Hatay’da Suriyeli Enes’in polis baskınında öldürüldüğü iddia ediliyor 

Köklü-Değişim,-Hatay'da-Suriyeli-Genç-Polis-Baskınında-Öldürüldü.jpg

Hatay’ın Dörtyol ilçesinde, Suriyeli Enes Gıyas Leyla'nın özel harekat polislerinin evine yaptığı baskında öldürüldüğü iddia edilirken resmi makamlarca hala bir açıklama yapılmadı.

Sosyal medyada 24 Kasım’da yayımlanan videoda yakınlarınca isminin **Enes Gıyas Leyla** olduğu beyan edilen Suriyeli gencin evine sabah saat 05.00 civarında özel harekat polisleri tarafından baskın yapıldığı ifade ediliyor.

Paylaşımda, Enes’in eşinin başını örtmesi için polisten süre istediği ve bu esnada polisin ateşle silahından çıkan kurşun sonucu vefat ettiği anlatılıyor. 

https://x.com/refugeeagency1/status/1992860888752124325?s=20

**Yanlış Adres Olduğu Anlaşıldı**

Bir süre sonra yanlış adrese baskın yaptıklarını anlayan polislerin, ağır yaralanan Enes’i olay yerinde terk edip asıl adrese yöneldiği iddia ediliyor. 

Korkunç olay sosyal medyada tepkiyle karşılanırken resmi makamlarca henüz olayı aydınlatan bir açıklama yapılmadı. 

**“Resmi Bir Heyet Ziyarette Bulundu”**

Öte yandan katledilen Enes’in amcaoğlu Fuad Leyla, paylaştığı videoda, evin kapısının kırılarak içeri girildiğini, Enes’in yatak odasını aramak isteyen polisten eşinin giyinmesi için birkaç saniye mühlet istediği ancak bu olayın gerçekleştiğini ifade etti. Leyla ayrıca resmi bir heyetin maktulün babasını ziyaret ettiğini de aktardı ancak olay hala karanlıkta. 

Videoda ayrıca şu detaylar yer aldı: 

 -Baskının sebebini hala bilmiyoruz. Anne ve çocuklar sorguya alındı. Hemen ölmemişti ve onu dört saatten fazla kan kaybederken yerde bıraktılar. Komşuların yardım etmesini bile engellediler.

-Türkiye’de Suriyeli kanı hala değersiz görülüyor.

-Yetkilileri göreve çağırıyoruz. 

[Köklü Değişim, Hatay'da Öldürülen Suriyeli Enes.mp4](https://api.kokludegisim.net/uploads/Koeklue_Degisim_Hatay_da_Oeldueruelen_Suriyeli_Enes_07681d2042.mp4)

"Hatay'daki Polis Baskınında Suriyeli Genç, Evinde Öldürüldü"

Avrupa, ABD’nin Ukrayna barış planının bazı maddelerine muhalefet ediyor

Köklü-Değişim,AB’den,-Trump’ın-Ukrayna-Planına-Muhalefet-ve-Alternatif-Öneriler-.jpg

ABD’nin, Ukrayna ‘da barış müzakere sürecinden dışladığı AB (Avrupa Birliği), 28 maddelik Trump Planı’na muhalefet ederek alternatif maddelerle sürece dahil olmayı hedefliyor. 

Sürecin dışında bırakılan Avrupalılar, yalnızca kendi rızalarıyla çözülebilecek kritik konuları kullanarak Ukrayna ile Rusya arasındaki barış müzakerelerinde yeniden etkili olmaya çabalıyor. 

ABD ve Rusya tarafından hazırlanan, Ukrayna’daki savaşı sona erdirmeyi amaçlayan 28 maddelik barış planı, Avrupa’da tepkilere neden oldu ve büyük şaşkınlık yarattı. Metindeki kapsamlı hükümler, birçok Avrupa başkentinde Moskova lehine fazla ödün veren bir yaklaşım olarak yorumlanıyor.

Planın şartlarının, Avrupa’nın kendi güvenlik mimarisi üzerindeki kontrolünü kaybetmesi anlamına geldiği ve Moskova karşısında sahip olduğu bazı önemli baskı unsurlarından da elinden alınmasına yol açabileceği gerekçesiyle eleştiriliyor.

Bu gibi nedenlerle AB, yaptırımlardan savunmaya kadar özellikle kendi katılımlarını gerektiren başlıklarda bundan sonraki sürece dahil olmak için aktif bir siyaset sergileyeceğini dillendiriyor.

