Benzine Yapılan Zam Halkın Cebini Yaktı
08 Kasım 2017

Benzine Yapılan Zam Halkın Cebini Yaktı

Ajanslar

Köklü Değişim Medya

Petrol Ürünleri İşverenler Sendikası (PUİS) benzine yarından geçerli olmak üzere 13 kuruş zam beklendiğini belirtti. Rafineri çıkış fiyatlarında yaşanan artış, halkın cebini yaktı.

Petrol Ürünleri İşverenler Sendikası'nın (PUİS) internet sitesinde yayınlanan bilgiye göre: "Rafineri çıkış fiyatlarındaki değişiklikten dolayı 9 Kasım 2017 tarihinden geçerli olmak üzere benzinde 13 kuruş fiyat artışı beklenmektedir" denildi.

Benzine bir zam daha geliyor... Benzinin litre fiyatı gece yarısından itibaren geçerli olmak üzere 13 kuruş zamlandı. İki haftada benzine, farklı oranlarda 3 defa yapılan zam 34 kuruşu buldu.

Hükümet, Petrol fiyatlarının artmasını otomatik yapılandırmayla dövizin son dönemdeki hızlı artışına bağlasa da, dövizin uzun süre düşük kurlarda seyrettiği tarihlerde petrolde ciddi bir indirim söz konusu olmamıştı.

Benzinin litre fiyatına 25 Ekim’de 9 kuruş, 31 Ekim’de 12 kuruş, 8 Kasım’da 13 kuruşluk zam gelmişti. Özetle son iki haftada benzine 34 kuruş zam yapıldı. 45 litrelik depoya sahip bir aracın deposu iki hafta öncesine göre 15 TL daha pahalıya doluyor.

Yeni zamla birlikte benzinin litre fiyatı Ankara'da ortalama 5,66 TL'ye, İstanbul'da 5.61 TL'ye, İzmir'de ise 5.63 TL'ye çıkacak.

Benzinin ardından motorine de hafta sonu 10-12 kuruş zam yapılması bekleniyor.

Akaryakıt zamları üzerine Hizb-ut Tahrir Türkiye Vilâyeti Medya Bürosu 31 Ekim 2017 tarihinde “Akaryakıt Zamları ve Yüksek Vergiler Kapitalist Devletin Zulmüdür” başlıklı Basın Açıklaması yayımladı.

İşte o açıklama;

Akaryakıt Zamları ve Yüksek Vergiler Kapitalist Devletin Zulmüdür

Yüksek vergilerden dolayı ezilen halk, son günlerde akaryakıta gelen zam ile adeta perişan edilmektedir. Hükümet, üretim yaparak veya üretim kapasitesini artırarak değil mevcut ürün ve vergilere zam yapıp ek yeni vergiler koyarak bütçe açığını kapatmaya çalışmaktadır. Gayri Safi Milli Hasıla’nın önemli bir kısmının vergilerden oluştuğu Türkiye’de, yoksulluk mücadelesi veren halk bu kapitalist sistemde adeta müşteri olarak görülmekte ve devletin en önemli gelir kapısı olmaktadır. Lakin devlet devasa şirketlerin ve spor kulüplerinin vergi borçlarını silerken, hayatta kalma savaşı veren mazlum halka doğrudan ve dolaylı vergilerle müsamaha göstermemekte ve böylece müşteriler arasında ayrım da yapmaktadır.

29 Ekim Cumhuriyet Resepsiyonunda “IMF’nin kendilerinden borç istediğini” belirterek zenginlik imajı verenlerin hemen ertesi gün akaryakıt fiyatlarına zam yapması, sözün değil de eylemin ne denli doğru olduğunun göstergesidir. Hükümetlerin türlü kurnazlıklarla halkın cebindeki parayı gasp etmesinin en bariz örneklerinden birisi, akaryakıt zamlarının otomatiğe bağlanmasıdır. 26 Ekim’de mazota 13, benzine ise 9 kuruş zam yapılmasına rağmen, 30 Ekim tarihinde bu defa mazota 18, benzine ise 12 kuruş zam yapıldı. Bir ay içerisinde peş peşe yapılan zamlarla mazotun litre fiyatı 4,97 liraya, benzinin litre fiyatı ise 5,5 liraya çıkmış oldu. Yani AK Parti hükümeti zamlara doymadı!

Ey Müslümanlar! Günlük yaklaşık 800 bin varil petrol tüketen Türkiye, bu petrolün %92’sini ithal etmektedir. Bugün varil petrol fiyatı 60 dolardır. Türkiye günde yaklaşık 45 milyon dolar tutarında petrol ithal etmektedir. Günde 45 milyon dolara alınan petrolün maliyetine rafine, işletme ve bayi kârları da eklendiğinde bu rakam 65 milyon dolara çıkmaktadır. Fakat devlet bu petrolün günlük satışından 100 milyon dolar kâr elde etmektedir. Bu rakam yıllık yaklaşık 36 milyar dolara tekabül etmektedir. Bu haliyle Türkiye petrolden aldığı vergiler ile adeta petrol üreticisi bir ülke kadar gelir elde etmektedir! Türkiye petrol yatağı bulamamıştır ama hiç tükenmeyen vergi yatağını bulmuştur!

Ey Müslümanlar! Bugün dünya petrol fiyatlarının büyük ölçüde düşmesine rağmen neden Türkiye’de petrol ürünleri zamlanmaktadır? 2014 yılında 1 varil petrolün fiyatı 115 dolar iken, 2015’de bu fiyat 27 dolar seviyelerine kadar inmişti. Petrolün varil fiyatı yaklaşık %70 oranında düşmesine rağmen, Türkiye’de petrol fiyatları sadece %15 düşmüştü. 2016 yılında küresel piyasalarda varil/petrolün fiyatı 50 dolar seviyelerinde iken, Türkiye’de Ekim 2016 itibariyle mazotun litresi ortalama 3,96 lira, benzinin ise 4,65 lira civarındaydı. Eğer IMF’ye borç verecek kadar zengin bir ülke konumuna geldiysek neden günlük hayatı doğrudan etkileyen petrol ürünlerinde bu denli adaletsizlik yapılmaktadır? Niçin devlet zenginleştiği halde halk devamlı fakirleşmektedir? Bunun neresi adalet, neresi kalkınmadır? Bu haliyle AK Parti hükümetleri selefleri olan diğer hükümetlerden farksızdır?

Ey Müslümanlar! Sizleri bu zulümlerden sadece İslam kurtarabilir. Zira Müslümanların topraklarında çıkan petrol birkaç aç aileye değil, ümmete aittir. İslam’daki iktisat nizamına göre ise vergi sadece zenginlerden alınır. Öyleyse İslam’ı yeniden hayata hâkim kılacak olan Raşidi Hilafet’in ikame edilmesi şeri hüküm açısından farz olduğu gibi, iktisadi açıdan da kaçınılmazdır.

http://hizb-turkiye.com/index.php…

www.hizb-ut-tahrir.org | www.hizb-ut-tahrir.info | www.hizb-turkiye.com

https://twitter.com/HizbutTahrirTR

www.instagram.com/hizbuttahrirturkiye1/