Köklü Değişim Medya

MAZLUMDER Diyarbakır Şubesi, camide itikafa giren Müslümanlara yapılan çirkin müdahaleye tepki gösterip, din ve vicdan hürriyetinin ihlal edildiğini ifade etti. Açıklamada ayrıca, Müslümanların telefonlarla kaydı olmasa, kolluk kuvvetlerinin camide yaptıklarının ortaya çıkarılamayacağına dikkat çekilip, emniyetin kayıt yasağı genelgesinin hukuksuz olduğu bir kez daha hatırlatıldı.

MAZLUMDER Diyarbakır Şubesi’nin camilerde itikafa giren Müslümanlara yönelik emniyetin çirkin müdahalesi hakkında yaptığı açıklama şu şekilde:

‘Kolluk Kuvvetlerinin Orantısız Müdahaleleri Hak İhlalleri Oluşturmaktadır’

“Bugün (03.05.2021) basına, “Gaziantep’te camide itikaf yapmak isteyenlere polis müdahalesi” şeklinde videolu haberler yansımıştır. Açık kaynaklardan edinilen bilgilere göre Gaziantep ilinde bulunan bir camide itikâf ibadetlerini ihya etmek isteyen cami cemaatine “pandemi koşullarına” uymadıkları gerekçesiyle kolluk tarafından zor kullanılarak müdahalede bulunulmuştur.

Video görüntülerinde; camii cemaatinin camide bulunduğu sırada, Polis ve Bekçilerden oluşan kolluk mensuplarının bir kısmı, caminin içine ayakkabıları ile girip zor kullanarak cami cemaatini dışarı çıkarmak istemiş, cami cemaatinin dışarı çıkmamak için direnmesi üzerine kolluk mensuplarının biber gazı sıktığı, orantısız güç kullanarak cami cemaatine müdahale ettiği görülmüş ve akabinde 50’den fazla kişiyi gözaltına aldıkları bilgisi alınmıştır.

Konuyla alakalı Gaziantep Valiliği tarafından yapılan açıklamada özetle; Bu provokasyonu yapan kişiler daha önce haklarında çeşitli defalar terör soruşturması yapılan Alparslan Kuytul yandaşlarıdır ve amaçları ibadet etmek değil, sivil itaatsizlik yaptıkları ve müdahale edilen camide itikafa girmek isteyen vatandaşların o mahallede ikamet etmedikleri tespit edilmiş olup, organize bir şekilde şehrin farklı bölgelerinden toplanarak olay çıkarttıkları anlaşıldığı” şeklindedir.

Pandemi koşullarında, idari makamların gerekli tedbirleri alma yönünde yetkileri bulunmaktadır. Ancak kolluğun Din ve Vicdan hürriyetinin ihlali niteliğindeki itikafa giren kişileri ölçüsüz bir şekilde engellemesi hak ihlalidir . Ayrıca cami içerisinde bir personelin, açık alanda bile kullanılması ağır şartlara bağlanan biber gazının kapalı alanda kullanması kanunlarca güvence altına ölçülülük ve orantılılık ilkesinin açık bir ihlalidir.

Yine Gaziantep Valiliği tarafından yapılan açıklamada kullanılan “Bu provokasyonu yapan kişiler daha önce haklarında çeşitli defalar terör soruşturması yapılan Alparslan Kuytul yandaşlarıdır ve amaçları ibadet etmek değil, sivil itaatsizlik yapmaktadır.” şeklindeki ifadelerin kişilerin haklarında başlatılan soruşturmalar olsa dahi bu kişilerin “suçlu” olarak görülmesine sebep olamayacağını, bir kişiye olan sempatileri nedeniyle kriminalize etmenin lekelenmeme ve masumiyet karinesinin ihlaline sebebiyet vermektedir.

Hatırlatmak isteriz ki; Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından yayınlanan genelge ile ses ve görüntü kaydı alan kişilerin engellenmesi gerektiğine dair hukuka aykırı genelge hakkında Mazlumder Genel Merkezi de açıklama yaparak uyarıda bulunmuştu*. Bu tarz hak ihlalleri ve kötü muamele eylemlerinin kamuoyundan gizlenmesi ve örtülmesi ihtimali, vatandaşlarında ses ve görüntü alabilmesinin önemini bir kez daha ortaya çıkarmaktadır.*

Mazlumder Diyarbakır şubesi olarak;

Kişilerin Din ve Vicdan Hürriyetinin ihlal edildiğini,

Vakit namazları için açık olan tüm camilerin itikaf ibadeti içinde açık olmasının elzem olduğunu, itikaf ibadeti için belli yerlerde ve belli sayıda caminin açık olması; evinin yakınında itikaf serbestliğine tabi olan cami bulunmayan insanlar açısından zorluk oluşturacağının açık olduğunu;

Yapılan müdahalenin orantısız olduğunu, serbest bırakılmış olsalar da kişi özgürlüğünün ihlalinin gerçekleştiğini, ayrıca lekelenmeme hakkının ihlal edildiğini,

Biber gazının içeriği itibariyle potansiyel olarak tehlikeli olduğu ve bu nedenle kapalı alanlarda kullanılmaması gerektiğini,

İlgili personelin açığa alınmasının yerinde olduğunu olayda ihmal ve kastı olan diğer kolluk mensupları ile ilgili adli ve idari olmak üzere etkin bir soruşturma yapılması gerektiğini,

Kamuoyuna bu tür üzücü hadiselerin yansımaması için kolluk mensuplarının daha sağ duyulu olması gerektiğini, ifade ederiz.”