Dün İstanbul’da Galata Köprüsü’nde Filistin'e destek ve Kuzey Irak’taki alçak terör saldırısının lanetlendiği yürüyüş sonrasında elinde Tevhid bayrağı olan bir Müslümanın vahşice saldırıya uğraması üzerine sosyal medyada Kelime-i Tevhid ve Hilafet gündemin ilk sırasında yerini koruyor.

Gazze’de yaklaşık 3 aydır gasıp Yahudi varlığının vahşeti sürerken ve İslam beldelerinin yöneticileri “İsrail” ile siyasi ve ticari ilişkilerini devam ettirirken, yılın ilk gününde İstanbul'da, Filistin'e destek yürüyüşü düzenlendi ve Kuzey Irak’taki alçak terör saldırısı lanetlendi.

Program sona erdikten sonra dağılan Müslümanlardan biri elinde LailaheillaAllah MuhamedurRasulullah yazan Tevhid bayrağı olduğu için yumruklu saldırıya uğradı. Sosyal medyada “Elinde Hilafet bayrağı olduğu için saldırıya uğrayan Müslüman” ifadesi ile video paylaşıldı. Bunun üzerine Müslümanlar hem Kelima-i Tevhid'e hem de 3 Mart 1924’te kaldırılan ve bu yıl hile ile İlga edilişinin 100. Yıldönümü olacak Hilafet’e sahip çıktı.

Sosyal medyada Müslümanlar ve kanaat önderleri Hilafet bayrağının aslı olan siyah-beyaz raye ve livaları hesaplarından paylaşarak Hilafet talebine destek verdi. Hilafet etiketine yaklaşık 400 bin paylaşım yapılırken, Kelime-i Tevhid, İslam gibi benzer başlıklara da yüz binlerce mesaj atıldı.

Köklü Değişim Yazarı Abdullah İmamoğlu: “Kelime-i Tevhid”; Dünya ve ahiret saadetidir…”

Köklü Değişim yazarlarından İlahiyatçı Abdullah İmamoğlu, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda İslam’a ve Tevhid’e karşı saldırılarda bulunanlara tepki gösterdi.

İmamoğlu, şu ifadeleri paylaştı:

“Sizin varlığına tahammül edemediğiniz “Kelime-i Tevhid”; Dünya ve ahiret saadetidir… Size öğretilmiş ve dikte edilmiş İslam’a karşı öfke repliklerinden kurtulun. Sizin için hem dünya hem de ahiret hayrınıza olan çağrımıza kulak verin. İslam düşmanlığı ön kabulünüzden artık vaz geçin.”

Mahmut Kar: “Tevhid Bayrağı Hepimizin Bayrağı”

Hizb-ut Tahrir Türkiye Medya Bürosu Başkanı Mahmut Kar da sosyal medya hesabından Osmanlı İslam Devleti askerlerinin Hilafet bayraklı resimlerini paylaşarak şu ifadeleri kullandı:

“Düşman olduğunuz Kelime-i Tevhid sancağına Anadolu'yu işgale kalkışan Batılı işgalciler de düşmandı. Bakın ne yazıyor: "Erzurum'da ele geçirilen Türk sancakları" Kelime-i Tevhid sancağı o gün, Hilafet çatısı altındaki Türk'ün, Kürt'ün, Arap'ın yani hepimizin bayrağıydı. Bugün de öyle olmaya devam edecek.”

Zafer Partisi, İyi Parti ve CHP Saldırgana Sahip Çıktı

10 Kasım’da Gayrettepe'deki Hacı Nimet Özden Camii'nde kılınan Cuma namazı sırasında, imamın hutbede yer almamasına rağmen kendi inisiyatifi ile Mustafa Kemal’e dua edip rahmetle anılması üzerine camiden çıkan ve bu duruma tepki gösteren Ahmet Bostancı, yaklaşık iki aydır tutuklu olmasına rağmen ses çıkarmayan ırkçı ve Kemalist fikirleri ile tanınan partiler, dünkü saldırının failini koruma amaçlı girişimleri hemen başlattılar.

Saldırının hemen ardından saldırgana sahip çıkan Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, sosyal medyadan sarf ettiği sözlerle söz konusu şahsı aklamaya çalıştı. Irkçı çağrı ve paylaşımları tanınan ve toplumu bölüp, ayrıştırmaya dönük seçim propagandaları ile tanınan Özdağ, paylaşımında şu ifadelere yer verdi:

“Biraz önce yumruk attığı için tutuklanan Ege Akersoy, Yıldız Teknik Üniversitesi 4.sınıf elektrik elektronik mühendisliği öğrencisi imiş. Başarılı bir öğrenci olduğu için burs alıyormuş. Ege’nin babası emekli bir subay. Biraz önce kendisi ile görüştüm. Ege’nin hayatı boyunca hiç kavga etmediğini, kavga etmeyi bilmediğini söyledi.”

İYİ Parti Sözcüsü Sayın Kürşad Zorlu ise sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şu ifadelere yer verdi:

“Yürüyüşün dağılması esnasında bu görüntülerden de etkilenen üniversite öğrencisi Ege Akersoy bir başka vatandaşımıza fiziksel şiddet göstermiş ve gözaltına alınmasının ardından Sulh Ceza Hakimliğine sevk edilerek tutuklanmıştır.

Fiziksel şiddeti asla savunmamakla birlikte somut olayda Ege Akersoy hakkında tutuklama gibi en ağır koruma tedbirine başvurulmasının hukuka aykırı olduğunu ifade etmek isteriz.”

Ege Akersoy’un gözaltına alınmasından hemen sonra ailesiyle görüşme gerçekleştirdiğimiz gibi hukuki sürecin avukatlarımız vasıtasıyla takip edilmekte olduğunu kamuoyunun bilgisine sunarız."

Geçmişten bugüne İslam düşmanlığı ve Müslümanlara yönelik zulümleriyle ün yapmış Cumhuriyet Halk Partisi’nin grup başkan vekili Ali Mahir Başarır ise sosyal medya hesabından haddini aşan bir paylaşım yaparak vatandaşa yumruk atan saldırgan yerine Kelime-i Tevhid bayrağı açanların ve Hilafet yanlılarının tutuklanması gerektiğini yazdı.

Yapılan tüm bu açıklamalara bakıldığında İslam düşmanı güruhun tüm Müslümanların ortak değeri olan Kelime-i Tevhid'i Arap bayrağı olarak lanse etmeleri ve cebir ve şiddet içermeyen fikirlerin Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suç teşkil etmediği halde Hilafet düşüncesini ve taleplerini suçmuş gibi göstermeye çalışmaları provokasyon amaçlı hareket ettiklerini gösteriyor.

Laik, Kemalist sosyal medya hesaplarının başını çektiği söz konusu provokatif saldırıların Gazze'yi destekleme konusunda Müslümanların birlik olmaları, işgalci, katil Yahudi varlığını telin ve boykot etmeleri en önemlisi de yapılan yürüyüş ve etkinliklerde İslam kardeşliği ve ümmet birliğinin vurgulanmasından kaynaklanan rahatsızlık nedeniyle olduğu düşünülüyor.