İngiliz Beslemesi BAE Dışişleri Bakanı’ndan, Fahreddin Paşaya Çirkin Saldırı
21 Aralık 2017

İngiliz Beslemesi BAE Dışişleri Bakanı’ndan, Fahreddin Paşaya Çirkin Saldırı

Ajanslar-Köklü Değişim Medya

Köklü Değişim Medya

İslam'ı ve Müslümanları temsil etmeyen yöneticiler ihanette sınır tanımıyor. BAE Dışişleri Bakanı Abdullah bin Zayed, Medine Müdafaası kahramanı Fahreddin Paşayı, 'hırsız' olarak niteleyen küstah bir tweeti paylaşma cür’eti gösterdi.

İngiliz mandası BİRLEŞİK Arap Emirlikleri’nin Dışişleri Bakanı Abdullah bin Zayed dün akıl ve idrak dışı bir edepsizlik edip Iraklı birinin attığı tweet’i paylaştı.

Tweet’te, Birinci Dünya Savaşı’nın sonlarına doğru İngiliz tehdidi altında bulunan Medine’deki kutsal emanetleri kurtarıp İstanbul’a getiren Fahreddin Paşa “hırsızlıkla” suçlanıyordu.

İngiliz güdümünde olan BAE’nin İngiltere arkasında olmasa, Dışişleri Bakanı Abdullah bin Zayed, acaba bu cesareti gösterebilir miydi? Böylesi bir iftirayı yayınlaması BAE Dışişleri Bakanı Abdullah bin Zayed adına bir utançtır.

Fahreddin Paşa Allah’a ve Rasulüne bağlılığını Medine müdafaasında ispatladı. Bugün İslam'ı ve Müslümanları temsil etmeyen yöneticiler ihanette sınır tanımadan Amerika ve İngiltere’ye bağlılıklarını icraatleri ile gösteriyorlar.

İşte en son Kudüs gasıp Yahudi “İsrail’e” teslim edilirken, şimdide sırada bir diğer kutsalımız Allah korusun “Medine ve Mekke” mi var?

Fahreddin Paşa’nın Çekirgeli Müdafaası

Fahreddin Paşa, İngilizler’in desteğindeki Şerif Hüseyin’e bağlı çetelerin iki buçuk sene boyunca kuşattıkları Medine’yi bin bir türlü yokluk içerisinde ve hattâ açlıktan çekirge yiyerek muhafazaya çalıştı. Mondros Mütarekesi’ne rağmen teslim olmayı reddetti ama tâkatinin tükenmesi üzerine geçmiş asırlarda İstanbul’dan Hazreti Muhammed SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in kabrine gönderilmiş olan hediyelerle kutsal emanetleri İngiliz tehlikesinden korumak için İstanbul’a getirdi.

Fahreddin Paşa bugün bir kısmı Topkapı Sarayı’nın Hazine ve Kutsal Emanetler Dairesi’nde sergilenen bu eşyaları İstanbul’a getirmeyip de Medine’de bıraksaydı şimdi hemen hepsini büyük ihtimalle Londra’da, British Museum’da görürdük!