AK Partili Zengin’e Göre İstanbul Sözleşmesi Masum
07 Temmuz 2020

AK Partili Zengin’e Göre İstanbul Sözleşmesi Masum

Köklü Değişim Medya

Köklü Değişim Medya

Önce AK Parti Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın halk istiyorsa sözleşmeyi kaldırabiliriz açıklamasıyla başlayan açıklamalar zincirine, AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin de bir ifsat projesi olan İstanbul Sözleşmesi’ni savunarak dahil oldu. Oy endişesine bağlı olarak AK Parti tarafından başlatıldığı düşünülen sözleşme hakkındaki tartışmanın alevlendirilmesi, konunun zamana yayılarak ipe un serilmek istendiği izlenimini doğruyor.

2011 yılında İstanbul’da yapılan Avrupa Konseyi toplantısıda imzaya açılan bu sözleşmenin tam adı "Kadınlara Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadele Hakkındaki Avrupa Konseyi Sözleşmesi” olarak geçse de toplumsal cinsiyet eşitliği ve cinsel yönelim adı altında eşcinselliğin toplumda daha görünür olamsı için haklar veriyor. Türkiye, bu bozuk fikirler içeren ve münkerin umuma yayılmasının önünü açan sözleşmeyi imzalayan ilk devlet.

Ayrıca kadının beyanına dayanan 6284 zulmü ile yıkılan yuvalar ve genç evlendiği için cezalandırılan eşlerin dramı da bu sözleşmenin eseri. Her ne kadar Özlem Zengin İstanbul Sözleşmesi’ni yanlızca kadına şiddeti önlemeye yönelik bir proje olduğunu ifade etse de yıllar içinde çıkarılan yasalarla aile kurumunun dinamitlendiği, boşanmaların ve kadın cinayetlerinin daha da arttığı, evliliklerin azaldığı devletin kurumu tarafındam açıklanan istatistiki bilgilerle sabit.

İstanbul Sözleşmesi’ni savunan Özlem Zengin, sözleşmeyi hiç okumadan bazı iddialar ortaya atan kişiler olduğunu söyledi.

AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin, Türkiye’de bir grubun “bütün kötülüklerin anası olarak İstanbul Sözleşmesi’ni gördüğünü” de belirtti.

Zengin’in ifadeleri şöyle:

Bir kesim bütün kötülükleri anası olarak İstanbul Sözleşmesi’ni görüyor*. Nafaka, eşcinsel evlilik diyor da yazmıyor bunlar bu sözleşmede. Hiç okumadan bununla alakalı bir sürü iddia ortaya koyuyor. Bir şeyin başında “toptancı bir hayır” şeklinde yaklaşmıyorum. Türkiye bu sözleşmeyi imzalarken hangi saiklerle imzaladı. Buna yüklenen anlamlar değişti mi? Buna bir bakalım. Bu değişenleri değerlendirdikten sonra çıkmak da mümkün olabilir*”

Açıklamalarında İstanbul Sözleşmesi’nin parti içinde konuşulacağı mesajını veren Zengin, sözleşmenin kadına şiddeti durdurmak için hazırlandığını ifade etti. Sözleşme her ne kadar kadına şiddet maskesi altında topluma tanıtılsa da, çıkarılan uyum yasaları ve içerisinde barındırdığı toplumsal cinsiyet eşitliği, cinsel yönelim ibareleri aileyi, gençliği ve topyekün toplumun bozulmasını ve batıl değerlere uygun bir zihniyet kazandırmayı hedef aldığı bilinen bir gerçek. Tamamıyla İslami yaşama ters ahlâkın yok sayılmasını arzulayan sözleşme, 9 yıldır AK Parti tarafından uygulanıyor. Avrupa bu sözleşmenin uygulanması için milyonlarca Euro fon ayırıyor. Ayrıca ABD ve AB bu ifsat projesini yürüten feminist örgüt ve eşcinsel derneklere milyonlarca dolar yardımda bulunuyor.

Son günlerde AK Parti içinde hızlanan İstanbul Sözleşmesi hakkındaki ifadeler, tabanın rahatsızlığı ve oy kaybetme endişesi ile hareket edildiğini, yapılan açıklamaların tartışmayı zamana yayarak ipe un serilmek istendiği izlenimini doğuruyor.