“İsrail” ordusundan görevli subaylar Netanyahu’nun hedefinin esirleri kurtarmak olmadığını söylüyor

Köklü-Değişim,“Netanyahu’nun-Hedefi-Esirler-Kurtarmak-Değil,-Hamas-Liderleri”.jpg

“İsrail” ordusundan görevli subaylar Netanyahu’nun hedefinin esirleri kurtarmak olmadığını ve kişisel savaşında hedefinin Hamas liderleri olduğunu ifade ettiler.

“İsrailli” askeri yetkililer Middle East Eye'a “İsrail”in Gazze'deki esirleri kurtarma hedefinden vazgeçtiğini, bunun yerine Refah kara saldırısıyla uzun vadeli bir varlık oluşturma ve üst düzey Filistinli liderlerin peşine düşme arayışında olduğunu söyledi.

İsimlerinin açıklanmaması kaydıyla konuşan, biri Gazze'de görev yapan üç subay, Başbakan Binyamin Netanyahu'nun Gazze'de devam eden savaştaki stratejisine dair açıklamalarda bulundu.

Bir subay hükümetin amaçlarının belirsiz olduğunu ve tutsakları kurtarma ve Hamas'ı yok etme hedefinin çöktüğünü söyledi.

Gazze'deki yetkili, "Netanyahu'nun Gazze'deki operasyonları temelde Yahya Sinvar'ı yakalamayı hedefliyor" dedi ve savaşın ‘İsrail’ başbakanı için kişisel hale geldiğini vurguladı. 

Bilindiği üzere Netanyahu, yolsuzluklar nedeniyle yargılanıyor. Bu yargılanmalardan kurtulmak için anayasa değişikliğine gitmiş fakat ciddi protestolarla karşılaşmıştı. Bunun üzerine Netanyahu, çevre ülkelere saldırılar düzenlemeye başlayarak aleyhinde oluşan kamuoyunu bertaraf etmeye çalışmıştı. 

Netanyahu’nun sürdürdüğü Gazze politikaları hem halkta hem de orduda rahatsızlıklara neden oluyor. 

Hamas'ın bölgedeki lideri Sinwar, ‘İsrail'in bir numaralı hedefi ve savaşın başlamasından bu yana hedef olduğu için kamuoyunun önünde gözükmüyor. 

Görevli subay, ‘İsrail’ ordusunun Sinvar'a ve Hamas'ın silahlı kanadı Kassam Tugayları'nın üst kademelerine takıntılı hale geldiğini söyledi. 

Geçtiğimiz ay bir Hamas yetkilisi, Sinvar'ın yer üstündeki savaş bölgelerini ziyaret ettiğini ve grubun yurtdışındaki liderleriyle görüşmelerde bulunduğunu açıklamıştı.

Al-Arabi Al-Jadeed'e konuşan Hamas yetkilisi, Sinwar'ın ‘İsrail'in iddia ettiği gibi her zaman tünellerde kalmadığını, aynı zamanda sahadaki görevlerini de yerine getirdiğini ifade etmişti.

“İsrail” daha önce defalarca savaşın ana hedeflerinin **"rehineleri geri getirmek ve Hamas'ı ortadan kaldırmak" olduğunu beyan etmişti.
‘İsrail’,i Salı günü Gazze ile Mısır arasındaki Refah sınır kapısının ele geçirmişti. Saldırılarda onlarca kadın ve çocuk vahşice katledildi.

Bu saldırı aynı zamanda Hamas'ın, Filistinli tutuklular karşılığında tüm tutsakların serbest bırakılmasına, savaşın sona ermesine ve ‘İsrail’ birliklerinin tamamen geri çekilmesini öngören ABD'nin aracılık ettiği ateşkes önerisini kabul ettiğini duyurmasının ardından gelmesi dikkat çekiyor.


Hamas, geçici bir ateşkesi kabul etmeyeceğini defalarca dile getirirken, “İsrail” ise rehineleri kurtardıktan sonra savaşa devam etmeyi öngören süreli ateşkes istiyor.

“İsrail”, Hamas'ın Ekim ayında ‘İsrail'e düzenlediği sürpriz saldırı sırasında Gazze'ye götürülen yaklaşık 250 esirden 128'inin orada kaldığını tahmin ediyor; bunlara ordunun öldüğünü söylediği 35 kişi de dahil. Hamas, ‘İsrail'in hava saldırılarında en az 70 esirin öldürüldüğünü söylüyor.

Ateşkese liderlik eden CIA direktörü William Burns, bugün ‘İsrail'e gelerek Netanyahu ile bir görüşme gerçekleştirdi. Görüşme hakkında henüz bir açıklama yapılmadı. 


