Deprem bölgesinde afeti yaşayan ve evsiz yurtsuz kalan Suriyeli muhacirlere bir darbe de Göç İdaresi’nden geldi.
Önce Esed rejimi sonra Irkçı kemalist muhalefetin provokasyonları ve oluşan nefret ve son olarak Suriyeli muhacirleri muhalefetin oluşturduğu atmosfere boyun eğen hükümet, Göç İdaresi’nin “kamuya ait yurt ve misafirhanelerde kalmasına izin verilmeyecek” kararıyla son darbeyi vurdu.
Depremi fırsat bilen ve gergin ortamı, kasıtlı olarak Afgan ve Suriyeli muhacirleri hedef gösteren yalan yanlış sosyal medya paylaşımları ile daha da geren muhalefet provokasyona devam ediyor.
Daha önce depremden etkilenen diğer depremzedelerle birlikte Suriyeli muhacirleri KYK yurtlarına yerleştirme kararı alan hükümet, daha sonra Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ ve bazı CHP’liler ile bunlara destek veren kemalist medyanın yalanlarla oluşturduğu nefret atmosferi karşısında geri adım attı.
Göç İdaresi, yayımladığı yazıda afetten etkilenen 10 ildeki mültecilerin bu illeri izinsiz terk etmelerine izin verirken, gidecekleri illerde kamuya ait yurt ve misafirhanelerde kalmalarına izin verilmeyeceğini açıkladı. Avrupa’yı adım adım izleyen ama söz konusu Müslüman muhacirler olunca canavara dönüşüp, ne hukuk dinliyor ne de o dillerinden düşürmedikleri insan haklarını tanıyorlar.
Zafer Partisi başta olmak üzere bazı ırkçı kemalist siyasi partilerin deprem üzerinden körüklediği Suriyeli düşmanlığı, kendine gazeteci diyen provokatörler, sığınmacıların güvenlik problemi yarattığını iddia eden TikTok ve Instagram paylaşımları ile Ortaçağ’daki cadı avına dönüşmüş durumda.
Masum insanların hedefe koyulduğu ve dışarı çıkıp, ısınma ve yiyecek ihtiyacını bile karşılayamaz duruma geldiği ortam vahşi olaylara da sebebiyet veriyor.
Deprem bölgesindeki muhacirlerin üzerine atılan yalanlar ve sahte görüntüler tek tek yalanlansa da yine de organize kötülük sürdürülüyor ve hükümet de seçimler yaklaşırken bu kötülüğe popülist yaklaşıyor.
Suriyelilere Atılan İftiralar
-‘Suriyeliler Fenerbahçe tırını yağmaladı’: Fenerbahçe Spor Kulübü yöneticisi tarafından yalanlandı.
-Profesyonel provokatör Ümit Özdağ’ın, Suriyeli telefon çaldı yalanı: Bir görevlinin cep telefonunu çalmakla suçlayarak ‘Suriyeli hırsız’ ilan ettiği kişi yalanlamayı bizzat yaparak Türkiye vatandaşı ve Diyanet Vakfı’nda hafız olduğunu açıkladı.
-Mersin’deki KYK yurtlarına daha çok Suriyelilerin yerleştiriliyor, konuk edildikleri odalarda nargile içiyorlar, çevreyi rahatsız ediyorlar yalanı: Yurda yerleştirilenlerin Türkiye vatandaşları olduğu ortaya çıktı.
-Afganlar enkazdan çıkan kadının elini kesip altınları çaldı yalanı: Bizzat yalanı söyleyen Master Chef şampiyonu Uğur Kardaş tarafından yalanlandı ve tutuklandı.
Deprem bölgesinde ise oluşan bu atmosfer nedeniyle sığınacak yer bulamayan muhacirler gittikleri şehirlerde de yurtlara ve misafirhanelere alınmayınca otogarlarda, parklarda yaşama tutunmaya çalışıyor.
Deprem bölgesinde en çok Suriyeli mülteci nüfusun yaşadığı bölgede mültecilerin cenazeleri sahiplerini bekliyor. Akrabaları Türkiye’de olmayanların cenazesi ise sahipsiz kalıyor.
Enkazlardan sağ çıkarılan mülteciler başka illerdeki hastanelere gönderiliyor fakat aileleri Türkçe bilmedikleri için yakınlarının hangi hastaneye veya kente gönderildiğini öğrenemiyor. Bazıları enkazdan çıkan yakınının sağ mı ölü mü olduğu bilgisine ulaşamıyor.
CHP’den Son Provokasyon: "Suriye'den Türkiye'ye Yeni Göç Dalgası
CHP'li Fikri Sağlar'ın "AKP, Suriye'den yüz binlerce yeni sığınmacıyı Türkiye'ye getiriyor." iddiasına, İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Başkanlığı'ndan yanıt geldi. Suriye'den Türkiye'ye yönelik yeni göç dalgası olduğuna ilişkin iddiaların gerçeği yansıtmadığı açıklandı.
İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Başkanlığının Twitter hesabından yapılan paylaşımda, şu ifadelere yer verildi:
"Suriye'den ülkemize yönelik yeni bir göç dalgasının olduğuna ilişkin sosyal medyada sorumsuzca dolaşıma sokulan paylaşımlar yalan ve hayal ürünüdür. Bu paylaşımlara ve iddia sahiplerine itibar edilmemelidir."
Türkiye, depremin 7. gününde kapalı olan iki sınır kapısını açmayıp, yardım tırlarının geçişini bir sınır kapısından izin verirken, depremden etkilenen ve yardım ulaşmadığı olumsuz hava koşullarında yaşam mücadelesi veren Suriye hallkı, resmen ölüme terk edilmiş durumda.
Düzinelerce uçak Esed rejiminin kontrolündeki Şam Havalimanı'na inerken, bu yardımlar depremin vurduğu Kuzey Suriye yerine Esed yandaşları arasında paylaşılıyor ya da sokaklarda satışa çıkarılıyor.
Durum bu kadar vahim ve içler acısı iken Suriye halkı hem Suriye'de hem de sığındığı topraklarda insanlık dışı muameleye maruz kalıyor.
Şu anda Suriye'deki arama kurtarma çalışmaları yardım ulaşmadığı için yardım ekipleri tarafından ilkel aletlerle yapılabiliyor.