Gazze Dayanışma Platformu, 12 Mayıs Pazar günü İstanbul’da, Mahmut Çavuş Camii’nden, ABD (Amerika Birleşik Devletleri) Konsolosluğu’na yürüyüş gerçekleştirdi.

Gazze’de 7 aydır süren katliamlarda işgalci “İsrail”e siyasi ve askeri açıktan destek veren ABD’nin İstanbul’daki konsolosluğu önünde son bulan yürüyüşte ** Gazze Dayanışma Platformu adına konuşan Usame Özdemir**, Gazze halkının direnişiyle tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de ciddi bir dirilişe sebep olduğunu ifade etti ve şöyle devam etti:

"Türkiyeli Müslümanlar Türkiye'nin dört bir yanında Gazze halkı ile dayanışma için meydanlarda ve okul kampüslerinde gösteriler düzenliyor. ABD'de de üniversiteli öğrencilerin gösterileri küresel intifada ateşinin dünyanın her yerinde gücüne güç kattığının göstergesiyken ABD Konsolosluğu önünde işbirlikçilerden hesap sorulacağını haykırmaya geldik."

Ahmet Ağırakça: Hamas Zalimleri Kahrediyor”

Ardından söz alan Ahmet Ağırakça, ABD başta olmak üzere Batılı devletlerin Siyonist çeteyi destekleyerek işledikleri cürümlere dikkat çektiği konuşmasında şu ifadeleri kullandı:

"Avrupa'nın insan hakları üzerine söylediği sözlerin hiçbir karşılığı kalmamıştır. 7 Ekim'den bu yana devam eden süreç Avrupa'nın tutarsızlığını kanıtlamıştır. ABD'nin ise neler yaptığını Kızılderili soykırımından başlayarak çok iyi biliyoruz. Mazlum insanları katlederek kurdukları sömürge devleti Hamas mücahitleri karşısında bugün korku içindedir. Hamas sadece silahla değil ortaya koyduğu sabırlı mücadele ile de ABD ve Batılı emperyalistleri rezil etmektedir. Direnişe şahit olan binlerce insan Gazze halkı sayesinde Müslüman oluyorlar.

Hamas hepimizin izzetini ve şerefini temsil ederek zalimleri kahrediyor. Hamas ile gurur ve onur duyuyoruz. Hz. Ömer ve Selahaddin Eyyubi'den devraldığımız sorumluluk bugün Hamas'ın iradesi ve Gazze halkının sabrı ile tüm dünyaya Kudüs'ün ve Filistin topraklarının gerçek sahibinin kim olduğunu haykırıyor.

BM'nin aldığı kararların gerçekliği de tartışmaya açılmalı ve Siyonist işgal çetesinin ‘devlet statüsü’ ortadan kaldırılmalıdır. Siyonist çete uluslararası destekçileri ve işbirlikçi rejimler olmasa zaten ayakta durabilecek bir rejim değildir. Bu bağlamda Müslümanlar olarak Filistin'in sınırlarının nehirden denize kadar olduğunu haykırıyoruz. İki devletli bir çözüm Filistin halkı için işgalin devamı anlamına geliyor. Hamas'a ve mücahitlere ABD Konsolosluğu önünde selam yolluyoruz."

Ahmet Varol: Siyonist Çete Bir Vahşet Örgütüdür”

Gazeteci Yazar Ahmet Varol, Siyonist işgal rejiminin Gazze halkının direnişi karşısında her geçen gün yalnızlaştığına dikkati çekerek şu açıklamalarda bulundu:

"Siyonist işgal rejiminin kuruluş yıl dönümü olarak kabul edilen bugünlerde Müslümanlar için işgal rejiminin varlığının meşru olmadığını tekrar haykırıyoruz.

Siyonist çete bir vahşet örgütüdür ve tüm insanlığın ortak sorunudur. Siyonist tümörü tarihin çöplüğüne atmak kendisini insan olarak tanımlayan herkes sorumluluğunda olan bir iştir. Küresel emperyalizm ve onun desteklediği Siyonist çete sekizinci ayına giren savaşta büyük katliamlar gerçekleştiriyor. Ancak bununla birlikte dünyanın en onurlu direnişlerinden biriyle de karşılaşıyorlar. Gazze halkı mücadelesi ile imkansızlıklara rağmen azınlığın çoğunluğa karşı nasıl zafer kazanacağını hepimize gösterdi. Filistin halkına yapılan katliamlara en büyük desteği veren ABD ise yaşanan her şeyin suç ortağıdır. Zalimlere karşı mazlumları desteklemek için meydanları boş bırakmayalım. Filistin halkının haklı mücadelesi bugün hiç olmadığı kadar güçlüdür!"

Tekbirler ve ABD karşıtı sloganların atıldığı program, Ufuk Çolak’ın duasıyla sona erdi.