“Netanyahu’nun Hedefi Esirleri Kurtarmak Değil, Hamas Liderleri”

Hizb-ut Tahrir Türkiye gündem değerlendirme toplantısı

Yahudi Varlığı Sadece Güç ve Savaştan Anlar- muhammed emin yıldırm-gündem değerlendirme.jpg

Hizb-ut Tahrir Türkiye Medya Bürosu'nun 07 Mayıs 2024 Salı günü gerçekleştirdiği "Gündem Değerlendirme" toplantısında Gazze’deki ateşkes süreci ve Yahudi varlığı İsrail’in Refah’ı işgali ele alındı. Toplantıda ayrıca enflasyon rakamları ve tasarruf tedbirleri, Türkiye yüzyılı maarif eğitim modeli hakkında değerlendirmelerde bulunuldu.

Toplantıda konuşan **Medya Bürosu Üyesi Muhammed Emin Yıldırım**, uzunca bir süredir devam eden ateşkes müzakerelerinden sonra Hamas’ın ateşkesi kabul etmesine rağmen Netanyahu kabinesinin savaşa devam kararı alarak fırsattan istifade Refah’ı işgal etmesinin Yahudilere hiçbir şekilde güvenilmeyeceğini tekrar gösterdiğini söyledi. 

Ateşkesin içeriği kamuoyuna açıklanmasa da "İsrail’in" 76 yıldır yaptığı Filistin topraklarındaki işgal ve zulümlerine devam edeceğinin kesin olarak bilindiğini ifade eden Yıldırım, şunları söyledi: _**“Kesin olarak biliyoruz ki, Yahudi varlığı laftan anlamaz, diplomasiden, müzakereden, boykottan anlamaz, sadece güç ve savaştan anlar. Sadece başının ezilmesinden anlar.** Siyonist varlığın kuruluşundan bugüne kadar yapılan tüm anlaşmaları nasıl bozduğunu çok iyi biliyoruz. İşgalci varlığın her fırsatta Kudüs’te ve Batı Şeria’da yüzlerce, binlerce yeni yerleşim alanları kurduğunu, Filistinli kardeşlerimizi katlettiğini, hapsettiğini, bilmeyen, görmeyen, anlamayan var mı? Gazze halkını evlerinden çıkarmak için önce güvenli bölgeler gösterip sonra çocuk kadın demeden insanları o güvenli bölgelerde katleden, 1,5 milyon insanı küçücük Refah şehrine hapsedip şimdi de orayı vuran, işgal eden bu terör varlığı değil mi?”_

**“Orduları harekete geçirmeyenler ateşkes ile övünüyorlar”**

Konuşmasının devamında Gazze’deki vahşeti durdurmak için 7 ay boyunca hiçbir şey yapmayan AK Parti iktidarının tavrını da muhasebe eden Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü: _“Gazze ölüm ve yıkım altında inlerken hiçbir şey yapmayanlar, orduları harekete geçirmeyenler, işgalciyle ticareti besleyenler şimdi hiç utanmadan bebek katilleriyle yapılan ateşkesle övünüyorlar. Yahudiler, esirlerinin bırakılması karşılığında 6 hafta katliam yapmayacak diye Gazze’ye biraz daha gıda girişine izin verecekler diye seviniyorlar. Kendileri gibi Müslümanlarında küçük düşünmesini istiyorlar. Görünen o ki Yahudi varlığının Refah işgali gölgesinde girilen bu ateşkes, sadece Hamas ve Gazze halkına daha fazla baskı yapılmasını sağlayacak yeni tavizler alabilmek için kullanılacaktır._ 

_Ama yöneticiler Hamas bizim telkinlerimizle ateşkesi kabul etti diyerek Gazze’yi siyasi istismar malzemesi yapıyorlar. Evet Cumhurbaşkanı Erdoğan böyle söylüyor. “Hamas’ın kararı bizim telkinlerimizle oldu ve bundan memnuniyet duyduk” diyor. Sadece bunu söylemekle de yetinmiyor. Aynı konuşmanın içerisinde Yahudilere dostluk mesajı gönderiyor. **“Biz dostlarımızın sayısını artırmanın peşindeyiz. Bölgemizdeki hiçbir ülkeyle çözülemeyecek sorunumuz yok.”** diyor Cumhurbaşkanı…”_

