ötürü 28 Şubat sürecinde yaşanan hukuk zulmünün uygulanıyor olması asla kabul edilir bir durum değildir.

İrtica ile mücadele adıyla Müslümanlara kurulan kumpas davalarında başta Hizb-ut Tahrir olmak üzere Vasat, El Kaide, Hizbullah, Tahşiye, Tevhid-Selam ve Kudüs Ordusu vb. davalarla Müslümanlara yüz yıllarca cezalar kesilmiş olup, bu davaların bazıları hala Yargıtay aşamasında devam etmektedir.

Türkiye’de mevcut hukuk sistemi, Müslümanlara yönelik düşman ceza hukuku anlayışında uygulanmakta olup, bu anlayış Müslümanların mağduriyetini artırırken, iktidarı boyunca AK Parti’yi de laik rejimin bekasını gözeten siyasi varlık olmaktan öteye taşımadı.