İngiltere, Fransa ve Almanya'nın kaleme aldığı belirtilen yeni taslakta, **Rusya'nın elindeki toprakların tanınması reddediliyor, Ukrayna Ordusu'nun büyüklüğü artırılıyor ve ülkenin NATO'ya katılmasına açık kapı** bırakılıyor.

Rusya’dan ise bu girişimlere karşılık tepkiler geliyor. Rusya Dış İstihbarat Servisi (SVR), İngiltere’nin, ABD Başkanı Donald Trump'ın barış yanlısı tutumunu değiştirmek için plan hazırladığını iddia eden bir rapor yayımladı. 

**AB’yi Doğrudan İlgilendiren Müzakerelerdeki Kritik Başlıklar**

**NATO Üyeliği**

Ukrayna, üyelerini kolektif savunma maddesiyle koruyan transatlantik ittifakı NATO’ya katılmayı uzun süredir hedefliyor. Rusya’nın işgaliyle ağır darbe alan Ukrayna, 5. Maddeyi gelecekteki saldırılara karşı en güçlü caydırıcı olarak görüyor.

Bu yılın başlarında Genel Sekreter Mark Rutte, Ukrayna’nın NATO’ya girişine yönelik “geri döndürülemez bir yol” ifadesini kullanmıştı. Ancak müttefikler arasında net bir uzlaşı olmadığı için Ukrayna’nın üyelik yol haritası hâlâ belirsiz. Moskova için ise Kyiv’in NATO’ya kabulü kesin bir kırmızı çizgi.

Geçen hafta sızdırılan ABD’nin taslak planında, Ukrayna’yı kalıcı olarak dışarıda bırakmayı öngören geniş bir madde yer alıyordu:

**“Ukrayna, NATO’ya katılmayacağını anayasasına işleyecek ve NATO, Ukrayna’nın gelecekte kabul edilmeyeceğine dair bir hükmü kendi tüzüğüne ekleyecek.”**

Bu ifade, pratikte Rusya’ya NATO üzerinde fiili bir veto yetkisi tanıdığı ve tehlikeli bir emsal oluşturma riski taşıdığı için AB nezdinde tepkiyle karşılandı.

AB, NATO’yu ilgilendiren tüm kararların yalnızca NATO müttefikleri tarafından alınması gerektiği konusunda hemfikir.

**Rusya’ya Karşı Yaptırımların Gevşetilmesi**

Avrupa Birliği, Rusya’nın savaşı finanse etme kapasitesini zayıflatmak amacıyla şu ana kadar Moskova’ya karşı 19 yaptırım paketi yürürlüğe koydu.

İthalat ve ihracattan bankacılığa, enerjiden ulaşıma, savunmadan hizmetlere ve medyaya kadar geniş bir alanı kapsıyor bu yaptırımlar. Ayrıca Rusya'ya destek vermekle suçlanan 2 bin 700’den fazla kişi ve kurum kara listeye alınmış durumda.

Yaptırımların gevşetilmesi, Kremlin’in istek listesinde en üst sıralarda yer alan bir madde olarak dikakt çekiyor.

Trump’ın 28 maddelik planı, yaptırımların “aşamalı olarak ve tek tek değerlendirilerek” kaldırılmasını ele alıyor. 

Bu maddenin hayata geçip geçmemesi de büyük ölçüde AB’ye bağlı zira AB, Batılı müttefikler arasında en geniş yaptırım uygulayan taraf. 

Müzakereler devam ederken AB'nin, gerektiğinde sert yaptırımları yeniden devreye sokmasına imkân sağlayan bir takvim için bastırması öngörülüyor.

**Rusya’nın Dondurulmuş Varlıkları**

AB’ye en büyük manevra alanını sağlayan yaptırım, Rusya Merkez Bankası’na ait varlıkların dondurulmasıydı. Birlik topraklarında bloke edilen bu varlıkların değeri 210 milyar euro gibi devasa bir miktar.

Bu varlıklar, Ukrayna’nın 2026 ve 2027 yıllarındaki mali ve askerî ihtiyaçlarını karşılayacak bir tazminat kredisi çıkarılmasına yönelik iddialı planın da bir parçası. ABD’nin Kiev’e maddi ve askeri desteğini geri çekmesiyle bu yük tamamen AB’nin omuzlarına binmiş durumda.

28 maddelik plan, bu yaklaşımı kökten değiştirmiş durumda: Taslak, varlıkların iki ayrı yatırım fonuna bölünmesini ve bunun hem ABD’nin hem de Rusya’nın ticari olarak yararlanmasına izin vermesini öngörüyor.