**“Gazze enkaz yığınına dönünce ticareti kestiğinizi açıkladınız”**

Muhammed Emin Yıldırım, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hitaben, _“Sayın Erdoğan sizin dostunuz kim? Kuvayı Milliye ordusuna benzettiğiniz, mücahit direnişçiler dediğiniz Hamas ve Filistinli Müslümanlar mı? Yoksa iman edenlerin en şiddetli düşmanı olan bebek katili gasıp Yahudi varlığı mı?”_ sorusunu sorarak şu ifadeleri kullandı: _“Sizin dostunuz Allah, Rasulü ve müminler mi, yoksa kafir batılı devletler ve onların aparatı olan Siyonist katiler mi? Siz kimden yanasınız zalimden mi mazlumdan mı? **7 ay boyunca Yahudiler savaşta zor duruma düşmesin diye ticaretin her türlüsünü yaptınız. “İsrail’e” sebze ve meyve ihraç eden ülkeler arasında birinci oldunuz.** Çelikten jet yakıtına, silah parçalarından petrol ve gıda sevkiyatına kadar Yahudi varlığına ürün sattınız. Gazze’ye bir yudum su sokamadınız ama Siyonistlere her gün 8 gemi gönderdiğinizi söylediniz. 7 ay sonra da Gazze enkaz yığınına dönünce, Yahudiler her yeri işgal edip Gazze halkı ve mücahitler Refah’a sıkıştırılınca ticareti kestiğinizi açıkladınız! Şehit sayısı 100 bine ulaşıncaya kadar Basra harab olana kadar neredeydiniz Sayın Erdoğan! Şimdi Gazze halkının sıkışmışlığını fırsat bilerek, Hamas’a ateşkes telkin ettiniz ve bu ateşkes sizin sayenizde kabul edildi diye övünüyorsunuz…”_

Son olarak Filistin konusunda Türkiye’nin ABD ile birlikte hareket etmesine değinen Yıldırım, sözlerini şöyle tamamladı: “Sizin Amerika’dan bağımsız bir Filistin politikanız var mı Sayın Erdoğan? _**Siz ordusu ve egemenliği olmayan kartondan bir Filistin devleti karşılığında gasıp İsrail’in bölgede hazmedilmesi için çalışıyorsunuz. Çünkü Amerika’da Türkiye dahil tüm bölge ülkelerinden bunu istiyor.** Lakin Allah’ın izniyle böyle bir şey hiçbir zaman gerçekleşmeyecek siz işgalci bebek katilleriyle normalleşseniz de İslam ümmeti savaş ve düşmanlık halini devam ettirecektir. Ta ki Raşidi Hilafet yeniden kurulup İslam ordularının Gasıp Yahudi varlığını mübarek Aksa topraklarından söküp atıncaya kadar. Çünkü Rabbimizin bizden istediği budur ve Filistin davası yalnız Filistin halkının direnişine havale edilecek bir dava değildir.”_

Konuşmanın tamamını toplantı videomuzdan izleyebilirsiniz.

<iframe width="1077" height="606" src="https://www.youtube.com/embed/kmAlDLOgv54" title="HT Türkiye Gündem Değerlendirme Toplantısı - 7 Mayıs 2024" frameborder="0" allow="accelerometer; autoplay; clipboard-write; encrypted-media; gyroscope; picture-in-picture; web-share" referrerpolicy="strict-origin-when-cross-origin" allowfullscreen></iframe>

**#OrdularAksaya**




Yahudi Varlığı Sadece Güç ve Savaştan Anlar!

“İsrail” Savunma Bakanı Galant: “Anlaşma olmazsa Refah kentine operasyonu derinleştireceğiz”

Köklü-Değişim,İşgalci-“İsrail”den-Refah’ta-Operasyonu-Derinleştirme-Tehdidijpg.jpg

İşgalci “İsrail”in 7 aydır Gazze’deki sürdürdüğü işgal ve katliam Refah’a da yayılırken, “İsrail” Savunma Bakanı Galant, Refah kentine operasyonu derinleştireceklerini söyledi. 

Refah’tan dünden beri medyaya yansıyan katliam görüntüleri dünyayı dehşete düşürdü. Mısır-Gazze sınırında yere alan Refah kenti, sivillerin evlerini terk edip, sığındığı bir mülteci kampına dönüştü. 1.5 milyona yakın sivil nüfusun yaşam savaşı verdiği kent ağır bombardıman altında. Çocukların ve kadınların cesetleri enkazlardan çıkarılırken, “Refah kırmızçizgimizdir” diyen İslam beldelerinden yine somut bir adım yok. 

Öte yandan hak ve hukuku hiçe sayan işgalci “İsrail”den tehdit mesajları gelmeye devam ediyor.  

“İsrail” Savunma Bakanı Yoav Gallant, Hamas'ın elinde tuttuğu “İsrailli” rehinelerin serbest bırakılmasına yönelik anlaşmada ilerleme kaydedilmemesi halinde Refah'taki askeri saldırıyı derinleştirme sözü verdi.

