Gazze’de Hastaneler Yıkılıyor, İİT Konuşmaya Devam Ediyor
25 Ağustos 2025

Gazze’de Hastaneler Yıkılıyor, İİT Konuşmaya Devam Ediyor

Köklü Değişim Medya

İşgalci ‘İsrail’, Gazze'de Nasır Hastanesi'nin 4. katına düzenlediği hava saldırısında 5’i gazeteci 15 Müslümanı katlederek savaş suçu işlerken, Cidde’de toplanan ve bir türlü somut adım atmayan İİT (İslam İş Birliği Teşkilatı) üyesi 57 İslam ülkesi konuşmaya devam etti.

Soykırımcı ‘İsrail’ ordusu abluka altında tuttuğu Gazze Şeridi'nin güneyinde bulunan Nasır Hastanesi'ne saldırı düzenledi. hava saldırısında ilk belirlemelere göre aralarında 5 gazetecinin de olduğu 15 Müslüman vahşice katledildi.

Öte yandan yaklaşık iki yıldır süren işgal, soykırım ve açlığın silah olarak kullanıldığı Gazze için bir araya gelen ve kamuoyunda kınama kurumu olarak nitelenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT), Suudi Arabistan'ın Cidde kentinde düzenlediği Olağanüstü Dışişleri Bakanları Konseyi Toplantısı'nı gerçekleştiriyordu.

Düznelenen toplantıda açılış konuşması yapan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Kudüs'ün tarihi kimliğinin ve statüsünün doğrudan saldırı altında bulunduğunu ancak ümitvar olunmaya devam edildiğini belirtti ve "Ben, burada Filistin halkının direncini selamlamak istiyorum. Biz, onların özgürlük, barış, istikrar ve devletle ilgili olarak adil davalarını destekliyoruz." ifadelerini kullandı.

Uluslararası toplumun seferber edilmesinin vazgeçilmez olduğuna ve toplantının üç acil hedefe odaklandığının altını çizen Fidan, bunların savaşı durdurmak, ümmetin tek bir cevap vermesi ve güçlendirilmesi ile bu cevap için aynı zamanda uluslararası toplumun seferber edilmesi olduğunu söyleyerek iki yaklaşık iki yıldır ifade ettiği benzer söylemleri tekrarladı.

Fidan, "İsrail'in soykırımı devam ediyor. Gazze halkı, açlıkla mücadele ediyor, yarım milyondan fazla kişi açlıkla karşı karşıya. Birleşmiş Milletler (BM), şu anda Gazze'de kıtlık ilan etmiş durumda” ifadeleri ile durumun aciliyetini ortaya koydu ancak bu zulme karşı somut bir adımdan bahsetmedi.

Bunun doğal afet olmadığını, ‘İsrail'in kasti şekilde yardımları engellemesinin kıtlığa neden olduğunu ifade eden Fidan, "’İsrail’, insanlığa karşı işlediği savaş suçlarına bir suç daha ekledi. Bu süre içinde ‘İsrail'in askeri operasyonları, Gazze'de derinleşiyor ki halk, aslında buraya sığınmış durumda. Yerleşim projeleri, Batı Şeria'da devam ediyor" dedi.

Fidan, Filistin Devletinin devamlılığının tehdit altında olduğunu söyleyerek şöyle devam etti:

"Kudüs ise aşırıcıların provokasyonlarıyla karşı karşıya. Buna ‘İsrailli’ bakanlar dahil. Bu da Mescid-i Aksa Camisi'nin kutsal statüsünü tehdit altına alıyor. Bunu, acilen durdurmamız gerekiyor. Acil önceliğimiz, kalıcı ateşkesin ve Gazze'ye büyük çaplı insani yardımın sağlanması. Hamas, bu ateşkes ve planı kabul etmiş durumda. Bunu, Mısır ve Katarlı kardeşlerimiz ortaya çıkardılar, onların desteğiyle hazırlandı. Biz, Katar, Mısır, ABD'nin barış çabalarını desteklemeye devam edeceğiz. Bu anlamda bir anlaşmaya yakınız ancak saldırganın da buna katılması gerekiyor."

"’İsrail’ hükümeti, barış değil Filistin halkının tamamen silinmesini hedefliyor. Buna izin veremeyiz, onların durdurulması gerekiyor." diyen Bakan Fidan, Gazze'nin Filistin halkına ait olduğunu söyledi.

Fidan, Filistinlilerin Gazze'de kalmasının garanti altına alınması ve Gazze'nin hep birlikte yeniden inşa edilmesi gerektiğini belirterek "Ortak çabalarımızla uluslararası toplumun bu konudaki farkındalığı artıyor. Batılı toplumlarda kamuoyu, nihayetinde bu gerçeği görmeye başladı. ‘İsrail'in işgal ve baskı politikalarına karşı giderek artan bir tepki var." dedi.

New York Deklarasyonunun İmzalandığı Toplantıya Övgü

Fidan, Hamas’ın silah bırakmasını ve direnişin sona erdirilmesini hedefe koyan deklarasyonun imzalandığı New York'ta Suudi Arabistan ve Fransa tarafından eş başkanlığı sürdürülen ve temmuzda gerçekleştirilen üst düzey konferansın tarihi bir kavşak olduğunu ileri sürdü.

Bu konferansın “iki devletli çözüm” için küresel destek sağladığını, Fransa, Birleşik Krallık, Kanada ve Avustralya'nın da aralarında bulunduğu birçok ülkenin Filistin Devletini tanıyacaklarını ifade ettiklerini anlatan Fidan, başar olarak nitelendirdiği bu gelişmeleri anlattığı kısıma şöyle devam etti:

"Bunlar, geç ancak değerli adımlar. Bu anlamda İİT, Arap Birliği ve Gazze Temas Grubu'nun çabaları, gerçekten temel aktörleri seferber etme açısından son derece önemliydi. Filistin'in devlet statüsü, bu anlamda tanımlandı. Bu başarılar, bizim ortak çabalarımızın önemli olduğunu ortaya koyuyor."

Açıklamadan öne çıkan diğer satırbaşları şöyle:

"Çok yakın bir süreç içerisinde ateşkes sağlanmazsa ‘İsrail’, işgal planlarını artıracak ve bu konudaki şiddeti devam ettirecek.

Filistin'in BM'ye tam üye olmasıyla ilgili bir inisiyatif başlatmalıyız ve ‘İsrail'in Genel Kuruldaki faaliyetlerinin askıya alınmasını sağlamalıyız.

Sıklıkla yasa dışı bir biçimde Netanyahu rejiminin Suriye'ye, Lübnan'a ve İran'a gerçekleştirdiği saldırıların, çok daha geniş ve çok daha sinsi bir gündemi, bütün bölgemizin istikrarsızlıkla karşı karşıya kalmasını beraberinde getireceğini düşünüyoruz.

Bu anlamda kararlı olmalıyız. Filistin halkı, inşallah özgürlük, barış ve adalete en kısa zamanda kavuşacaktır."