**G8'de Rusya İçin Küresel Entegrasyon**

28 maddelik plan ayrıca, Rusya’nın yeniden G8’e davet edilmesini hedefliyor. Bu adım, Putin’in uluslararası arenadan ve büyük küresel güçlerden izolasyonunu fiilen sona erdirecek bir hamle olarak öne çıkıyor. ABD Başkanı Donald Trump da Rusya’nın geri alınmasını açıkça desteklediğini beyan etmişti.

Rusya, 2014’te Kırım’ı ilhak etmesinin ardından süresiz olarak G8’den çıkarılmış ve Grup G7 olarak yeniden adlandırılmıştı.

Oy birliğiyle karar alan bir yapı olan G8’e Rusya’nın geri dönmesi için Almanya, İngiltere, Fransa, İtalya, Kanada ve Japonya’nın yanı sıra AB’nin de onayı gerekiyor.

**Ukrayna’ya AB üyeliği**

Moskova, Ukrayna’nın NATO’ya katılmasına kesinlikle karşı çıkıyor ancak ülkenin AB’ye üyeliği konusunda sessiz. Washington ise üyeliğin Kiev için bir tür teselli ödülü olarak destekliyor.

28 maddelik planda, “Ukrayna, AB üyeliğine uygundur ve bu konu görüşülürken Avrupa pazarına kısa vadeli imtiyazlı erişim elde edecektir” ifadesi yer alıyor.

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, hafta sonu yaptığı açıklamada, Ukrayna’nın gelecekte hangi ittifakların parçası olacağına dış baskıların değil Kiev’in kendisinin karar vereceğini söylemişti.

Von der Leyen, “Ukrayna kendi kaderini seçme özgürlüğüne ve egemen hakkına sahip olmalıdır. Onlar Avrupa yolunu seçti” açıklamasında bulunmuştu.
 


AB’den, Trump’ın Ukrayna Planına Muhalefet ve Alternatif Öneriler

Putin ve Erdoğan, telefonda ABD’nin önerilerini görüştü

Köklü-Değişim,Putin’den,-ABD’nin-Önerilerine-Olumlu-Yanıt-.jpg

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, telefon görüşmesinde Ukrayna meselesi de dahil bir dizi konuyu istişare etti.

Kremlin'den yapılan açıklamada, **"Ukrayna çevresindeki durum ve ABD'nin barışçıl çözüm önerileri bağlamında görüş alışverişinde bulunuldu. Vladimir Putin, Rus tarafının incelediği haliyle, söz konusu önerilerin Alaska'daki Rus-Amerikan zirvesindeki tartışmalarla uyumlu olduğunu ve prensipte nihai bir barış anlaşmasının temelini oluşturabileceğini belirtti"** ifadeleri yer aldı. 

Kremlin'in açıklamasına göre Putin, Rusya'nın Ukrayna krizinde siyasi ve diplomatik çözüme olan ilgisini bir kez daha teyit etti.

Bu açıklamalar, ABD Başkanı Donald Trump’ın, Ukrayna’dan ciddi tavizler vermesini öngören plana olumlu bir yanıt olarak değerlendirildi.

**Erdoğan’dan, İstanbul Daveti**

Erdoğan ise müzakere sürecine mümkün olan her türlü yardımı sağlama niyetini ve bu amaçlar için İstanbul'u platform olarak sağlamayı sürdürmeye hazır olduğunu dile getirdi.

Putin ve Erdoğan ayrıca Ukrayna meselesinde Rus-Türk temaslarının çeşitli düzeylerde yoğunlaştırılması konusunda mutabakata vardı.

**Enerji Projeleri İstişare Edildi**

Görüşmede, ikili iş birliğinin güncel konuları da ele alınırken özellikle ticaret ve yatırım bağlarının daha da geliştirilmesi ve stratejik önemdeki enerji projelerinin hayata geçirilmesi masaya yatırıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Johannesburg'daki G20 Zirvesi kapsamında devlet ve hükümet başkanlarıyla yaptığı görüşmelere ilişkin izlenimlerini de Rus mevkidaşı Putin'le paylaştı.

İki lider, düzenli iletişimi sürdürme konusunda mutabık kaldılar.

**Erdoğan’dan Gayretlerini Sürdürme Taahhüdü** 

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'nın açıklamasına göre ise liderler, Türkiye ile Rusya ikili ilişkileri, Rusya ile Ukrayna arasındaki savaş, bölgesel ve küresel konuları ele aldı.

