Köklü Değişim Medya
İşgal altındaki Doğu Kudüs’te bulunan Mescid-i Aksa’nın güneyindeki Silvan Mahallesi’nde, Silvan Havuzu’ndan Harem-i Şerif’in Burak (Ağlama) Duvarı’na çıkan bir tünelin açılışı yapıldı.
ABD'nin Orta Doğu Özel Temsilcisi Jason Greenblatt ile ABD’nin “İsrail” Büyükelçisi David Friedman, işgal altındaki Doğu Kudüs’te bulunan Mescid-i Aksa’nın Burak (Ağlama) Duvarı’na çıkan bir tünelin açılışına katıldı.
Yoğun güvenlik önlemleri altında düzenlenen açılış törenine ABD'nin Orta Doğu Özel Temsilcisi Greenblatt ve ABD’nin İsrail Büyükelçisi Friedman ile çok sayıda “İsrail”li milletvekili ve bakanın katıldığı kaydedildi.
Törende bir konuşma yapan Friedman, Kudüs’ün “İsrail”in sözde başkenti olduğunu iddia ederek “Bu tünelin açılışı, Başkan Trump’ın Kudüs’ü “İsrail”in başkenti olduğunu ilan etmesi kararını eleştiren herkese en güzel cevaptır.” ifadelerini kullandı.
Ayrıca, “İsrail”in ‘Barış Şimdi’ insan hakları örgütüne bağlı aktivistlerin de açılış töreninin düzenlendiği alanın yakınında töreni protesto ettiği aktarıldı. Söz konusu tünel, “İsrail”in Mescid-i Aksa’nın çevresi başta olmak üzere Doğu Kudüs’ün tamamında turistik projeler ve arkeolojik kazıları öngören bir projenin parçası.
Filistinliler ise Doğu Kudüs’ün kurulacak Filistin devletinin başkenti olduğu yönündeki taleplerine bağlılıklarını sürdürerek, “İsrail”in Yahudileştirme politikaları çerçevesinde Doğu Kudüs’ün Müslüman kimliğini değiştirmeye çalıştığını belirtiyor.
Üst düzey ABD’li yetkililerin Silvan'daki törene katılma kararı ise Amerikan yönetimi tarafından “İsrail”in Doğu Kudüs'teki egemenliğini tanımak için atılan bir başka adım olarak değerlendiriliyor.
Mescid-i Aksa’nın Altı Oyuluyor
Yahudi varlığının kurulduğu 1948 yılından bu yana Filistin’i işgal altında tutan, yıllardır çocuk, kadın, yaşlı demeden Müslümanları katleden, şiddet uygulayan Siyonist “İsrail” rejimi, bir hedefine daha ulaşmak üzere. Yahudi varlığı, uzun bir süredir sürdürdüğü kazı çalışmasıyla, İslam’ın ilk kıblesi olan ve Peygamberimizin SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in miraca yükseldiği yer olan Mescid-i Aksa’nın altını oymaya devan ediyor. “İsrail”, 1996’da Mescid-i Aksa’nın Batı Duvarı’nın (Burak Duvarı) altında tünel açmaya başladığını duyurdu. Oysa 1981 yılında, Harem-i Şerif’in içindeki Kubbet’us Sahra’ya birkaç metre uzaklıktaki Kayıtbay Sebili’ne kadar uzanan bir tüneli fark eden Filistinli Müslümanlar, Siyonist rejimin Mescid-i Aksa’nın altında yürüttüğü kazı çalışmalarından ilk kez haberdar oldu.
Daha sonra Mescid-i Aksa’nın altında diğer tüneller açılmaya başlandı. “İsrail”, başta Mescid-i Aksa’nın altı olmak üzere bölgede geniş çaplı hafriyat çalışması yürüttüğünü teyit etti. Mescid-i Aksa’nın güneyindeki Silvan Mahallesi’nden Mescid-i Aksa’ya doğru ciddi bir hafriyat çalışması yürütülüyor. Bunun neticesinde Mescid’in Silvan yönünde ve Batı Duvarı yönünde birçok defa çökme meydana geldi.
İtirazlara Rağmen Kazı Çalışmaları Sürüyor
“İsrail”in 1996’da açtığını duyurduğu ve Eski Şehir bölgesindeki Ömeriye Okulu’ndan Burak Duvarı’na kadar uzanan tüneller, Filistinlilerin mülklerinde de derin çatlaklara yol açtı. Gasıp Yahudi varlığının bu kazı çalışmaları, Mescid-i Aksa’nın temellerine açıkça zarar verdi, vermeye de devam ediyor.
Kazılar nedeniyle 5 büyüklüğünde bir deprem olması durumunda Mescid-i Aksa’nın yıkılabileceğine işaret ediliyor. Tüm bu yıkımlar karşısında “İsrail”, söz konusu saldırılarını ortaya çıkarmak isteyen hiçbir heyete izin vermiyor. “İsrail”in kazı çalışmalarını incelemek üzere uluslararası bir komitenin kurulması gerektiğine vurgu yapılıyor. “İsrail”, Filistin, Arap-İslam dünyası ve Birleşmiş Milletler Eğitim Bilim ve Kültür Teşkilatı’nın (UNESCO) tüm itirazlarına rağmen, kazı çalışmalarını sürdürüyor.
Burak Duvarı
Müslümanlara göre Mescid-i Aksa'nın batısında yer alan Burak Duvarı, Hazreti Muhammed'in İsra ve Mirac gecesi "Burak" adlı bineğini bağladığı yer olarak kabul ediliyor.
Kudüs'te bulunan Mescid-i Aksa, Müslümanların ilk kıblesi olma özelliğini taşıyor.
Yahudiler ise içinde Kıble Mescidi ile Kubbetu's Sahra Camisi'nin yanı sıra müze, medreseler ve büyük avlunun bulunduğu Mescid-i Aksa Külliyesi altında Süleyman Mabedi kalıntılarının bulunduğu iddiasıyla kazı çalışmaları yapıyor ve Harem-i Şerif'te kendilerinin de ibadet etme hakları olduğunu savunuyor.
UNESCO Dışişleri Komisyonu, 13 Ekim 2016'da Mescid-i Aksa'nın Musevilikle bağına dair herhangi bir ibarenin bulunmadığına ilişkin tasarıyı oylamış ve tasarı, 6'ya karşılık 24 oyla kabul edilmişti.
“İsrail”in tepkiyle karşıladığı karar için Fransa çekimser oy kullanırken, ABD, Almanya ve İngiltere "hayır" oyu kullanan ülkeler arasında yer almıştı. Karar daha sonra UNESCO Yürütme Kurulu tarafından da onaylanmıştı.