Köklü Değişim Medya
ABD yönetimi, Mısır’daki idamlarla ilgili ilk resmi açıklamasında “uluslararası hukukun idam cezasına izin verdiğine” vurgu yaptı ve söz konusu cezayı “meşru” gördüğünü bildirdi.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Robert Palladino’ya yöneltilen Mısır’daki idamlarla ilgili soruya, üst düzey bir bakanlık yetkilisi yazılı cevap verdi.
Mısır’daki idamlara dair bilgilerinin olduğunu kaydeden yetkili, buna rağmen idam edilen veya hakkında idam cezası verilen kişiler konusunda bir yorum yapmayacaklarını ifade etti.
Mısır’daki idamlara “yeşil ışık”
Bakanlık yetkilisi, Mısır’daki yargı süreçlerine ve idamlara ilişkin herhangi bir kınama ifadesinin yer almadığı açıklamasında, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Bir ülkedeki iç hukuka ve uluslararası yükümlülüklere uygun yapıldığı sürece uluslararası hukuk idam cezasına izin vermektedir. Tüm ülkelere, tutuklulara insani muamele yapılmasının ve adil yargılanma haklarının garanti altına alınmasının önemini vurguluyoruz. Mısır yasalarının, idam cezasına çarptırılan şahıslara hukuki ve üst yönetim incelemesi sunduğunun farkındayız.”
İdama Mahkûm Edilen 50 Sanık Daha İnfaz Bekliyor
Mısır’da Başsavcı Hişam Berekat’a suikast davasında idama mahkûm edilen 9 sanığın cezaları 20 Şubat’ta infaz edilmişti.
Mısır Yargıtayı, 2015’te Berekat’a düzenlenen suikasta ilişkin davada yargılanan 9 sanık hakkında verilen idam cezalarını Kasım 2018’de onaylamıştı. Sanıklar ise duruşma sırasında kendilerine yöneltilen suçlamaları reddederek, ifadelerinin işkenceyle alındığını belirtmişti.
Son idamlarla Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi’nin göreve geldiği 8 Haziran 2014’ten bu yana Mısır’da idam edilenlerin sayısı 42’ye yükselmişti.
Haklarında idam kararı verilmiş ve bütün yargı yolları tükenmiş 50 sanığın daha Mısır’da infazlarını beklediği belirtiliyor.
Sisi cuntası, başta ABD olmak üzere arkasına aldığı sömürgeci ülkelerin doğrudan desteği ile her gün yeni idamlar gerçekleştiriyor. İdam edilenlerin ahları arş-ı alaya ulaşırken, ailelerinin gözyaşları ise zulümlere sessiz kalan tüm yöneticileri boğuyor.
Kapitalist batılı ülkeler idamları görmezden gelirken, terörün başı haçlı ülkeleri olduğu halde sözde terörle mücadele yalanıyla Müslümanlara karşı işlenen vahşi cürümlere destek oluyorlar.