Erdoğan görüşmede, Rusya-Ukrayna savaşının adil ve kalıcı bir barışla sona ermesi için Türkiye’nin gayretlerini sürdüreceğini taahhüt etti.

Erdoğan, Türkiye olarak tarafların doğrudan temaslarını kolaylaştıracak, bölgemizde kalıcı barışa giden yolu açacak her türlü diplomatik **“girişim ve planlara”,** geçmişte olduğu gibi bugün de katkı sunmaya hazır olduğunu belirtti.


Putin’den, ABD’nin Önerilerine Olumlu Yanıt 

Hain Abbas rejimi, Ramallah’ta Tony Blair ile görüştü 

Köklü-Değişim,-Abbas-Rejmi-İhanete-Koşar-Adım.jpg

Mahmud Abbas liderliğindeki Filistin Yönetimi Başkan Yardımcısı Hüseyin eş-Şeyh, Pazar günü Ramallah'ta eski İngiltere Başbakanı Tony Blair ile bir araya gelerek ABD Başkanı Donald Trump’ın planını görüştü.

Şeyh, X’den paylaştığı mesajda, görüşmede Gazze'deki savaşın **"sonraki gününe"** ilişkin konuların yanı sıra Batı Şeria ve Filistin’in devletleşmesiyle ilgili konuları ele aldıklarını duyurdu.

Toplantı, BM Güvenlik Konseyi'nin ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze'deki ateşkes planını destekleme kararı almasının ardından Ramallah’ta gerçekleşti.

Şeyh, İngiltere Başbakanlığı yaptığı yıllarda Afganistan ve Irak’ta milyonlarca Müslümanın katledilmesinde başrollerde olan Tony Blair ve ismini vermediği ABD hükümetinden bir temsilciyle bir araya geldiğini açıkladığı paylaşımın devamı şöyle: 

**“BM Güvenlik Konseyi kararının yayımlanmasının ardından gelen aşamaya ilişkin son gelişmeleri, Gazze Şeridi ve Batı Şeria ile ilgili konuları ve kendi kaderini tayin hakkını ve devlet olmayı elde etmek için gereken temel şartları ele aldık. Başkan Trump ve tüm arabulucu ve ortakların **(Mısır, Katar, Türkiye, Amerika Birleşik Devletleri, Suudi Arabistan Krallığı, Ürdün, Birleşik Arap Emirlikleri, Endonezya, Pakistan** ve Avrupa Birliği ve üye devletlerinden ortaklar) ateşkesi güçlendirme, insani yardımların girişini kolaylaştırma, yeniden yapılanma ve barış, güvenlik ve istikrarın sağlanması yönündeki çabalarını takdir ettim.”**

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Hüseyin eş-Şeyh, toplantıya Filistinli yetkililerin yanı sıra Genel İstihbarat Servisi Başkanı Tümgeneral Macid Faraj, Diplomatik İlişkiler Danışmanı Dr. Majdi El Halidi ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Nebil Ebu Rudeyne'nin de katıldığını kaydetti.

https://x.com/HusseinSheikhpl/status/1992674765115388351?s=20

Gazze’yi Amerikan vesayetine teslim eden Trump Planı ile ‘İsrail’ işgalinden, kurulacak olan uluslararası bir gücün işgaline devretme hedefi güttüğü için yoğun bir şekilde eleştiriliyor. İşgalci “İsrail”in sahada savaşarak ulaşamadığı hedeflerle uyumlu plan Türkiye de dahili birçok İslam beldesi tarafından itiraz edilmeksizin destekleniyor. Gazze’de işgale karşı direnişi sona erdirmek ve Müslümanları silahsızlandırarak tamamıyla teslimiyete zorlayan plan kapsamında bir de manda yönetimi altına girmesi hedefleniyor. Bu manda yönetiminin başında Tony Balir’in getirilmesi, Trump tarafından ortaya atılmıştı. Güçlü tepkilere rağmen Filistin halkından kopuk ABD siyasi ekseninde hareket eden Abbas rejimi, Blair’i Ramallah’ta ağırlayıp, planın detaylarını görüştüğünü duyurdu. 





