Erdoğan: “NATO İçinde Aldığımız Görevleri Harfiyen Yerine Getiriyoruz”
19 Eylül 2023

Erdoğan: “NATO İçinde Aldığımız Görevleri Harfiyen Yerine Getiriyoruz”

Köklü Değişim Medya

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “13. Concordia Yıllık Zirvesi”nde yaptığı açıklamada, “NATO içinde aldığımız görevleri harfiyen yerine getiren bir ülkeyiz ve bundan sonraki süreçte de aynı görevi ifa etmeye devam edeceğiz” ifadeleriyle NATO’ya sadakat mesajı yolladı.

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'na katılmak üzere New York'ta bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Concordia Zirvesi kapsamında sorulara yanıtladı. Erdoğan’ın konuşmasında NATO’ya sadakat ve ABD’ye dostluk mesajı ve “Türkiye-Irak Kalkınma Yolu Projesi” ile ilgili açıklamaları öne çıktı.

Kapitalist Batı’nın Silahlı Gücü NATO’ya Sadakat Mesajı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Hem bir NATO üyesi hem de ABD’nin stratejik ortağı olarak ulusal çıkarlar ve daha geniş jeopolitik gerilimler arasında nasıl yol alıyorsunuz?" sorusu üzerine, Türkiye’nin ABD liderliğindeki sömürgeci Batı’nın silahlı gücü NATO’nun en eski üyelerinden olduğunu hatırlattı.

Türkiye’nin gerek askerî gücü gerek verdiği mali destekle NATO içindeki ilk beş ülkeden biri olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Gerek verdiğimiz askerî güçle gerek verdiğimiz mali destekle NATO içinde böyle bir konumumuz var. Bundan şu ana kadar herhangi bir taviz vermedik. NATO içindeki bu gücümüz, NATO üyesi ülkeler arasında da takdir görüyor. Şu an itibarıyla biz, NATO içinde aldığımız görevleri harfiyen yerine getiren bir ülkeyiz ve bundan sonraki süreçte de aynı görevi ifa etmeye devam edeceğiz çünkü NATO üyesi ülkeler olarak hepimizin burada ortak menfaatleri var. Buradan taviz vermeye niyetimiz yok."

“Amerika İle Çok Boyutlu İlişkilerimiz Var”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye-ABD ilişkilerine yönelik soru üzerine, “Her şeyden önce ABD gibi bir ülke, ekonomisiyle, bütün imkânlarıyla her alanda dünyada çok farklı bir konuma oturmalı. Güvenlikten ticarete Amerika ile çok boyutlu ilişkilerimiz var. İkili ticaretimiz 32 milyar doları aşmış vaziyette. Türkiye'deki Amerikan firmalarının yatırımları ise 14,5 milyar dolar. Şu an ülkemizde Amerikan sermayeli 2 bin 80 firma var. Tabii Amerika'nın Türkiye'deki bu yatırımlarının artması, bizim ciddi manada beklentimizdir" ifadelerine yer verdi.

“2024'e Çok Daha Farklı Bir Şekilde Gireceğiz”

Enflasyonla mücadeleye yönelik soru üzerine ise Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2024’ü işaret ettiği açıklamada şu ifadeleri kullandı:

"Şu anda küresel enflasyon tüm dünyayı tehdit eden bir durum. Bunun karşısında özellikle birinci derecede küresel enflasyonun egemen olduğu ülkelerin attığı, atacağı adımlar büyük önem arz ediyor. Aynı şekilde biz de bu enflasyonun şu anda bedelini ödedik, ödüyoruz. Fakat ekonomi ekibimiz bu konularda yoğun bir gayretin, çalışmanın içerisinde. Başarılı bir süreci yönetiyorlar ve bu başarılı süreçte, inanıyorum ki yıl sonu, bilemedin yılın başında bunu başaracağız ve buradan da gerekli olumlu neticeleri alacağız ve bununla birlikte 2024'e çok daha farklı bir şekilde gireceğiz."

Yeni Anayasa

Yeni anayasaya ilişkin soru üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şu anda parlamentoda bizim gücümüz Anayasa'yı değiştirmeye muktedir değil" diye konuştu.

Bu konuda parlamentodaki tüm gruplara çağrıda bulunduklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: "Eğer parlamentoda grubu olanlar, bu çağrımıza onlar da olumlu cevap verecek olurlarsa o zaman beraber, birlikte bu Anayasa'yı değiştirmeyi başarırız. Böylece tüm parlamento bu anayasa değişikliğini başarıyla gerçekleştirmiş oluruz. Bu çağrımı yaptım, yapıyorum, yapmaya devam edeceğim. Bu çünkü bizim ortak meselemiz, bunu da birlikte çözmemiz lazım."