![Köklü-Değişim,İşgalci-“İsrail”den-Refah’ta-Operasyonu-Derinleştirme-Tehdidi-1.jpg](https://api.kokludegisim.net/uploads/Koeklue_Degisim_Isgalci_Israil_den_Refah_ta_Operasyonu_Derinlestirme_Tehdidi_1_6c28bb9a33.jpg)

ABD ve Mısır yönetiminin ortak hazırladığı ve Hamas'ın onayladığı ateşkes teklifini geri çeviren “İsrail”, pazartesi günü geç saatlerde Refah'a askeri harekata başladı ve Mısır sınırındaki stratejik geçiş kapısını ele geçirdi. 

“İsrail”, ateşkes teklifinin temel taleplerini karşılamadığını ancak müzakerelere devam etmeyi kabul ettiğini açıkladı.

Salı günü Refah bölgesindeki birlikleri ziyaret eden Gallant, Refah ve Gazze'nin geri kalan bölgelerinde Hamas'ı ortadan kaldırana kadar operasyonun devam edeceğini duyurdu.

Gallant ayrıca ‘İsrail'in rehineleri eve getirmek için uzlaşma yapmaya hazır olduğunu ifade etti.

Bu seçeneğin kaldırılması halinde devam edeceklerini ve operasyonu derinleştireceklerini belirten Gallant **"Bu, güneyde, merkezde ve kuzeyde olmak üzere şeridin her yerinde gerçekleşecek"** tehididinde bulundu. 

“İsrail” esirlerin tamamını isterken, Hamas bu teklife sıcak bakmıyor. 

**CIA Şefi Burns, “İsrail”e Gidiyor**

CIA Direktörü William Burns, Başbakan Benjamin Netanyahu ile görüşmek üzere bugün ‘İsrail'de olacak. 

Burns'ün, Hamas ile ‘İsrail’ arasında arabuluculuk yapan Mısırlı ve Katarlı yetkililerle görüşmek üzere Salı günü Kahire'de olması bekleniyordu. ‘İsrail’, Kahire'ye bir heyet göndermesine rağmen orta düzey olarak değerlendiriliyor. 

**Hamas’ı Kabul Ettiği Ateşkes Metinini CIA ve Kahire Birlikte Hazırlamış** 

Bölgede ABD’nin planları ve siyasi ekseni doğrultusunda hareket eden Sisi rejimine bağlı bir diplomat ile Batılı bir diplomat, Associated Press’e (AP) Hamas tarafından kabul edilen ateşkes teklifinin, ‘İsrail’ tarafından onaylanan önceki versiyona göre sadece küçük değişiklikler içerdiğini açıkladı.

İsminin açıklanmaması kaydıyla AP'ye konuşan kaynaklar, yeni taslağın CIA başkanı William Burns ile istişare edilerek değişiklikler eklendikten sonra Hamas'a gönderildiğini söyledi.

Hamas'ın ateşkesi kabul etmesi hakkında dün açıklama yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, memnuniyetini dile getirmişti.

Askeri darbe ile Mısır’ın yönetimini ele geçiren Sisi rejimi dünden bu yana sınırındaki Refah şehrinde “İsrail”in sürdürdüğü vahşi katliamlara karşı henüz somut bir adım atmadı.

**Abluka Altındaki Gazze’de Yakıt ve Gıda Sıkıntısı**

Refah’ı işgale başlayan “İsrail”, Kerem Ebu Salem geçiş kapısını kapatmıştı. 7 aydır kısıtlı bir şekilde Gazze’ye giren ihtiyaç maddelerinin geçişi dünden beri tamamen durdu.

Gelen tepkiler üzerine “İsrail”, Gazze Şeridi sınırındaki geçiş kapısını bugün yeniden açacağını duyurdu. 

Açıklamada ayrıca Mısır'dan geçen yardım TIR'larının halihazırda denetimden geçtiği belirtildi.

Mısır yönetimi, sınır duvarlarına kadar dayanmış ve artık gidecek bir yeri kalmayan Müslümanların bombalanmasına şahit olduğu halde işgalci “İsrai”e karşı somut bir adım atmıyor. 

İsrail, yakınlarda dört askerin ölümüne yol açan Hamas saldırısının ardından Pazar günü Karem Ebu Salem sınır kapısını kapattı ve Salı günü Refah sınır kapısını ele geçirerek Gazze Şeridi'nin tamamını kapattı.