Abbas Rejimi İhanete Koşar Adım: Blair İle Görüştüler

Köklü Değişim, Şanlıurfa Kitap Fuarı’nda “İslam Ümmetinin Fikrî ve Siyasî İşgali” Konuşuldu

Köklü-Değişim-Şanlıurfa-Kitap-Fuarı'nda-Panel.jpg

Köklü Değişim, katılım sağladığı 8. Şanlıurfa Kitap Fuarı’nda, “İslam Ümmetinin Fikrî ve Siyasî İşgalinin Sonuçları ve Çözümleri” başlıklı bir panel düzenledi. 

Köklü Değişim Yayıncılık, Şanlıurfa’da 21 Kasım – 30 Kasım 2025 tarihleri arasında 8'incisi düzenlenen kitap fuarında kitapseverlerle buluşacağını ve fuar kapsamında söyleşi, panel ve imza günleri düzenleyeceğini duyurmuştu. 

Şanlıurfa halkının yoğun ilgi gösterdiği ve binlerce eserin kitapseverlerle buluştuğu bu kültür atmosferinde Köklü Değişim, 22 Kasım Cumartesi günü  **“İslam Ümmetinin Fikrî ve Siyasî İşgalinin Sonuçları ve Çözümleri”** başlıklı bir panel düzenledi.

Katılımın yüksek olduğu panelde, misafirlerden gelen sorular ve duyarlılık ümmetin meselelerine karşı Şanlıurfa halkının ciddi bir bilinç taşıdığını ortaya koydu. 

Panelin ilk konuşmacısı **Eğitimci-Yazar Burhan Ercan,** ümmetin maruz kaldığı fikrî işgal sürecini geniş bir çerçevede ele aldı. Ercan, Batı’nın yüzyıllardır sürdürdüğü fikrî ve kültürel saldırıların Müslüman toplumlarda büyük bir travma oluşturduğunu ifade etti. Sömürgeci güçlerin yalnızca toprakları değil, zihinleri, değerleri ve kimlikleri hedef aldığını, bunun da ümmetin özgüvenini sarsan derin bir tahribata yol açtığını belirtti.

![Köklü-Değişim,-Şanlıurfa-Kitap-Fuarı,-Panel,-Burhan-Ercan.jpg](https://api.kokludegisim.net/uploads/Koeklue_Degisim_Sanliurfa_Kitap_Fuari_Panel_Burhan_Ercan_e8929f5caf.jpg)

Ercan, konuşmasının devamında, modern ideolojilerin Müslümanları kendi köklerinden uzaklaştırdığını, İslami düşüncenin yerine seküler bakış açılarının hâkim kılınmaya çalışıldığının altını çizdi.

Bu durumun temel hedefinin; **“İslam’ın hayattan uzaklaştırılması”** olduğunu ifade eden Ercan, ümmetin fikrî olarak bağımsız olmadan siyasî olarak da özgürleşemeyeceğini dile getirdi.

Ercan, çözümün ise parça parça reformlarla, bireysel uyanışlarla veya yüzeysel çalışmalarla değil, İslam’ın sahih düşüncesinin yeniden ihyasıyla ve bu düşüncenin hayatın tüm alanlarını kuşatmasıyla mümkün olacağını vurguladı.


Ercan, “Ümmetin bugün içinde bulunduğu dağınıklığı aşacak yegâne sistemin, Allah’ın hükmünü yeryüzünde tatbik edecek nizam olduğunu ve bunun adının da Hilafet olduğunu” ifade ederek konuşmasını noktaladı. 


Panelin ikinci konuşmacısı **İlahiyatçı-Yazar Said Doğan,** Ümmetin karşı karşıya olduğu siyasî işgal sürecini tarihsel ve güncel örneklerle ele aldı. Doğan, Batı’nın yüzyıllardır İslam topraklarını sömürgeci politikalarla kuşattığını; petrolünden yeraltı zenginliklerine, kültüründen siyasetine kadar her alanda müdahalelerde bulunduğunu belirtti.

Bu müdahalelerin neticesinde İslam coğrafyasının bugün adeta kan gölüne çevrildiğini, Filistin’den Yemen’e, Suriye’den Libya’ya kadar pek çok bölgenin acı, gözyaşı ve yıkımla yüz yüze bırakıldığını hatırlattı. Doğan, bu tablonun ne tesadüfî ne de kendiliğinden olduğunu; hepsinin planlı, hesaplı ve ideolojik sömürge düzeninin bir sonucu olduğunu beyan etti.

