Irak Kamplarında “Çocuk ve Kadınlara” Sistematik Cinsel Saldırı
25 Ocak 2019

Irak Kamplarında “Çocuk ve Kadınlara” Sistematik Cinsel Saldırı

Ajanslar

Köklü Değişim Medya

Irak'ta IŞİD’li iddiasıyla kamplarda tutulan kadın ve çocuklar, sistematik tecavüz ve cinsel istismara maruz kalıyor.

Irak topraklarında IŞİD'in fiili hâkimiyeti altında bulunan bölgelerin tamamı İran destekli Şii milisler ve Bağdat hükümeti tarafından ele geçirildi. Musul'un da insan hakları ihlalleriyle gündeme oturan bir saldırı sonrası ele geçirilmesi, bölgede yeni bir insani krize kapı araladı.

Sistematik Tecavüz ve Cinsel İstismar

Irak'ta Sünni nüfusun yoğun olarak yaşadığı bölgelerde kurulan mülteci kamplarında yaşamaya çalışan on binlerce sivil, her gün insan hakları ihlalleriyle yüz yüze. Bunlardan en yaygını, kadınlara yönelik sistematik tecavüz ve cinsel istismarlar.

Mülteci kamplarında yaşamına devam etmeye çalışan kadın ve çocuklar, IŞİD mensuplarının aileleri oldukları iddiasıyla potansiyel suçlu muamelesi görüyorlar.

Yerel aktivistlere göre bölgedeki kamplarda toplam 20 bin civarı aile ve 100 bini aşkın insan var. Bunların çoğunluğunu kadın ve çocuklar oluşturuyor. IŞİD’li olarak suçlanan ve sıfıra yakın imkânla hayatta kalmaya çalışan bu aileler, Irak'ta en büyük insani krize, saldırıya maruz kalmış durumda.

Açlık ve Susuzluk Hayatı Zorlaştırıyor

Uluslararası Af Örgütü, kadın ve çocukların evlerine dönmelerine izin verilmediğini, kamplarda zorla tutulduklarını, gıda ihtiyaçlarının karşılanmadığını rapor ediyor.

Af Örgütü'ne göre kamplarda yaygın olan en büyük trajedilerden birisi de cinsel şiddet. IŞİD'in elindeki Musul'a yönelik saldırı sırasında da İran destekli Şii milislerin, şehirdeki kadınlara yönelik sistematik tecavüzler gerçekleştirdiği bildirilmişti.

Söz konusu kamplarda kalan birçok kadın, Bağdat güvenlik güçleri tarafından her gün sistematik bir şekilde cinsel şiddete maruz kalıyor.

Yerel kaynaklar, kamplardaki kadınların her an tecavüze uğrama korkusuyla yaşadığını, günlük normal hayatlarına devam edemediğini belirtiyor. Tecavüz mağduru kadınlar, saldırganların Irak güvenlik güçleri ve Haşdi Şabi milisleri olduğunu, kendilerinin bağlantısı olmadığı halde IŞİD mensubu olmakla suçlandıklarını aktarıyor.

Kamplardaki kadın ve çocukların güvenliğini sağlamak için ne Bağdat hükümetinden ne de uluslararası kurumlardan herhangi bir uygulama ortaya konulmuş değil. Yerel kaynaklar ayrıca kamplardaki erkeklerin tamamına yakınının IŞİD üyesi olmakla suçlanarak öldürüldüğünü yahut tutuklandığını aktarıyor.

Kadınlar İlişkiye Mecbur Bırakılıyor

İnsan hakları kuruluşları ve yerel aktivistler, kamplardaki cinsel şiddetin bir diğer ayağının da kadınların cinsel ilişkiye mecbur bırakılması olduğunu belirtiyor. Çoğunluğu yerleşim yerlerinden uzak, çöl bölgelerinde bulunan kamplara gerekli olan yaşam malzemelerinin girmesi oldukça zor. Kamplara açılan yollar ise Irak güçlerinin ve Şii Haşdi Şabi milislerinin kontrolünde.

Bu şartlar altında kamplarda kısılmış durumda olan kadınların, çocukların açlık ve susuzluktan ölmemesi için, insani yardım karşılığında cinsel ilişkiye mecbur bırakıldığı rapor ediliyor. Daha önce de Suriye'de birçok mülteci kampında kadınların, gerekli yaşam malzemelerine erişim için cinsel ilişkiye mecbur bırakıldığı bildirilmişti.

İnsan hakları kuruluşları söz konusu durumu da bir tür cinsel saldırı olarak kabul ediyor. Söz konusu kamplardaki kadınların önemli bir kısmının, ailelerini hayatta tutabilmek için başka bir alternatifi bulunmuyor. Özellikle oldukça küçük yaştaki çocuklara sahip olan kadınlar Irak hükümeti yetkilileri ve Şii milislerin hedefinde.

Uluslararası insani yardım görevlilerinin de, kamplarda tutulan kadınların hayatla ölüm arasındaki çaresizlik durumunu istismar ettiği ifade ediliyor.

"Yeni Bir IŞİD Tohumları Atılıyor"

Yerel kaynaklar, "IŞİD mensuplarının aileleri" olmakla itham edilen kadın ve çocukların cinsel istismarının korkunç boyutlara ulaştığını söylüyor. Güvenlik güçleri ve Şii milislerin istismar ve saldırıları, kampların tamamında yaygın bir durum halini almış vaziyette.

Bölgede tecavüzler ve istismarlar neticesinde çok sayıda kadının hamile kaldığı, bazı kadınların ilkel şartlarda kürtajla bu bebekleri aldırmaya çalıştığı belirtiliyor.

Kamplar birer toplama kampı halini almış durumda. Uluslararası bir sivil toplum kuruluşunun yöneticisi, yaşananları şu sözlerle özetliyor: "Eğer şu an 10 yaşındaysanız, yiyeceğiniz yoksa size yardım eden yoksa ve anneniz hayatta kalmak için cinsel istismara uğruyorsa ve tüm Irak toplumu IŞİD bahanesiyle sizi suçluyorsa, iki, üç, dört sene sonra ne yaparsınız? Bu açık. Gelecek savaşın tohumları burada atılıyor."