**ABD, Bomba Sevkiyatını Durdurdu**

Biden yönetimi ABD’de yaklaşan seçimler dolayısıyla ateşkesin imzalanması ve sükunetin sağlanması için çaba sarf ediyor. Hazıradığı son ateşkes “İsrail” tarafından kabul edilmemesi ve Refah’a saldırının başlaması üzerine Washington, 7 aydır desteklediği soykırıma siyasi çıkar gereği kısıtlama getirdi. 

Üst düzey bir yetkili, ABD'nin ‘İsrail'in Gazze'nin güneyindeki Refah kentine ABD'nin istekleri dışında geniş çaplı bir saldırı başlatma kararına yaklaştığına dair endişeler nedeniyle ‘İsrail'e bomba sevkiyatını durdurduğunu duyurdu. 

İsminin açıklanmaması koşuluyla konuşan yetkiliye göre, sevkiyatın **1.800 adet 900 kilogram, bomba ve 1.700 adet 225 kilogramlık** bombaların sevkiyatının durdurulduğunu ifade etti. Bu bombalar geniş çağlı bir yıkıma yol açıyor ve 7 aydır Gazze’de süren soykırımda kullanılıyor. 

Yahudi varlığına bugüne kadar engel olmayan, bilakis her türlü desteği veren ABD'nin bu kısıtlamaları küçükten büyüğe doğru "İsrail'in" işgal ve katliamlarını dünya kamuoyuna yavaş yavaş kabul ettirmek için yaptığı da düşünülüyor. 




İşgalci “İsrail”den Refah’ta Operasyonu Derinleştirme Tehdidi

Edinburgh ve Cambridge'de öğrenciler Gazze'deki katliamı protesto ediyor

Köklü-Değişim,İşgalci-“İsrail”in-1917’de-Yolunu-Açan-Lord-Balfour’un-Evinde-Gazze-Protestosu.jpg

Lord Arthur Balfour'a güçlü bir şekilde bağlı olan iki üniversitenin öğrencileri, ‘İsrail'in Gazze'deki katliamlarının protesto etmek amacıyla kampüste kamplar kurdular.

Edinburgh ve Cambridge'deki protestolar, öğrencilerin protesto kampları kurarak üniversitelerin, “İsrail” kurumlarına silah tedarik eden şirketlerle bağlarını koparmasını talep ettiği, dünya çapında büyüyen bir hareketin parçası.

Protestolardaki konuşmacılar, "Edinburgh Üniversitesi'nin ‘İsrail'e bağlı ve Filistin halkına yönelik soykırıma suç ortağı olan şirketlerden tamamen bağlarını koparmasını talep ediyoruz" talebinde bulunuyorlar. 

İngiltere başbakanı olarak görev yapan ve 1917'de Yahudilere Filistin'i işgal etmeleri için bir vatan vaadinde bulunan ve kendi ismiyle anılan Balfour Deklarasyonu'nu yayımladığında dışişleri bakanıydı.

Karar, Avrupalı Yahudilerin Britanya Mandası altında Filistin'e kitlesel göçünün yolunu açtı; bu göç, sözde ‘İsrail devletinin’ kurulmasına ve 700.000'den fazla Filistinli Müslümanın evlerinden sürülmesine yol açan 1948 Nakba ile doruğa ulaştı.

Filistin toprakları köy köy işgal edilirken, Filistinliler topraklarını sattı şaiyası ile gasıp Yahudi varlığına masumiyet kazandırılmaya çalışıldı. 

Cambridge'deki Trinity College mezunu olan Balfour, daha sonra Cambridge ve Edinburgh Üniversitelerinin rektörü olmuştu. 



“İsrail”in 1917’de Yolunu Açan Lord Balfour’un Evinde Gazze Protestosu

Suriyeli Gina’nın katledilmesiyle ilgili davada mahkeme kararı açıklandı

Köklü-Değişim,Suriyeli-9-Yaşındaki-Kız-Çocuğunun-Katledilmesine-İlişkin-Davada-Karar.jpg

Kilis’te geçen sene kaybolduktan sonra boynuna briket bağlı halde su kuyusunda cesedi bulunan ve cinsel istismara maruz kaldığı anlaşılan 9 yaşındaki Suriyeli Gina Mercimek’in ölümüne ilişkin davada karar açıklandı.

Mahkeme heyeti, küçük kızın öldürülmesi olayında tutuklu yargılanan Hüseyin Boğuç’a müebbet hapis cezası verirken, Azittin Altunöz’ün ise beraatine hükmetti.

İlkokul öğrencisi Suriye uyruklu Gina Mercimek, 4 Nisan 2023’te okuldan çıktıktan sonra Okçular Mahallesi’ndeki evine dönemedi. Yakınları arama çalışmasından sonuç alamayınca durumu emniyete bildirdi.