![Köklü-Değişim,-Şanlıurfa-Kiyap-Fuarı,-Said-Doğan.jpg](https://api.kokludegisim.net/uploads/Koeklue_Degisim_Sanliurfa_Kiyap_Fuari_Said_Dogan_cf8fa3f83a.jpg)

Doğan, ümmetin siyasî olarak parçalanmışlığını koruyan bugünkü ulus-devlet yapılarının İslam’ın birlik anlayışına aykırı olduğunu dile getirdi. Müslümanların bir devlet altında birleşme iradesinin kırılması için çeşitli yapay sınırların, kimlik ayrışmalarının ve etnik çatışmaların körüklendiğini ifade etti.

Devamında; çözümün yalnızca bir farkındalık oluşturmakla sınırlı olmadığını; ümmetin gerçek anlamda kurtuluşunun ancak Hilafet’in yeniden ikame edilmesiyle mümkün olacağını açıkça belirtti ve şu ifadelerle sunumunu sonlandırdı:

**“Çünkü Hilafet, yalnızca siyasî bir yönetim modeli değil; ümmeti tek çatı altında toplayan, sömürge düzenini kıran, ümmetin izzet ve birliğini yeniden ihya eden ilahi bir sistemdir.”**


![Köklü-Değişim,-Şanlıurfa-Kitap-Fuarı,-Panel-1jpg.jpg](https://api.kokludegisim.net/uploads/Koeklue_Degisim_Sanliurfa_Kitap_Fuari_Panel_1jpg_56023886ab.jpg)

![Köklü-Değişim,-Şanlıurfa-Kitap-Fuarı,-Panel-2jpg.jpg](https://api.kokludegisim.net/uploads/Koeklue_Degisim_Sanliurfa_Kitap_Fuari_Panel_2jpg_d62bd24051.jpg)


Şanlıurfa Kitap Fuarı’nda “Ümmetin Fikrî ve Siyasî Hayatına Yönelik İşgal” Konuşuldu

Akşam saatlerinde yaşanan dalgalanma ile dolar rekor tazeleyerek 4,80’i gördü. Euro ise 5.68 seviyesine ulaşarak tarihi rekorunu kırdı.

20180523_1_dovizde-durdurulamayan-yukselis-devam-ediyor.jpg

**Köklü Değişim Medya**

Akşam saatlerinde yaşanan dalgalanma ile doların rekor tazeleyerek 4,80’i gördü. Euro ise 5.6887 ile tarihi rekorunu kırdı.

Dolar, Türk Lirası karşısındaki gün içi kaybını geri almasının ardından 4.66 seviyesini aşarak rekor tazeledi. Uzmanlar doların yükselişinde Fitch raporunun etkisine işaret ediyor.

Bloomberg HT'de yer alan habere göre, kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings'in Salı günkü raporunda Türkiye'de para politikası bağımsızlığının azalmasının not üzerinde baskı yaratacağı belirtildi.

Öte yandan Reuters'a konuşan uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard and Poor's (S&amp;P) yetkilisi, Türkiye'nin mali durumunun TL'deki sert düşüş için harekete geçilmezse, oldukça hızlı kötüleşebileceğini kaydetti.

Dövizde Durdurulamayan Yükseliş Devam Ediyor

LGBT yönetmeliğini kabul eden Eyyubiye belediyesi, kararından vazgeçti

1582712018.jpeg

**Köklü Değişim Medya**

Urfa'nın **Eyyübiye Belediyesi,** eşcinsel sapkınlığın önünü açan **LGBTİ** yönetmeliğini önce kabul edip, daha sonra iptal etti. Eşcinsel sapkınlığın önünü açan ve bu çirkinliğin görünür olmasını, kamuda ve özel sektörde istihdam önceliği verilmesini hedefleyen yönetmelik bazı belediyeler tarafından kabul edilip uygulanmaya başlandı. Daha önce Milli Eğitim Bakanlığı, okullarda bu sapkınlığın topluma kabul ettirilmesi için **İstanbul Sözleşmesi** kapsamında başlattığı **ETCEP’i** (Eğitimde Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Projesi) devreye sokmuş, gelen yoğun eleştiriler üzerine projeyi askıya almıştı.

Belediye Meclisi'ne sunulmak üzere Eyyubiye Belediyesi’nin İnsan Kaynakları Müdürü Ahmet Alkan tarafından hazırlanan yönetmelik, önce Yazı İşleri Müdürü İsmail Kaya'ya ardından da Başkan Mehmet Kuş'un onayıyla meclise sunuldu.

Meclise gönderilen çirkin yönetmelik oylamaya sunuldu ve kabul edildi.

