Köklü Değişim Medya
ABD Başkanı Trump’ın, Kudüs’ü Yahudi varlığının başkenti kabul ettiğini açıklamasının ardından Kudüs, Türkiye ve Dünya gündemine oturdu. Haber ajansları da çeşitli infografiklerle bu konuyu gündemlerine aldılar. Hazırlanan kimi infografiklerde Filistin’in Yahudi varlığınca işgalinin tarihsel süreci işlenirken, kimisinde de “İsrail” ile İslam ülkeleri arasındaki askeri kuvvetlerin karşılaştırılması yapıldı.
İşte o infografiklerden bazıları:
İİT Toplanıyor
Cumhurbaşkanı Erdoğan Trump’ın açıklamalarına tepki olarak İslam İşbirliği Teşkilatı’nın (İİT) İstanbul’da toplanması için çağrı yapacağını söylemişti. Bu çağrının ardından İİT yarın İstanbul’da toplanıyor. Toplantıdan çıkacak kararlar ise merakla bekleniyor.
Hizb-ut Tahrir’de Kudüs’ü Kurtarmanın Reçetesi
Öte yandan Hizb-ut Tahrir Türkiye Medya Ofisi resmi web sayfası, 10 Aralık 2017 tarihinde “Kudüs’ü İşgalci Yahudi Varlığından Kurtarmanın Reçetesi Bellidir” başlıklı bir Basın Açıklaması yayımladı.
Kudüs’ü İşgalci Yahudi Varlığından Kurtarmanın Reçetesi:
“Bizler Hizb-ut Tahrir / Türkiye olarak; Kudüs ve tüm Filistin için köklü ve yegâne çözümü yeniden sizlere sunuyoruz. Muhakkak ki bir sorunun köklü çözümü, o sorunun asli unsurlarını ortadan kaldıran çözümdür. Bunun için köklü çözüm, asıllarına ulaşıncaya kadar sorunun anlaşılmasında derinleşmek, ardından da soruna ilişkin sağlıklı çözümü ortaya koymaktır.
1- Filistin meselesi, sadece Filistin halkının ve Arapların meselesi değildir. Bilakis o, İslami bir meseledir. En yalın haliyle kâfir Amerika ile İngiltere’nin desteği ve Müslümanların başındaki hain yöneticilerin yardımları ile Yahudiler tarafından gasp edilmiş İslami bir toprak ve İslami bir mukaddesat meselesidir. O Filistin toprağı ki, Müslümanların kanlarıyla fethedilmiştir. Orada, bir şehidin kanının akmadığı veya bir süvarinin tozunu kaldırmadığı veya bir mücahidin ayak basmadığı tek karış toprak yoktur. O topraklar, tüm Müslümanların toprağıdır. İster küçük, ister büyük olsun, onun herhangi bir parçasından vazgeçmek Allah’a, Rasulü’ne ve Mü’minlere ihanettir!
2- Yahudiler Filistin’i zorla gasp ettiler. Gasp ise ne mülkiyetin vakıasını değiştirir, ne mülkü, mülkün sahibinden gasp edene geçirir, ne de gaspın zamanla geçerlilik kazanmasını sağlar. Gasp edilen şeyi, gasp edenden tamamen geri alınıncaya kadar savaşmak ise İslam’ın tek hükmüdür. Bunun dışında gasp edene meşruiyet sağlayacak her türlü girişim ve alaka haramdır.
3- İslami hükümlere aykırı her türlü tasarruf batıldır. Dolayısıyla Filistin toprağının statüsü hakkında Yahudilere verilen tavizlerin tamamı batıldır ve yok hükmündedir. Yeryüzündeki hiçbir merci, Allah’ın haram kıldıklarını helal kılamaz. Haram, kıyamete kadar haramdır, helal de kıyamete kadar helaldir.
4- İslam; Müslümanların beldeleri hakkında parçalanmışlığı, bölünmüşlüğü ve aralarında sınırlar bulunmasını kesinlikle haram kılar. Çünkü bu sınırlar, sömürgeci kâfirlerin icadıdır. Sömürgeciler “böl ve yönet” ilkesine göre üzerlerindeki tahakkümlerini kolaylaştırmak için Müslümanları ve beldelerini böyle parçalamışlardır. Müslümanların bu bölünmüşlüğü kabullenmeleri, onaylamaları ve ortadan kaldırmak için çalışmamaları haramdır.