Polis ekiplerinin arama yaptığı sırada kaybolan kızın yakınları, mahalledeki komşuları Hüseyin Boğuç’un hareketlerinden şüphelendiklerini ifade etmişti. Bunun üzerine Boğuç’un evine giren polisler, bahçedeki su kuyusunda boynuna briket bağlanmış halde Gina’nın cesedini buldu. Adli Tıp Kurumu’nda yapılan otopside de küçük Gina'nın cinsel istismara uğradıktan sonra boğularak öldürüldüğü anlaşıldı.

Olayla ilgili yürütülen soruşturma kapsamında Gina’nın cesedinin bulunduğu evin sahibi Hüseyin Boğuç ile arkadaşı Azittin Altınöz gözaltına alınarak tutuklandı. Şüpheliler hakkında canavarca hisle insan öldürme, çocukların cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle dava açıldı.

2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde bugün görülen davanın 5’inci duruşmasında tutuklu sanıklardan Azittin Altınöz salonda hazır bulunurken, Hüseyin Boğuç ise kaldığı cezaevinden SEGBİS yöntemiyle katıldı.

Duruşmada ayrıca öldürülen Gina’nın ailesi, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatları ile taraf avukatları hazır bulundu. Sanıklar Boğuç ve Altınöz önceki savunmalarını tekrar ederek suçsuz olduklarını söyleyip, tahliyelerini istedi.

Savcılık mütalaasında kamu adına her iki sanığın da kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma, çocukların Cinsel İstismarı, kasten Öldürme suçlarından cezalandırılmasını talep etti. Davanın karar duruşmasında mahkeme, sanıklardan Hüseyin Boğuç hakkında çocuğa karşı ve suçu gizlemek maksadıyla kasten öldürme suçundan müebbet hapis, diğer suçlardan ise ayrıca toplamda 42 yıl hapis cezası, Azittin Altınöz hakkında ise beraatına karar verdi. 




Suriyeli 9 Yaşındaki Kız Çocuğunun Katledilmesine İlişkin Davada Karar

Plandemi Büyük Buluşma Platformu tarafından aşı ve zorunlu PCR uygulamasına tepki amacıyla dün İstanbul Sancaktepe’de miting düzenlendi.

1630327788.jpeg

**Köklü Değişim Medya**

Plandemi Büyük Buluşma Platformu tarafından aşı ve zorunlu PCR uygulamasına tepki amacıyla dün İstanbul Sancaktepe'de miting düzenlendi. Polis tarafından miting alanına alınmayan eylemcilerin ses sistemlerine müdahale edildiği belirtildi.

Aşı olmayanlara dayatılan 'Haftada en az 2 defa PCR testi' uygulamasına karşı tepki gösteren Plandemi Büyük Buluşma Platformu, tarafıdnan düzenlenen mitingde polis alanda TOMA’larla bekledi. Miting, eylemcilerin alana alınmamasıyla engellenmeye çalışıldı. Alandan ayrılmayarak durumu protesto eden binlerce eylemci, sosyal medyada “#PlandemiBuluşmasıEngellenemez” etiketiyle gündem oldu.

![](https://pbs.twimg.com/media/E9-bUPrXMAQ9wYK?format=jpg&name=large)

Aşı ve PCR karşıtları Sancaktepe’de Miting İçin Toplandı

LGBT yönetmeliğini kabul eden Eyyubiye belediyesi, kararından vazgeçti

1582712018.jpeg

**Köklü Değişim Medya**

Urfa'nın **Eyyübiye Belediyesi,** eşcinsel sapkınlığın önünü açan **LGBTİ** yönetmeliğini önce kabul edip, daha sonra iptal etti. Eşcinsel sapkınlığın önünü açan ve bu çirkinliğin görünür olmasını, kamuda ve özel sektörde istihdam önceliği verilmesini hedefleyen yönetmelik bazı belediyeler tarafından kabul edilip uygulanmaya başlandı. Daha önce Milli Eğitim Bakanlığı, okullarda bu sapkınlığın topluma kabul ettirilmesi için **İstanbul Sözleşmesi** kapsamında başlattığı **ETCEP’i** (Eğitimde Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Projesi) devreye sokmuş, gelen yoğun eleştiriler üzerine projeyi askıya almıştı.

Belediye Meclisi'ne sunulmak üzere Eyyubiye Belediyesi’nin İnsan Kaynakları Müdürü Ahmet Alkan tarafından hazırlanan yönetmelik, önce Yazı İşleri Müdürü İsmail Kaya'ya ardından da Başkan Mehmet Kuş'un onayıyla meclise sunuldu.

