ABD İle “PKK/YPG” Arasında Petrol Anlaşması
04 Ağustos 2020

ABD İle “PKK/YPG” Arasında Petrol Anlaşması

Ajanslar

Köklü Değişim Medya

ABD'nin on binlerce tır silah ve milyonlarca dolar para yardımı yaptığı PKK/YPG, Fırat'ın doğusundaki petrol yataklarını işlemek için Amerikalı petrol şirketi Delta Crescent Energy LLC ile anlaştı.

ABD'de Cumhuriyetçi Parti'nin önde gelen isimlerinden olan ve Başkan Trump'a yakınlığıyla bilinen Senatör Lindsey Graham'ın, PKK/YPG’li Mazlum Kobani'yle görüştüğü belirtilmişti.

ABD Dışişleri’nden Anlaşmaya Onay

ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, PKK/YPG ile ABD arasındaki petrol anlaşmasına perşembe günü katıldığı Dış İlişkiler Komitesi toplantısında değinmişti.

Cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham toplantıda, PKK/YPG tarafı ile görüştüğünü, petrol anlaşması konusunda bilgilendirildiğini söylemiş ve hükümetin bu anlaşmayı destekleyip desteklemediği konusunu Pompeo'ya sormuştu.

ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo'nun da Senato Dış İlişkiler Komisyonu oturumunda Graham'a anlaşmanın herhangi bir sakıncası olmadığını belirtilmişti.

Pompeo: ‘Beklediğimizden Uzun Sürdü’

Pompeo, “Anlaşmayı destekliyoruz. Beklediğimizden uzun sürdü. Umuyoruz ki şimdi anlaşma uygulamaya konuyor” açıklamasında bulundu. 2011’de başlayan savaştan önce Suriye günde yaklaşık 380 bin varil petrol üretiyordu. Savaşın ardından Esed, Fırat Nehri'nin doğusundaki petrol kaynakları açısından zengin Deyr-El Zor bölgesinde kontrolü kaybetti. Ayrıca batı yaptırımları da enerji sektörünü vurdu.

ABD Başkanı Trump, Suriye'nin kuzeydoğusundan askeri olarak çekileceğini açıklamasına rağmen, petrol bölgelerinde Amerikan birlikleri varlıklarını sürdürüyor. Trump’ın stratejisi, bölgedeki petrol kuyularının kontrolünü askeri varlık yoluyla Washington’un elinde tutmak yönünde.

Dışişleri Bakanlığı’ndan Anlaşmaya “Sert Kınama”

Dışişleri Bakanlığı ise ABD’li şirket ile yapılan anlaşmaya çok sert kınayarak tepki gösterdi. Bakanlık tarafından yapılan açıklamada anlaşma ‘terörizmin finansmanı’ olarak değerlendirildi.

Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı**:**

“ABD’nin uluslararası hukuku hiçe sayan, Suriye’nin toprak bütünlüğüne, birliğine ve egemenliğine kasteden ve terörizmin finansmanı kapsamına giren bu adıma destek vermesini esefle karşılıyoruz. Hiçbir meşru saikle gerekçelendirilemeyecek olan bu tasarruf asla kabul edilemez.”

Suriye'nin Petrolü Fırat'ın Doğusunda

Ülkenin petrol sahalarının neredeyse tamamı doğuda Fırat Nehri boyunca sıralanıyor. Fırat Nehri yakınlarındaki Ömer, Şadadi ve Süveyde petrol sahaları en verimli sahalar. 2011 öncesinde üretilen petrolün önemli bölümünü Avrupa ülkelerine ihraç ediliyordu. Suriye İnsan Hakları Ağı’nın (SNHR) 19 Eylül 2019’da yayımladığı rapora göre, Suriye’nin petrol ve doğalgaz üretiminin yüzde 80’ini PKK/YPG’ye bağlı SDG kontrol ediyor. SDG’nin, Suriye’nin kuzeydoğusunda ülkenin en zengin petrol yataklarının bulunduğu Deyrizor, Haseke ve Rakka’da hâkimiyetini sürdürdüğü, buradaki 20 petrol kuyusundan 11’inin SDG tarafından kontrol edildiği belirtiliyor. Buradaki üretim kapasitesi Esed’in kontrol ettiği üretim sahalarından daha fazla.

Suriye'nin Petrol Rezervi

Uluslararası Enerji Ajansı ve Amerikan Enerji Bilgi Yönetim Kurumu’na (EIA) göre Suriye’nin 2018’de günlük petrol üretimi 28 bin varil. Ajansa göre petrolün yüzde 60’ı ağır petrol, yani düşük kaliteli petrol. Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü’ne (OPEC) göre ise bu miktar 2018 yılı sonunda günlük 16 bin varildi. OPEC’e göre bu miktar savaş başlamadan önce 2010 yılında günlük 386 bin varildi. Bu miktar 2012’de 151 bin varil ve 2013 yılında ise 45 bin varile kadar düştü. Sonraki yıllar ise 20 bin varil civarında seyretti.