Köklü Değişim Medya

*Bu haberdeki görüntüler rahatsız edici içerik barındırmaktadır.

Arakan'da Müslümanların maruz kaldığı insanlık dışı muameleler hız kesmeden sürüyor. Ordu güçleri ve Budist çetelerin saldırılarında birçok köy ve kasaba haritadan silinirken yüzlerce insan da işkencelerle katlediliyor ve tecavüze uğruyor.

Bir süredir bölgedeki bazı kasabaları kuşatan ve bu bölgelere giriş çıkışı engelleyen silahlı güçler katliamlara imza atıyor. Vücutları parçalanan, kafaları kesilen, işkence gören onlarca Arakanlı Müslümanın görüntüleri sosyal medyada paylaşıldı.

#BURMA: Horrible & very graphic video shows the mutilated corpses of 3 killed #Muslims in the village of Ruhnajiyah. pic.twitter.com/1cW3ZpJ7LF

— Nidal (@Nidalgazaui)

Uluslararası toplumun tepkisizliği, Arakan'da etnik temizlik tüm dehşetiyle devam etmesine olanak sağlıyor. Bölgedeki Müslümanlara karşı saldırıların durdurulası için herhangi bir adım atılmış değil.

“Arakanlı Müslümanlara insanlık suçu işlenmedi”

Güney Doğu Asya ülkelerinden Myanmar'da hükümet Birleşmiş Milletler'in Arakanlı Müslümanlar konusundaki insanlık suçu iddialarını reddetti.

Güney Doğu Asya ülkelerinden Myanmar'da hükümet Birleşmiş Milletler'in Arakanlı Müslümanlar konusundaki insanlık suçu iddialarını reddetti. Myanmar Başkan Yardımcısı Myint Swe düzenlediği basın toplantısında ülkedeki Arakanlı Müslüman azınlığa karşı etnik temizlik gibi bir suçun işlenmediğini açıkladı:

"BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Ofisi'nin (İHYK) iddia ettiği gibi, insanlığa karşı suç ve etnik temizliğe ilişkin bir kanıt bulunmamaktadır."

Birleşmiş Milletler'in Arakan Soruşturma Komisyonu son raporunda Burma ya da Birmanya olarak da bilinen Myanmar'da Arakanlı Müslümanların etnik temizliğe mahsur kaldığını açıklamıştı. Bu nedenle ülkenin kuzey Arakan eyaletinden geçtiğimiz Ekim'den bu yana Bangladeş'e tam 74 bin Arakanlı Müslüman göç etti.

"Arakanlı Müslümanlara insanlık suçu işlenmedi" paylaşan: euronews-tr

BM'den Myanmar Hükümetine Arakan tepkisi gelmişti

Birleşmiş Milletler (BM) Myanmar İnsan Hakları Özel Raportörü Yanghee Lee, geçtiğimiz Temmuz ayı sonunda bölgeye ziyaretinin ardından yaptığı açıklamada, Myanmar hükümetinin, Arakan eyaletinde yaşanan şiddet olaylarının altında yatan nedenlerin aşılması konusunda yeterince çaba göstermediğini ve kendi soruşturmasının engellenmeye çalışıldığını, tüm bunların kendisinde hayal kırıklığı ve öfke yarattığını dile getirerek, Arakan eyaletinde bazı bölgeleri ve ordunun operasyonlar düzenlediği eyaletin kuzeyini ziyaret etmesine izin vermediğini ifade etmişti.

BM Myanmar İnsan Hakları Özel Raportörü Lee, "Rohingyalar açısından genel durum, ocak ayındaki son ziyaretimden bu yana neredeyse hiç gelişme göstermemiş, Arakan'ın kuzeyinde daha da içinden çıkılmaz bir hale gelmiş." diye konuştu.

Operasyonlar sırasında güvenlik güçleri tarafından gerçekleştirildiği iddia edilen ihlaller konusunda bilgi almayı sürdürdüğünü, ayrıca hükümetle iş birliği yaptığı sanılan Rohingyaların hedef alındığına dair duyumlar aldığını aktaran Lee, ihlaller konusunda soruşturma dâhil olmak üzere somut adımların atılması gerektiğine işaret etmişti.

Lee, ziyaretinin bulgularını bir rapor halinde BM Genel Kuruluna sunacak.

Myanmar'ın Arakan eyaletinde 2016 yılı ekim ayında sınır karakollarına saldırılar düzenlenmiş, 13'ü güvenlik görevlisi 29 kişi ölmüştü. Saldırıların ardından bölgeye çok sayıda asker ve polis sevk edilmiş, operasyon başlatılmıştı.

Rohingya dayanışma grupları, geçen yıl ekimden aralık ayına kadar eyalette 400 Arakanlı Müslüman'ın öldüğünü belirtirken, Myanmar hükümeti ölü sayısının 86 olduğunu savunmuştu.

Operasyonlar nedeniyle 90 binden fazla Arakanlı Müslüman'ın evlerini terk etmek zorunda kaldığı da belirtilmişti.

Müslümanlar maalesef istatistiksel bir sayı olmaktan öteye geçmiyor

Dünyanın çeşitli yerlerinde Müslümanlar katledilip, uluslararası örgütler, kuruluşlar, STK’lar tarafından bu katliam, tecavüz ve haksızlıklar hakkında sürekli istatistikî veriler yayınlanıp dururken ortaya konan girişimler maalesef sayısal verilerin ötesine geç(e)miyor.

İslamî, gayri İslamî birçok yapı, samimi ya da göstermelik bu çalışmalarını ortaya koymasına rağmen Müslümanlar üzerindeki zulüm son bulmuyor aksine artarak devam ediyor. Haberdeki rakamlar, Arakanlı Müslümanların yaşadıklarını göstermek için ortaya konmuş rakamlar ve fakat dünyanın çok farklı yerlerinde Müslümanların başlarına gelenlerden sadece bir bölgeye ait istatistikî veriler bunlar…

Dolayısıyla bugün yapılması gereken; Müslümanlara yönelik katliam, tecavüz ve haksızlıkları saymaktan, bunun istatistiğini tutmaktan öte bir şeyler yapılmalı ki bu zulümler son bulsun.

Her zaman söylediğimiz gibi bu katliamlara son verecek olan İslam Ümmeti’nin ordularıdır. Kışlalarda zapt edilen orduların, zulüm gören Müslüman kardeşlerine yardım etmelerinin önü açılmalıdır. Fakat bu, günümüz hain yöneticilerden beklenecek bir amel değildir zira onlar ancak sömürgeci kafir devletler isterse orduları harekete geçirirler…

O halde Müslüman kanının durdurulmasının İslamî Hilafet Devleti’nin kurulmasından geçtiğini anlamak her Müslüman için elzemdir. Zira raşid bir Halife için orduları, mazlum Müslüman kardeşlerinin yardımına göndermek işten bile değildir. İşte böylesi bir gün geldiğinde Müslümanların değeri, istatistikî bir veri değil; dokunulmazlığı olan canı, kanı ve malı için ordular sevk edilen kutsallar olarak itibar edilecektir.