Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Antalya Diplomasi Forumu’nda konuşmasında işgalci ‘İsrail’in mezalimini dile getirirken, Gazze’yi BM’ye (Birleşmiş Milletler) ve uluslararası topluma havale etti.

-Dünya beşten büyüktür” sloganını tekrarlayan ve somut adım içermeyen Erdoğan’ın Antalya Diplomasi Forumu’ndaki konuşmasından satırbaşları şöyle:

-Başta BM Güvenlik Konseyi olmak üzere uluslararası toplumun tüm üyelerini bir kez daha akan kanı durdurmaya, Filistin halkının yanında olmaya davet ediyorum

-(Antalya Diplomasi Forumu) Çatışmaların yerine diyaloğu, kutuplaşmanın yerine ortak aklı ve küresel vicdanı tercih ettiğimizi bir kez daha ilan ediyoruz

-Dünya 5'ten büyüktür, çünkü insanlık 5'ten büyüktür

-Biz bu coğrafyanın sadece sakinleri değiliz, aynı zamanda sahipleriyiz. Bin yıldır buradayız. İnşallah daha nice asırlar boyunca yine burada olacağız

-Biz çatışmanın değil uzlaşmanın, kan, gözyaşı, acı ve gerilimin değil refahın egemen olduğu bölge görmek, evlatlarımıza böyle bir dünya bırakmak istiyoruz

-‘İsrail'in katliamlarına sessiz kalmak bu suça ortak olmaktır

-‘İsrail’ 1,5 senedir en temel insan haklarını hiçe sayarak, uluslararası hukuku ayaklar altına alarak Filistin halkına karşı apaçık bir soykırım uyguluyor

-500 sene önce topraklarından kovulan ‘İsrail’ halkını, Yahudileri bu topraklarda misafir ettik. O günkü Türkiye neyse bugünkü Türkiye'de aynısıdır

-Komşularla iyi ilişkiler tesis ederek, çatışan taraflar arasında diyalog köprüleri kurarak ülkemiz etrafında barış ve güvenlik kuşağı oluşturma çabasındayız

-Savaşta dahi olsa meşru bir devlet böyle hareket eder mi? Bunun adı devlet terörü değil midir? Onun için ‘İsrail’ terör devletidir

-(Gazze'ye saldırılar) Bu zulme itiraz etmek, olabilecek en güçlü tepkiyi vermek bizim sadece kardeşlik değil aynı zamanda insanlık vazifemizdir

-Filistin halkının işgal karşısındaki kahramanca mücadelesini kimse 'terörizm' yaftası vurarak karalayamaz

-500 sene önce topraklarından kovulan ‘İsrail’ halkını, Yahudileri bu topraklarda misafir ettik. O günkü Türkiye neyse bugünkü Türkiye'de aynısıdır

-8 Aralık devrimiyle sadece Suriye'de değil, tüm bölgemizde kalıcı istikrarın tesisine yönelik yakalanan fırsatın heba edilmesine izin veremeyiz

-(Suriye'de) Soğuk kanlılığımızı, meseleleri diyalog yoluyla çözme tavrımızı kimse yanlış anlamamalı, sükunetimiz birilerini hatalı heveslere sürüklememeli

-‘İsrail'in Gazze'deki devlet terörü devam ettikçe, ateşkes çabaları sabote edildikçe, masumların üzerine bomba yağdıkça kalıcı barışın gelmesi oldukça zordur

-Türkiye Avrupa'nın güvenliği için rol almaya hazır. AB üyeliği hala stratejik hedef. Türkiye AB'deki sandalyesine bir an önce kavuşmalıdır. Biz üyelik sürecimizi ilerletme konusunda hazırız. AB'den de somut adımlar atmasını bekliyoruz.