Köklü Değişim Medya
Hizb-ut Tahrir davası çerçevesinde tutuklanarak bir yıldır hapiste bulunan Uzeir Abdullayev ve Teymur Abdullayev’in annesi Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e mektup yazdı.
Rusya'nın işgali altındaki Kırım’da Hizb-ut Tahrir davası çerçevesinde tutuklanan Kırımlı Müslümanlar Uzeir Abdullayev ve Teymur Abdullayev’in annesi, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e mektup yazarak Kırım Müslümanlarına karşı yapılan baskıları durdurulmasını talep etti.
Dilara Abdullayeva’nın yazdığı mektupta şu ifadeleri kullandı:
“Bu zulmü, halkımızın aşağılanmasını durdurun. Ne elde etmek istiyorsunuz? Kırım’da teröristlerin, herhangi bir terör örgütünün olmadığını herkes biliyor. Örgütler uyduruluyor, düzmece cezai davalar uyduruluyor ve düzmece kararlar veriliyor. Şu an 1937 yılında değiliz. Bu şekilde Kırım Tatarlarından, Müslümanlardan kurtulmak istediğinizi düşünmeye başlıyoruz. Onlar suçlanabilir, yok edilebilir ve Müslümanlarsa bu terörist anlamına geliyor. Kapalı olarak düzenen duruşmalar aleniyet ilkesinin ihlalidir. Kırım Tatarlarına karşı yapılan baskıları, Müslümanlara uygulanan zulmün durdurulmasını talep ediyoruz ve onları serbest bırakmaya çağırıyoruz.”
Dilara Abdullayeva’nın yazdığı mektup, 23 Ekim tarihinde Rusya Cumhurbaşkanlık İdaresi’ne gönderildi.
Bilindiği gibi Rusya tarafından işgal edilen Kırım’da Akmescit’in Kırım Tatarlarının toplu olarak ikamet ettiği Kamenka semtinde ve Stroganovka (Mamak) köyünde 12 Ekim 2016 tarihinde Kırımlı Müslümanların evlerinde yasa dışı aramalar yapıldı.
Aramaların Hizb-ut Tahrir davası kapsamında yapıldığı bildirildi. Aramalardan sonra gözaltında alınan Teymur Abdullayev, Rusya’da yasak olan Hizb-ut Tahrir’i organize etmekle, Rüstem İsmailov, Emil Cemadinov, Uzair Abdullayev ve Ayder Saledinov ise Rusya’da yasaklamış Hizb-ut Tahrir’in faaliyetlerine katılmakla suçlandı.
Hizb-ut Tahrir davası bahanesiyle Rusya Federal Güvenlik Servisi (FSB) işgal edilen Kırım’da muhalif Kırım Tatarları ve Müslümanlara karşı baskı uyguluyor. Terörizm şüphesi ve aşırıcılıkla mücadele bahanesiyle işgalci kolluk kuvvetleri evlere baskın, yasa dışı aramalar düzenliyor ve insanları tutukluyor, Sovyetler zamanında uygulanan cezalandırıcı tıp yöntemlerini kullanıyor.
Rus işgalcilerin suçlamalarının aksine Hizb-ut Tahrir, 50’den fazla ülkede çalışmakta olup, hiçbir şiddete bulaşmadığı ve şiddete temelden karşı olduğu resmi makamlar dahil herkesçe malumdur.
Buna rağmen işgalci Ruslar tarafından terörle suçlanmakta ve Kırımlı Müslümanların evlerine hukuksuz baskınlar yapılarak cezaevine atılmaktadırlar.
Tutuklanan Müslümanların suçu neydi ki; evlerine baskınlar yapılıp, hapse mahkum ediliyorlar?! Mesela, uyuşturucu ticareti mi yaptılar? Adam mı öldürdüler? Hırsızlık mı yaptılar? Birinin namusuna el mi uzattılar? Hayır! Hiç biri değil…
Bilakis işgalcilere göre onların tek suçu, #Hizb-ut Tahrir saflarında, Nübüvvet Minhacı Üzere Raşidi Hilafeti ikame etmek ve İslami hayatı yeniden başlatmak için çalışmalarıdır!!