Türkiye-Irak Kalkınma Yolu Projesi

Cumhurbaşkanı Erdoğan, soru üzerine Basra Körfezi'ni Türkiye üzerinden Avrupa'ya bağlaması öngörülen Türkiye-Irak Kalkınma Yolu Projesi hakkında da açıklamalarda bulundu:

“Her şeyden önce Basra Körfezi’nden ve Körfez ülkelerini de aşarak Irak'tan geçmek suretiyle Türkiye üzerinden de Avrupa'ya gidecek olan bir koridor. Bu koridorun raylı sistem, otobanlar, bunlarla beraber altyapısı, üstyapısıyla, özellikle burada Körfez ülkelerinin bu işte çok çok kararlı olduğunu gördüm. Birleşik Arap Emirlikleri olsun, Katar olsun, Suudi Arabistan olsun, Irak, hepsi bu konuda çok çok kararlı. Hepsinden önemlisi biz de kararlıyız. Amerika'da bu kararlılığı gördüm, Almanya'da, Japonya'da, bunlarda da bu kararlılığı gördüm. Dolayısıyla atacağımız böyle bir adımla yeni bir dünyayı inşa etme fırsatını bulacağız."

Asya ve Afrika kaynaklarının Batı’ya akmasını sağlayacak iki farklı güzergâh G20 Zirvesi’nde ilk kez ABD Başkanı Joe Biden tarafından ortaya atılmıştı. Çin’in “Bir Kuşak Bir Yol” projesine alternatif olarak gösterilen proje şimdilik sadece söylemden ibaret. Bu yüzden uzmanlar bu projenin alelacele siyasi amaçlarla ortaya atıldığını iddia ediyor. Erdoğan’ın açıkladığı kısım Asya’dan gelip, Basra Körfezi üzerinden geçen Türkiye-Irak arasındaki bölümü kapsıyor.

Erdoğan, ABD, Fransa ve Almanya’nın Mültecilere Olumlu Yaklaştığını Söyledi

"Türkiye, diğer tüm ülkelere kıyasla çok daha fazla mülteciyi ülkesinde misafir ediyor. Uluslararası kurumlar ve çevreler söz konusu olduğunda bugün sizce küresel göç krizine yeterince cevap verilebiliyor mu?" sorusuna Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Dünyanın yaklaşım tarzı bazı ülkelerde olumlu. Örneğin Amerika, mültecilere bakışta bana göre olumlu ülkelerden bir tanesi. Almanya, Fransa öyle. Türkiye olarak aynı şekilde bizim de mültecilere bakışımız çok çok farklı" cevabını verdi.

Türkiye'de ana muhalefet partisinin mültecilere bakışının "acımasız" olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Seçim kampanyasında 'Seçimi kazandığımız takdirde mültecileri sınır dışı edeceğiz.' demek suretiyle tehdit savurdu. Biz ise tam aksi... Biz mültecilere olan ev sahipliğimizi bugüne kadar nasıl yaptıysak bundan sonra da yapmaya aynen devam edeceğiz. Bizde şu anda 5 milyona yakın mülteci var. Biz bu 5 milyona yakın mülteciye bütün gayretimizle ev sahipliğimizi yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyinde briket evler ve yeni konutlar yaptığını belirterek, 600 bine yakın Suriyelinin buralara yeniden gönüllü dönmeye başladığını, Katar ile ortak inşa edilecek yeni konutlarla da tekrar kendi topraklarına dönmelerini sağlayacaklarını vurguladı.

Erdoğan’ın bu açıklamaları yaparken Esed rejiminden ve son zamanlarda muhacir Suriyelilere karşı başlatılan gayri insani saldırılardan bahsetmemesi dikkat çekti. Türkiye’de muhacirler son zamanlarda ırkçı parti ve medya kuruluşları tarafından hedef gösterilip, saldırıya uğrarken hükümet her ay sınır dışı edilen göçmenlerin sayısını paylaşıyor.

Paris İklim Anlaşması’na Bağlılık Mesajı

"Sizce, Türkiye'deki potansiyel ekonomik büyümeyi engellemeden çevre konularında hassasiyet nasıl sağlanır?" sorusunu Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle yanıtladı:

"Türkiye'nin sera gazı emisyonları oldukça düşük, yine de Türkiye, Paris İklim Anlaşması hedeflerine en fazla katkı sağlayan ülke konumunda. Bu alanda attığımız adımlarla da dünyada örnek gösterilebilecek ülke konumundayız. Çünkü burada aldığımız desteklere baktığımız zaman, diğer birçok ülke gibi herhangi bir destek almadan bu adımları attık, atıyoruz. Paris İklim Şartı'na da bugüne kadar uyduk, uymaya devam ediyoruz. Türkiye olarak dünyamızın ve insanlığın ortak geleceğini ilgilendiren bu hayati meselede elimizi taşın altına koyuyoruz. Paris İklim Anlaşması'na 2053 net sıfır emisyon ve yeşil kalkınma hedeflerimizle en anlamlı katkıyı yapan ülkeler arasındayız. Hem yenilenebilir enerji hem de nükleer ve hidrojen yatırımlarında önemli adımlar atıyoruz. Yenilenebilir kurulu güç bakımından Avrupa'da beşinciyiz, dünyada 12'nciyiz. Böyle bir gayretin ve çalışmanın içindeyiz. Enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji alanında attığımız adımlar, yıllık 90 milyon ton karbon eş değeri sera gazı emisyonunu engellemiştir. 2053 yılı net sıfır emisyon hedefimiz doğrultusunda 2030 senesine kadarki emisyon azaltma hedefimizi iki katına çıkardık. Bu da tabii dünyada örnek sayılabilecek adımlardan bir tanesi."