Meclise gönderilen çirkin yönetmelik oylamaya sunuldu ve kabul edildi.

Ancak Meclis'te oylamaya sunulan yönetmelikte, "***Toplumda dezavantajlı konumda bulunan LGBTİ (lezbiyen, gay, biseksüel, trans ve interseks bireyler), etnik ve dini azınlıklar, sığınmacı ve mülteciler gibi çeşitli sosyal gruplara yönelik veri toplama, hizmet üretme ve belediye politikalarını yurtdışı ve yurtiçindeki STK'larla işbirliği içinde hazırlamak***" ifadelerinin yer aldığı görüldü.

Ajans Urfa'da yer alan habere göre kabul edilen yönetmelik yürürlüğe girerken, Eyyübiye Belediyesi yetkilileri durumu bir gün sonra fark edip, değişikliğe gidildi ve iptal edildi.

Haberde, çirkin yönetmeliği Belediyenin İnsan Kaynakları Müdürü Ahmet Alkan'ın internet üzerinden indirdiği ve CHP'li ya da HDP'li bir belediyeden "kopyala-yapıştır" usulüyle aldığı ifade edildi.

**İmza Kampanyası**

Batı aşığı ve oradan gelen her kanuna ve sözleşmeye sahip çıkan iktidar ve muhalefet partileri “İstanbul Sözleşmesi”ne sımsıkı bağlı. Eşcinselliği yaygınlaştırmak, namus mefhumunu ortadan kaldırmak, aileyi yok edip, gençliği ifsat etmek için planlanarak yürürlüğe koyulan İstanbul Sözleşmesi, kamuoyundan tepki almaya devam ediyor.

Bu kapsamda başlattığımız imza kampanyasına siz kıymetli okuyucularımızdan da destek bekliyoruz.

**İmza linki aşağıdadır**

[https://www.change.org/p/cumhurba%C5%9Fkanl%C4%B1%C4%9F%C4%B1-ailesiz-bir-gelecek-hedefleyen-istanbul-s%C3%B6zle%C5%9Fmesi-ve-6284-say%C4%B1l%C4%B1-kanun-iptal-edilsin?recruiter=468313674&amp;utm\_source=share\_petition&amp;utm\_medium=facebook&amp;utm\_campaign=share\_petition&amp;utm\_term=psf\_combo\_share\_initial&amp;recruited\_by\_id=fe3a96f0-bca0-11e5-ada9-757b967284e9&amp;utm\_content=fht-20330000-tr-tr%3Av2](https://www.change.org/p/cumhurba%C5%9Fkanl%C4%B1%C4%9F%C4%B1-ailesiz-bir-gelecek-hedefleyen-istanbul-s%C3%B6zle%C5%9Fmesi-ve-6284-say%C4%B1l%C4%B1-kanun-iptal-edilsin?recruiter=468313674&utm_source=share_petition&utm_medium=facebook&utm_campaign=share_petition&utm_term=psf_combo_share_initial&recruited_by_id=fe3a96f0-bca0-11e5-ada9-757b967284e9&utm_content=fht-20330000-tr-tr%3Av2)

Eyyubiye Belediyesi LGBTİ Kararından Geri Döndü

Suriye’de donan bebeğin görünütüsü vicdanları sızlattı

1578733886.jpeg

**Köklü Değişim Medya**

Suriye’den gelen son görüntü insanlık defterine utanç olarak yazıldı. Katillerle el sıkışan taş kalpli yöneticilerin hanesi bu cürümlere sessiz desteklerle doldu. Rusya, İran ve Esed rejiminin katliamları arşa ulaşırken, bu canilerle el sıkışanlar, donarak can veren körpe bedenlerin katili Esed’i yeniden meşru yönetici olarak tanımak için birbiriyle yarışıyor.

**Suriye’de Bir Körpe Donarak Can Verdi**

Acı olay Hama’nın kuzeyinde meydana geldi. Aktivistlerin ulaştırdığı bilgiye göre Rus ve rejimin hava saldırılarında anne babasını kaybeden ve kendisinden haber alınamayan küçük Erva Afrin-Mabatlı'nın cansız bedeni, 25 gün sonra bir zeytin ağacının altında donmuş halde bulundu.

Aylan bebeğin Akdeniz’de boğularak can vermesinden sonra çekilen görüntüleri gibi Erva bebeğin görüntüleri de sosyal medyada kısa sürede yayıldı.

![](https://resmim.net/f/N6Swv8.jpg)

İran’ın yanlışlıkla vurduğu Ukrayna uçağı gündemin zirvesinde yer alırken, 9 yıldır masum Müslümanları bilerek ve isteyerek katleden Rusya, İran ve Esed rejiminin katliamları görmezden geliniyor. Astana ve Cenevre masalarında katil rejim ile oturulup müzakere ediliyor.

