Köklü Değişim Medya
Edirne İslam Gençliği Derneği Başkanı Habil Mert’e karşı sürdürülen yargı zulmü, 28 Şubat sürecinde Müslümanlara yönelik sistematik zulmü hatırlatıyor.
30 Ağustos 2019 tarihinde Edirne İslam Gençliği Derneği başkanı Habil Mert’in evine sabah namazında yapılan baskınla başlatılan yargı zulmünde sona yaklaşıldı.
Edirne 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davada iddianameyi hazırlayan savcı Yücel Salğin 4. duruşmada mütalaasını verdi ve iddianameyi aynen tekrarladı. Savcı Yücel Salğin, Habil Mert için HTŞ üyeliği ve HTŞ propagandası yapmaktan dolayı cezalandırılmasını talep etti.
Habil Mert savunma için süre istedi ve dava karar duruşması 9 Şubat tarihine ertelendi.
Habil Mert, dosya içeriğinin üzerine atılan suçla ilgisinin olmadığını ve dosyanın, Hakimi kendisi aleyhinde etkilemek için konudan bağımsız onlarca argüman ile şişirildiğini söyledi. 28 Şubat sürecindekine benzer bir yargılama sürecinin işlendiğini hatılattı.
Mert devamında “Atatürk’e hakaret iddiasıyla başlayan soruşturmanın HTŞ örgüt üyeliği ve propaganda suçlamasıyla devam ettiğini ancak iddianamedeki delillerin HTŞ ile ilgisinin olmadığını büyük bir haksızlıkla hapsedilmek istendiğini” ifade etti.
Habil Mert’in HTŞ üyeliğine delil olarak gösterilen belge ve hususlar:
- Yaklaşık 50 adet Sol gruplara ait dergiler
- “Atatürk ilah değildir” dediği için gözaltına alınıp serbest bırakılan Emine Şahin’e burs vermek
- Facebook’ta yargı mağduru “Şahı Merdan Sarı Hocaya özgürlük” çağrısı yapmak
- Evinden aldıkları bir DVD’den çıkan ve Suriye’de HTŞ ile savaşan Lübnan Hizbullah’ına ait marşlar
- İnternet üzerinden Dilek Aksoy isimli bir anneye Suriye’de kaybolan oğlunu bulmasına yardım etmek
- Birçok haber sitesinden 6 yıl 3 yıl 1 yıl 6 ay aralıklarla paylaşılan haberler
- Çeçenistan ve Afganistan savaşına ait görüntüler paylaşmak
- Suriye’ye resmi izinle gönderilen tırlar dolusu niteliği belirtilmiş yardım malzemesi
İnternetten kolayca indirilebilecek videoları, sosyal medyada yargı mağdurları için yapılan desteği bile delil olarak mahkemeye sunan savcılık, mahkemeyi ciddiye alınmayacak belgelerle ceza verilmesi için etkilemeye çalışıyor.
Komik delil ve iddialarla mahkemesi devam eden Habil Mert’in duruşmasına 9 Şubat tarihinde devam edilecek. İslami hassasiyet sahibi insanların yardım faaliyetlerini veya burs çalışmalarını örgüt üyeliği olarak nitelendiren savcılık makamı, adaleti kullanarak insani duyguları mahkum etmeye çalışıyor.
Bu tür davalar daha önce de Müslümanlar için farklı örgütlere üyelik suçlamasıyla başlatılmış, ispat ve delilden yoksun olduğu için beraat kararı verilmiş, bazı davalarda ise tutuklu devam edilen yargılama sürecinde zulme dönüştürülmüştü.
28 Şubat yargılamalarında olduğu gibi gayrı hukuki gerekçeler ve komik delillerle sırf hapis cezası verilmesi için makamın gücüyle hareket edenlerin hala aynı zulmü sürdürmesi, “28 Şubat bitmedi” sözünü doğruluyor.
Edirne İslam Gençliği Derneği Başkanı Habil Mert sosyal medya hesabından paylaştığı mesajında ise şu ifadelere yer verdi:
“Kardeşler; bu davada sadece ben değil 10 yıldır Suriye ile insani yardım ilişkisi olan herkes yargılanıyor hepimiz zanlıyız! Bu hukuksuzluklara dur diyelim.
28 Şubat'ta işkenceler, tehditler ve hapis cezaları yetmedi bugün de zulme uğruyorum.
Suçlu değilim.
#masumum”