Danimarka Sokaklarında “Tekbir Sesleri”
20 Nisan 2019

Danimarka Sokaklarında “Tekbir Sesleri”

Ajanslar-Köklü Değişim Medya

Köklü Değişim Medya

Danimarka’da protesto yürüyüşü düzenleyen Müslümanlar, Kur’an-ı Kerim yakılmasına tepki gösterdi. Yürüyüş esnasında sloganlar atan ve tekbir getiren grup, meydana ulaşılmasının ardından okunan ezan ve yapılan konuşmaların ardından olaysız şekilde dağıldı.

Danimarka’da Müslümanlar, aşırı sağcı Sıkı Yön (Stram Kurs) lideri Rasmus Paludan’ın Kur’an-ı Kerim yakmasına tepki gösterdi. Danimarka’da bir araya gelen 24 Sivil Toplum Kuruluşu (STK), Kur’an-ı Kerim ve kutsal kitaplara saygı yürüyüşü düzenledi.

Yürüyüş esnasında sloganlar atan ve tekbir getiren grup, meydana ulaşılmasının ardından okunan ezan ve yapılan konuşmaların ardından olaysız şekilde dağıldı.

Gösteriye destek veren STK’lar, Danimarka’da Kur’an-ı Kerim dâhil, kutsal kitapların yakılmasının yasaklanması ve Danimarka’da iki yıl önce kaldırılan “inanca hakaret” yasasının yeniden yürürlüğe konulması için imza topladı.

Toplanan imzaların siyasilere ulaştırılacağı bildirildi.

Polis Gözetiminde Kur’an-ı Kerim Yaktı

Yeni Zelanda'da Müslümanların Cami’de katledilmesine yönelik Hizb-ut Tahrir Danimarka Parlamentosu önünde izinli basın açıklaması yaparken, Rasmus Paludan güvenlik güçlerinin gözü önünde Kur'an-ı Kerim yakmıştı.

Danimarka hükümeti, hiçbir siyasi gücü ve taraftarı olmamasına rağmen bu şahsın Kur'an-ı Kerim yakma eylemlerini polis gözetiminde yaptırıyor ve ona koruma sağlıyor.

En son Müslümanların yoğun yaşadığı bir mahallede eylem yapmaya kalkıştı ve mahallede yaşayan Müslüman gurbetçi gençler bu eylemi engellemek istediler ve olaylar büyüdü.

Danimarka'da birçok parti ve sivil toplum örgütü bu şahsın eylemlerinden rahatsız olmasına rağmen, adı geçen bu kişinin kaos ve kaotik ortamın oluşmasını tahrik edici eylemleri engellenmiyor.

“Gençlerimiz Tuzağa Düştü”

Protesto gösterisinde bir konuşma yapan UID Danimarka Şubesi Başkanı Fatih Alev, şöyle konuştu:

“İslam düşmanlığı bu toplumda farklı kademelerde, siyasette, medya da olan bir durum. Artık mahallemize kadar giren ırkçı bir kişi ‘Kur’an-ı Kerim’inizi yakacağım’ diyerek, Kur’an-ı Kerim ve Peygamberimizle ilgili insanları provoke edip tahrik etmeye çalıştı. Bazı gençlerimiz de maalesef tuzağa düştü. Mesele de olması gerekenin dışına taşmış oldu. Konu, şiddet olayları ile şu anda karışmış oldu. Müslümanların, dinimizin öngördüğü barışçıl prensiplerin dışına kesinlikle taşmadan, vakurla, ‘dinimize saygıda bulunulsun’ talebimizi topluma bildirmesi gerekiyor. Vatandaşlarımız da burada bunu yapmaya çalışıyor.”

Fatih Alev, Rasmus Paludan’ın eyleminin, “ifade ve protesto özgürlüğü” adı altında savunulması konusunda ise şunları söyledi:

“Danimarka, ifade özgürlüğünün çok aşırı şekilde uygulandığı bir ülke. ‘Ne pahasına olursa olsun prensiplerin herkese işlemesi lazım’ diyorlar ama mesela Kraliçe’nin sarayının önünde yapılmak istenen, Kraliyet Ailesi’nin özel durumunu protesto eden bir gösteri 9 yıl önce engellendi. Danimarka’nın tarihinde bunlar da var ama bunları görmezlikten geliyorlar. Tahrikçi Rasmus Paludan’ın hakkı olduğunu söylüyorlar. ‘Ne kadar kendisini tasvip etmesek de yaptıklarını kınasak da sonuna kadar arkasındayız, yani bunu yapabilir, yapması lazım’ diyorlar. Polis bu adamı, bu tahrikçi ırkçıyı korumak için milyonlarca kron harcamış bulunuyor ve hala da harcamaya devam edecekmiş gibi görünüyor.”