Avrupa Birliği’nin, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına yönelik sistematik vize engellemesi krize dönüşürken, hükümet uzun süredir devam eden soruna karşın mütekabiliyet politikası yerine halledileceğine dair sözler veriyor.

Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Başkanı Firuz B. Bağlıkaya, vize müracaatları konusunda sistemli bir engelleme olduğunu belirterek, "Bu engellemelerin yanında vizeye müracaat etmiş olan vatandaşlarımıza verilen ret oranları da çok yükselmiş durumda. 2022 yılında ret verilen vize müracaat oranı yüzde 15'in üzerinde iken, 2023'te bu oran yüzde 50 civarına yükseldi" ifadeleri ile krizi özetledi.

Bağlıkaya, vatandaşların AB üyesi ülkelere turistik seyahat için Schengen vizesi almasına yönelik sorunlarının artarak devam ettiğini ayrıca vize engellemesi nedeniyle seyahat özgürlüğünün kısıtlanmaya çalışıldığını, yurt dışına tur düzenleyen seyahat acentelerinin de çok ciddi iş kaybına uğradığını vurguladı.

Erdoğan, Mütekabiliyet Yerine Sözler Veriyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TOBB 79. Genel Kurulu'nda önceki gün yaptığı konuşmada, vize sorununu çözeceklerini söylemişti:

"Son dönemde siyasi şantaj olarak kullanılan vize sorununu en kısa sürede hal yoluna koyacağız.

Sizlerin her alanda önünüzü açmak, engelleri ortadan kaldırmak için canla başla çalışmayı sürdüreceğiz. Tüm iş dünyamıza seslenmek istiyorum. Dünyadaki konjonktür belki de bize fırsatlar sunuyor. Bu fırsatları sahte gündemlerle heba edemeyiz. Altın değerinde bir 5 sene daha kazandığımıza inanıyorum.”

Avrupa’nın, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına yönelik seyahat özgürlüğünü kısıtlayan sistematik vize engelleme kararları nedeniyle iş insanları mağdur olurken, sade vatandaşların da başvurularında zorluk çıkarılıyor.

Mülteci geri kabul anlaşmasıyla Avrupa sınırlarının koruyuculuğunu üstlenen Ankara ise uzun zamandır devam eden bu engellemeye karşın mütekabiliyet politikası yerine halka şifahen sözler verip, sorunu halledeceğini söyleyerek pasif bir görüntü çiziyor. Oysaki 16 Aralık 2013 tarihinde imzalanan anlaşmaya göre Türkiye, mültecileri Türkiye'de tutmak karşılığında Avrupa Birliği ülkelerine girişte "vize serbestisi kolaylığı" elde edecekti. Fakat gelinen noktada herhangi bir kolaylık sağlanmadığı gibi girişler kasıtlı bir şekilde zorlaştırılıyor.

Bu durum sömürgeci Batılı devletlerin güvenilmez olduğu ve hiçbir zaman dost edinilmemesi gerektiği gerçeğini Müslümanlara bir kez daha hatırlatıyor.