İran: “Hiçbir Koşulda ABD İle Savaşa Girmeyeceğiz”
23 Mayıs 2019

İran: “Hiçbir Koşulda ABD İle Savaşa Girmeyeceğiz”

Ajanslar-Köklü Değişim Medya

Köklü Değişim Medya

İran Meclisi Ulusal Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu Başkanı Haşmetullah Felahetpişe, ülkesinin doğrudan veya dolaylı olarak ABD ile savaşmayacağını söyledi.

İran'ın bölgede kontrol ettiği silahlı gruplar üzerinden ABD'ye karşı doğrudan savaş yerine vekâlet savaşına girebileceğine dair yorumların sorulması üzerine Felahetpişe, "Hiçbir şekilde hiçbir tür savaşa girmeyeceğiz. İran tarafından hiçbir grup vekâlet savaşına girdiğini ilan edemez" dedi.

Birleşik Arap Emirlikleri'ndeki (BAE) El-Fuceyra Limanı yakınlarında geçen hafta petrol tankerlerinin sabotaja uğramasının İran'la ilgisinin olmadığını söyleyen Felahetpişe, "Savaş başlatmamak İran'ın siyasetidir. Bu yüzden bu tür eylemlerin bizim siyasetimizle bir ilgisi yok. Biz olayla ilgili soruşturmanın sonuçlanmasını bekliyoruz ve bu gibi eylemlerin şüpheli olduğuna inanıyoruz" ifadelerini kullandı.

Felahetpişe, bölgedeki bazı aktörlerin ABD'yi Orta Doğu'da savaşa çekmek istediğini sözlerine ekledi.

Felahetpişe’nin bu yorumları, ABD Başkanı Trump’ın, ülkesinin 2015 yılında Tahran ile imzalanan nükleer anlaşmadan çekildiğini açıklamasından bir yıl sonra ABD ile İran arasındaki gerginliklerin arttığı bir dönemde geldi.

Yemen’de İran tarafından desteklenen Husiler, Suudi Arabistan’daki iki petrol pompa istasyonuna drone ile düzenlenen saldırıyı üstlenmişti.

Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), geçtiğimiz hafta Fuceyra yakınlarında dört ticari tankerin sabotaja maruz kaldığını duyurmuş, Washington saldırıların ardından Tahran’ın olduğunu ima etmişti.

İran, ABD’nin En Sadık İşbirlikçisi

Bölgesel güç yönünden İran, ABD’ye en sadık işbirlikçi ülkelerden biridir. Amerika’nın menfaatleri neyi gerektiriyorsa İran o adımları atmaktan asla geri durmaz.

İran’ın ABD’ye olan bu sadakati, Afganistan işgali, Körfez savaşı ve Suriye devriminde net olarak kendini gösterdi.

Bölgede Yahudi varlığına karşı düşmanca sözler sarf edilse de, başta İran olmak üzere bölge ülkeleri “İsrail”e karşı tek bir mermi atmış değillerdir. Bu koruma çemberi, bölge ülkelerinin Müslüman halklara karşı ikiyüzlü siyasetlerinin içyüzünü göstermektedir.