Ancak Meclis'te oylamaya sunulan yönetmelikte, "***Toplumda dezavantajlı konumda bulunan LGBTİ (lezbiyen, gay, biseksüel, trans ve interseks bireyler), etnik ve dini azınlıklar, sığınmacı ve mülteciler gibi çeşitli sosyal gruplara yönelik veri toplama, hizmet üretme ve belediye politikalarını yurtdışı ve yurtiçindeki STK'larla işbirliği içinde hazırlamak***" ifadelerinin yer aldığı görüldü.

Ajans Urfa'da yer alan habere göre kabul edilen yönetmelik yürürlüğe girerken, Eyyübiye Belediyesi yetkilileri durumu bir gün sonra fark edip, değişikliğe gidildi ve iptal edildi.

Haberde, çirkin yönetmeliği Belediyenin İnsan Kaynakları Müdürü Ahmet Alkan'ın internet üzerinden indirdiği ve CHP'li ya da HDP'li bir belediyeden "kopyala-yapıştır" usulüyle aldığı ifade edildi.

**İmza Kampanyası**

Batı aşığı ve oradan gelen her kanuna ve sözleşmeye sahip çıkan iktidar ve muhalefet partileri “İstanbul Sözleşmesi”ne sımsıkı bağlı. Eşcinselliği yaygınlaştırmak, namus mefhumunu ortadan kaldırmak, aileyi yok edip, gençliği ifsat etmek için planlanarak yürürlüğe koyulan İstanbul Sözleşmesi, kamuoyundan tepki almaya devam ediyor.

Bu kapsamda başlattığımız imza kampanyasına siz kıymetli okuyucularımızdan da destek bekliyoruz.

**İmza linki aşağıdadır**

[https://www.change.org/p/cumhurba%C5%9Fkanl%C4%B1%C4%9F%C4%B1-ailesiz-bir-gelecek-hedefleyen-istanbul-s%C3%B6zle%C5%9Fmesi-ve-6284-say%C4%B1l%C4%B1-kanun-iptal-edilsin?recruiter=468313674&amp;utm\_source=share\_petition&amp;utm\_medium=facebook&amp;utm\_campaign=share\_petition&amp;utm\_term=psf\_combo\_share\_initial&amp;recruited\_by\_id=fe3a96f0-bca0-11e5-ada9-757b967284e9&amp;utm\_content=fht-20330000-tr-tr%3Av2](https://www.change.org/p/cumhurba%C5%9Fkanl%C4%B1%C4%9F%C4%B1-ailesiz-bir-gelecek-hedefleyen-istanbul-s%C3%B6zle%C5%9Fmesi-ve-6284-say%C4%B1l%C4%B1-kanun-iptal-edilsin?recruiter=468313674&utm_source=share_petition&utm_medium=facebook&utm_campaign=share_petition&utm_term=psf_combo_share_initial&recruited_by_id=fe3a96f0-bca0-11e5-ada9-757b967284e9&utm_content=fht-20330000-tr-tr%3Av2)

Eyyubiye Belediyesi LGBTİ Kararından Geri Döndü

Suriye’de donan bebeğin görünütüsü vicdanları sızlattı

1578733886.jpeg

**Köklü Değişim Medya**

Suriye’den gelen son görüntü insanlık defterine utanç olarak yazıldı. Katillerle el sıkışan taş kalpli yöneticilerin hanesi bu cürümlere sessiz desteklerle doldu. Rusya, İran ve Esed rejiminin katliamları arşa ulaşırken, bu canilerle el sıkışanlar, donarak can veren körpe bedenlerin katili Esed’i yeniden meşru yönetici olarak tanımak için birbiriyle yarışıyor.

**Suriye’de Bir Körpe Donarak Can Verdi**

Acı olay Hama’nın kuzeyinde meydana geldi. Aktivistlerin ulaştırdığı bilgiye göre Rus ve rejimin hava saldırılarında anne babasını kaybeden ve kendisinden haber alınamayan küçük Erva Afrin-Mabatlı'nın cansız bedeni, 25 gün sonra bir zeytin ağacının altında donmuş halde bulundu.

Aylan bebeğin Akdeniz’de boğularak can vermesinden sonra çekilen görüntüleri gibi Erva bebeğin görüntüleri de sosyal medyada kısa sürede yayıldı.

![](https://resmim.net/f/N6Swv8.jpg)

İran’ın yanlışlıkla vurduğu Ukrayna uçağı gündemin zirvesinde yer alırken, 9 yıldır masum Müslümanları bilerek ve isteyerek katleden Rusya, İran ve Esed rejiminin katliamları görmezden geliniyor. Astana ve Cenevre masalarında katil rejim ile oturulup müzakere ediliyor.