Kardeşleri can verirken Suriye muhalefeti kuzeye çekilmiş ya katliamları izliyor ya icad edilen operasyonlarda vakit geçiriyor ya da daha fazla maaş için Libya’nın yolunu tutuyor.

Astana Üçlüsü Rusya, Türkiye ve İran masada aldıkları kararlar ve sahadaki operasyonlarla kendi halkını katleden cani Esed’in saltanatını korumaya devam ediyor. Körpeler donarken, taş kalpler de üşümüyor.

Körpeler Donuyor Taş Kalpler Üşümüyor

Nehre düşüp donarak ölen çocuğun anne-babasının Çin Toplama Kamplarında tutulduğu öğrenildi.

1546098328.jpeg

**Köklü Değişim Medya**

Nehre düşüp donarak ölen çocuğun anne-babasının Çin Toplama Kamplarında tutulduğu öğrenildi.

Son günlerde sosyal medya gündeminde, nehirde düşerek donarak ölen Doğu Türkistanlı bir çocuğun buz kesmiş kahredici fotoğrafı var.

Yerel kaynaklardan edinilen bilgiye göre; donarak ölen bu çocuğun anne-babası Çin Toplama Kamplarında tutuluyor ve kendisi de 78 yaşındaki yalnız yaşayan dedesi ile kalıyordu.

**Çin zulmü altında yaşayan Müslümanların yaşadıkları trajediye her gün bir yenisi ekleniyor**

Nehirde donarak ölen bu fotoğraf, özelde Müslümanlara genelde ise tüm insanlığa kahredici Komünist Çin zulmünün geldiği noktayı; Doğu Türkistanlı Müslümanların çaresizliklerini ve terkedilmişliklerini adeta haykırıyor!

![](https://www.google.com/url?sa=i&source=images&cd=&cad=rja&uact=8&ved=2ahUKEwi00PunrcXfAhVMTBoKHT_FCZ0QjRx6BAgBEAU&url=https%3A%2F%2Fforum.donanimhaber.com%2Fdonarak-olen-uygur-turk-cocugu--136473606&psig=AOvVaw3Qnmgr3bnWHnpiMcBHHy0g&ust=1546183679301957)![](https://img.donanimhaber.com/upfiles/2600066/25912903-9092-48a4-8313-ba00b0a14c02.png)

**Çin toplama kamplarına aldığı Uygur Türklerinin çocuklarını yetimhanelere yerleştiriyor**

Yine geçtiğimiz aylarda da ajanslara yansıyan haberlerde, sistematik insan hakları ihlalleriyle gündeme gelen Çin'in, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde Müslüman Uygur Türklerinin çocuklarını yetimhanelere gönderdiği de ifade edilmişti.

Haberlerde; Birleşmiş Milletler İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün yayımladığı son rapora göre, Çin’de 1 milyondan fazla Uygur Türkü ve diğer Müslüman azınlık toplama kamplarında tutuluyor.

Hükümetin, kamplarda tutulanların çocuklarını evlerinden alarak ülke genelinde çok sayıdaki yetimhaneye gönderdiği bildiriliyor.

Aşı ve PCR karşıtları Sancaktepe’de Miting İçin Toplandı

Eyyubiye Belediyesi LGBTİ Kararından Geri Döndü

Körpeler Donuyor Taş Kalpler Üşümüyor

Donarak Ölen Doğu Türkistanlı Çocuk İnsanlığa Çin Zulmünü Haykırıyor!

“Netanyahu’nun Hedefi Esirleri Kurtarmak Değil, Hamas Liderleri”

Yahudi Varlığı Sadece Güç ve Savaştan Anlar!

İşgalci “İsrail”den Refah’ta Operasyonu Derinleştirme Tehdidi

Hakkımızda

Linkler

İletişim Bilgilerimiz

Aşı ve PCR karşıtları Sancaktepe’de Miting İçin Toplandı

Eyyubiye Belediyesi LGBTİ Kararından Geri Döndü

Körpeler Donuyor Taş Kalpler Üşümüyor

Donarak Ölen Doğu Türkistanlı Çocuk İnsanlığa Çin Zulmünü Haykırıyor!

“Netanyahu’nun Hedefi Esirleri Kurtarmak Değil, Hamas Liderleri”

Yahudi Varlığı Sadece Güç ve Savaştan Anlar!

İşgalci “İsrail”den Refah’ta Operasyonu Derinleştirme Tehdidi

Sosyal Medya