Konya'nın Selçuklu ilçesinde yaşayan bir çift ve iki çocukları, evlerinde ölü bulunurken, Şanlıurfa'da bir anne, 8 ve 14 yaşlarındaki iki kızını öldürdükten sonra intihar etti.

Hükümet 2025 yılını “Aile Yılı” ilan ederken, Türkiye’de uygulanan kanun ve düzenlemelerle aile kurumu ve toplumun düştüğü içler acısı durum yaşanan facialarla gözler önüne seriliyor.

Konya’nın Selçuklu ilçesindeki olay Parsana Mahallesi Murat Sitesi C2 Blok'ta bir daireden silah sesleri duyulması üzerine komşuların polise ihbarda bulunması ile ortaya çıktı.

Olay yerine gelen polis ekipleri, evde anne Canfeda (51), baba Nurettin (50) ve oğulları Hasan Can (18) ve Ali Tunç'u ölü halde buldu.

Evin 28 yaşındaki oğlu Ali Tunç'un anne ve babası ile kardeşini öldürdükten sonra aynı silahla intihar ettiği iddia edildi.

Konya Valiliğinden açıklama:

"19.50 sıralarında bir ihbar üzerine Selçuklu ilçesi Parsana Mahallesi'nde bulunan ikamete derhal intikal edilmiş, evde 4 kişinin cansız bedenine rastlanılmıştır. İlk belirlemelere göre olayın aile içi bir cinayet olduğu değerlendirilmektedir. Konuyla ilgili çok yönlü soruşturma başlatılmıştır."

Bir Aile Faciası da Şanlıurfa’da Yaşandı

Şanlıurfa'da bir anne, 8 ve 14 yaşlarındaki iki kızını öldürdükten sonra kendi yaşamına son verdi.

Bir süre önce eşinden ayrılan ve iki kızıyla yaşayan 38 yaşındaki kadının evinden gelen silah seslerini duyanlar polise ihbarda bulundu.

Eve giren polisler anneyle 8 ve 14 yaşındaki iki kızını hareketsiz halde buldu. Serap Yamaca'nın kızlarından birini içine ilaç koyduğu serumla, diğerini ise silahla öldürdüğü belirlendi. Daha sonra da kendi yaşamına son verdiği anlaşıldı.

Olay yerinde yapılan ilk incelemelere göre, Mehmet Akif İnan Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde bilgi işlem görevlisi olarak çalışan Serap Yamaca’nın ekonomik ve psikolojik sorunlar yaşadığı ve bu nedenle cinnet getirmiş olabileceği düşünülüyor.

"Aile Yılı"nı İlk Ayında İki Aile Yok Oldu

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2025 yılının ilk kabine toplantısının ardından yaptığı açıklamada 2025'i 'Aile Yılı' olarak ilan etmişti. Doğurganlıktaki tablonun Türkiye açısından varoluşsal bir tehdit olduğunu vurgulayan Erdoğan, yıl boyunca Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı koordinasyonunda "aile yapısının korunması, güçlendirilmesi ve gelecek nesillere sağlam bir miras olarak aktarılması için" kapsamlı çalışmaların yürütüleceğini belirtmişti. Bu kapsamda yeni evlenenlere faizsiz kredi ve her doğan çocuğa maddi yardımlar yapılacağını açıklamıştı.

2004 yılından zinanın serbest edilmesi ardından “İstanbul Sözleşmesi”nin imzalanması ailedeki çöküşü hızlandıran etkenler arasında yer aldı. Gelen tepkiler sonucu İstanbul Sözleşmesi feshedilse de çıkarılan uyum yasalarıyla uygulanmaya devam ediyor. Batı’dan ithal kanunlar, alkol, kumar ve uyuşturucunun yaygınlaşması da aile ve toplumun çöküşündeki etkenler olmasına rağmen maddi yardımlarla ailenin ayakta tutulacağı varsayımından hareketle çalışmalar yürütülüyor.