Kardeşleri can verirken Suriye muhalefeti kuzeye çekilmiş ya katliamları izliyor ya icad edilen operasyonlarda vakit geçiriyor ya da daha fazla maaş için Libya’nın yolunu tutuyor.

Astana Üçlüsü Rusya, Türkiye ve İran masada aldıkları kararlar ve sahadaki operasyonlarla kendi halkını katleden cani Esed’in saltanatını korumaya devam ediyor. Körpeler donarken, taş kalpler de üşümüyor.

Körpeler Donuyor Taş Kalpler Üşümüyor

Nehre düşüp donarak ölen çocuğun anne-babasının Çin Toplama Kamplarında tutulduğu öğrenildi.

1546098328.jpeg

**Köklü Değişim Medya**

Nehre düşüp donarak ölen çocuğun anne-babasının Çin Toplama Kamplarında tutulduğu öğrenildi.

Son günlerde sosyal medya gündeminde, nehirde düşerek donarak ölen Doğu Türkistanlı bir çocuğun buz kesmiş kahredici fotoğrafı var.

Yerel kaynaklardan edinilen bilgiye göre; donarak ölen bu çocuğun anne-babası Çin Toplama Kamplarında tutuluyor ve kendisi de 78 yaşındaki yalnız yaşayan dedesi ile kalıyordu.

**Çin zulmü altında yaşayan Müslümanların yaşadıkları trajediye her gün bir yenisi ekleniyor**

Nehirde donarak ölen bu fotoğraf, özelde Müslümanlara genelde ise tüm insanlığa kahredici Komünist Çin zulmünün geldiği noktayı; Doğu Türkistanlı Müslümanların çaresizliklerini ve terkedilmişliklerini adeta haykırıyor!

![](https://www.google.com/url?sa=i&source=images&cd=&cad=rja&uact=8&ved=2ahUKEwi00PunrcXfAhVMTBoKHT_FCZ0QjRx6BAgBEAU&url=https%3A%2F%2Fforum.donanimhaber.com%2Fdonarak-olen-uygur-turk-cocugu--136473606&psig=AOvVaw3Qnmgr3bnWHnpiMcBHHy0g&ust=1546183679301957)![](https://img.donanimhaber.com/upfiles/2600066/25912903-9092-48a4-8313-ba00b0a14c02.png)

**Çin toplama kamplarına aldığı Uygur Türklerinin çocuklarını yetimhanelere yerleştiriyor**

Yine geçtiğimiz aylarda da ajanslara yansıyan haberlerde, sistematik insan hakları ihlalleriyle gündeme gelen Çin'in, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde Müslüman Uygur Türklerinin çocuklarını yetimhanelere gönderdiği de ifade edilmişti.

Haberlerde; Birleşmiş Milletler İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün yayımladığı son rapora göre, Çin’de 1 milyondan fazla Uygur Türkü ve diğer Müslüman azınlık toplama kamplarında tutuluyor.

Hükümetin, kamplarda tutulanların çocuklarını evlerinden alarak ülke genelinde çok sayıdaki yetimhaneye gönderdiği bildiriliyor.

Dövizde Durdurulamayan Yükseliş Devam Ediyor

Eyyubiye Belediyesi LGBTİ Kararından Geri Döndü

Körpeler Donuyor Taş Kalpler Üşümüyor

Donarak Ölen Doğu Türkistanlı Çocuk İnsanlığa Çin Zulmünü Haykırıyor!

"Hatay'daki Polis Baskınında Suriyeli Genç, Evinde Öldürüldü"

AB’den, Trump’ın Ukrayna Planına Muhalefet ve Alternatif Öneriler

Putin’den, ABD’nin Önerilerine Olumlu Yanıt

Hakkımızda

Linkler

İletişim Bilgilerimiz

Dövizde Durdurulamayan Yükseliş Devam Ediyor

Eyyubiye Belediyesi LGBTİ Kararından Geri Döndü

Körpeler Donuyor Taş Kalpler Üşümüyor

Donarak Ölen Doğu Türkistanlı Çocuk İnsanlığa Çin Zulmünü Haykırıyor!

"Hatay'daki Polis Baskınında Suriyeli Genç, Evinde Öldürüldü"

AB’den, Trump’ın Ukrayna Planına Muhalefet ve Alternatif Öneriler

Putin’den, ABD’nin Önerilerine Olumlu Yanıt

Sosyal Medya