5- Hem Yahudiler, hem de Nasranîler, Müslümanların en azılı düşmanlarıdır. Zira Allahu Teâlâ şöyle buyurmaktadır: وَلَن تَرْضَى عَنكَ الْيَهُودُ وَلاَ النَّصَارَى حَتَّى تَتَّبِعَ مِلَّتَهُمْ “Sen onların dinlerine tabi olmadıkça Yahudiler ve Nasranîler senden asla razı olmazlar.” [Bakara 120] Yine Rabbimiz şöyle buyurmaktadır:* إِنَّمَا يَنْهَاكُمُ اللَّهُ عَنِ الَّذِينَ قَاتَلُوكُمْ فِي الدِّينِ وَأَخْرَجُوكُم مِّن دِيَارِكُمْ وَظَاهَرُوا عَلَى إِخْرَاجِكُمْ أَن تَوَلَّوْهُمْ وَمَن يَتَوَلَّهُمْ فَأُوْلَئِكَ هُمُ الظَّالِمُونَ “Allah, ancak sizlerle Din hususunda savaşan ve sizi yurdunuzdan çıkaran ve sizin beldelerinizden çıkarılmanıza yardım etmiş olan kimselerle dostluk kurmanızı kesin olarak yasaklar. Her kim onlarla dostlukta bulunacak olursa işte onlardır zalimler.” [Mümtehine 9] Dolayısıyla onlarla birlikte hareket etmek, dost olmak ve müttefiklik yapmak gaflettir, sefihliktir.
Ey Müslümanlar! İşte tüm bunlardan dolayı Filistin meselesi, Müslümanlar için ölüm kalım meselesidir. Bu mübarek beldenin Allah yolunda yapılacak bir cihad ile Yahudilerin elinden geri alınması vaciptir. Allahu Teâlâ şöyle buyurmaktadır: وَمَا لَكُمْ لاَ تُقَاتِلُونَ فِي سَبِيلِ اللّهِ وَالْمُسْتَضْعَفِينَ مِنَ الرِّجَالِ وَالنِّسَاء وَالْوِلْدَانِ الَّذِينَ يَقُولُونَ رَبَّنَا أَخْرِجْنَا مِنْ هَذِهِ الْقَرْيَةِ الظَّالِمِ أَهْلُهَا وَاجْعَل لَّنَا مِن لَّدُنكَ وَلِيًّا وَاجْعَل لَّنَا مِن لَّدُنكَ نَصِيرًا “Size ne oldu da Allah yolunda ve "Rabbimiz! Bizi, halkı zalim olan bu beldeden kurtar, bize tarafından bir sahip gönder, bize katından bir yardımcı yolla!" diyen zavallı erkekler, kadınlar ve çocuklar uğrunda savaşmıyorsunuz!” [Nisa 75] Kudüs’ün ve Mescid-i Aksa’nın kurtarılması binlerce şehide mal olsa bile, bu kutsal beldenin geri alınması ve Yahudilerin köklerinin kazınması şer’i bir yükümlülüktür. Dolayısıyla işgali ortadan kaldıracak tek çözüm, Müslümanlardan oluşan orduların derhal harekete geçmesidir.
NATO’nun ve sömürgeci kâfirlerin talepleri üzerine orduları harekete geçirip, İslam’ın hükümleri için, Kudüs ve Filistin için harekete geçirmeyen yöneticilere ve komutanlara gelince; Rabbimiz onların durumlarını şöyle tasvir etmektedir:
لاَّ يَتَّخِذِ الْمُؤْمِنُونَ الْكَافِرِينَ أَوْلِيَاء مِن دُوْنِ الْمُؤْمِنِينَ وَمَن يَفْعَلْ ذَلِكَ فَلَيْسَ مِنَ اللّهِ فِي شَيْءٍ
“Mü’minler, Mü’minleri bırakıp da kâfirleri dost edinmesinler. Her kim bunu yaparsa, artık hiçbir şekilde onun Allah ile bağı kalmamıştır.” [Ali İmran 28] Çünkü onlar, Allah’ı bırakıp Allah’ın, Rasulü’nün ve Mü’minlerin düşmanı olan sömürgeci kâfirleri dost edinmişlerdir. O halde işgali ortadan kaldıracak bu cihadı Raşid bir Halife’den başka kim başlatabilir? Kudüs’ü Ömer [RadiyAllahu Anh] gibi bir Halife fethetti, bir başka Halife komutan Selahaddin ile esaretten kurtardı, Abdülhamid gibi bir Halife ise bir karış toprağından bile vazgeçmedi! Allah’ın izniyle yeniden bir Halife bu zilleti ve işgali ortadan kaldıracaktır!
Dolayısıyla İsra ve Miraç topraklarından Yahudi varlığını söküp atmanın tek çözümü Hilafet’tir. Öyleyse her kim Kudüs kurtulsun istiyorsa, Hilâfet için çalışsın!”
İlgili haberler:
•Kudüs’ü İşgalci Yahudi Varlığından Kurtarmanın Reçetesi Bellidir