Suriye’de Amerikan ve Rus Hareketliliği (Soru Cevap)
20 Aralık 2017

Suriye’de Amerikan ve Rus Hareketliliği (Soru Cevap)

hizb-ut-tahrir.info

Köklü Değişim Medya

Hizb-ut Tahrir resmi web sayfası ‘Suriye’de Amerikan ve Rus Hareketliliği’ başlıklı yeni bir analiz yayımladı. Köklü Değişim Medya olarak “ABD’nin Suriye siyasetine dair” kaleme alınmış olan analizi ilginize sunuyoruz.

İşte o Analiz;

**Suriye’de Amerikan ve Rus Hareketliliği

Soru:

Rejimi korumak ve muhalifler ile siyasi çözüme ortam hazırlamak için #Rusya’nın Amerikan onayı ya da emriyle Suriye’ye girdiğini biliyoruz... Ancak Amerika’nın, Rusya’nın rejim ile muhalifleri #Astana ve #Soçi’de toplama çabalarını boykot ettiğini görüyoruz. Katıldığında bile #Ürdün gibi gözlemci vasfıyla katıldı! Bunu nasıl açıklayabiliriz? Teşekkür ederim.

Cevap:

Bunun açıklaması iki kelime ile özetlenebilir: Amerikan küstahlığı ve Rus ahmaklığı... İzahatı ise şöyledir:

1- Amerikan çıkarı için Rusya’nın Amerikan onayı ya da emriyle Suriye’ye girdiği doğrudur... Bildiğiniz gibi 11 Ekim 2015 tarihli bildiride bunu biz açıkça dile getirdik:

“İşte felaket senaryosu buradadır. Amerika, kendisini devrimcilerden yanaymış gibi gösteriyor. Açıktan devrimciler ile savaşması oldukça zor. Devrimciler, rejimi zarardan zarar uğrattılar ve henüz Amerikan alternatifi de olgunlaşmış değil. İşte Amerika’nın, Rusya’ya bir misyon yükleme konusunda ateşli ve kirli oyunu da burada devreye girdi. Rusya, açıktan ve alenen devrimcilere karşı rejimi destekledi. Devrimciler ile mücadelede kendince bir gerekçesi var. Rejim de zaten Amerika’nın emriyle Rusya’yı Suriye’ye çağırmak için hazırdı ve öyle de oldu... Rusya, Amerika’ya hizmet etmek için Suriye’de pis şeytani rol oynamayı kabul etti!” 18 Kasım 2015 tarihinde yayımladığımız “Suriye Sahasındaki Son Gelişmeler”başlıklı soru-cevapta ise bunu daha detaylıca açıkladık:

A- 30 Eylül 2015 tarihindeki Suriye’ye Rus hava saldırısı öncesi #Obama ile #Putin, 29 Eylül 2015 günü bir araya geldi ve toplantı 90 dakika sürdü... İki lider arasında gerçekleşen görüşmede #Ukrayna krizi ana gündem maddesi iken Suriye konusunun da ele alındığı bildirildi. Bu görüşme meyvelerini hemen verdi. Ve 30 Eylül 2015’de Rusya Federasyonu Konseyi, Putin’in Rus hava kuvvetlerinin Suriye’de kullanılması yönündeki isteğini oybirliğiyle kabul etti. [30.9.2015 Russia Today]

B-Hatta Rusya’nın Suriye’de vurduğu mevkilerin çoğu, #Amerika’nın onayı iledir. CNN televizyonu 04 Ekim 2015’de aktardığına göre, “Rus Ordusu Genelkurmay Başkanlığında üst düzey komutan olan General Andrey #Kartapolov, 03 Ekim 2015 Cumartesi günü yaptığı açıklamada, Rus hava kuvvetlerinin Suriye’de vurduğu bölgeler, #Moskova’ya önceden bildirilen bölgelerdir. ABD askeri komutanlığı, bize o bölgelerde sadece teröristlerin yaşadığı bilgisini verdi...”

Dolayısıyla Amerika, Suriye dizginlerini ele alıp çözüm formülü üretsin diye değil, rejimi desteklesin ve Amerikan çözümüne ortam hazırlasın diye Rusya’yı Suriye’ye soktu... Ancak ahmak Rusya, barbarca katliamlar yaptıktan ve rejimin çöküşünü önledikten sonra siyasi çözüm üretebileceğini sandı. Amerikan talebi ile rejimi devrilmekten koruduğu gibi Suriye’de vahşi rolünü eda ettiği sürece Amerika’nın çözüm çabalarına karşı çıkmayacağını hatta onay vereceğini düşündü...

2- Bu ahmakça anlayış yüzünden Astana ve Soçi’de toplantı çağrısı yaptı. Görüşmelere silahlı grupları da çağırdı ve bazı projeler sundu... Amerika’ya da görüşmelere katılma ve birlikte etkin rol oynama yönünde çağrıda bulundu:

“Cumartesi günü gazetecilere yaptığı açıklamada #Peskov, Suriye’de son zamanlarda birçok olumlu gelişme olduğunu hatırlatarak “Ancak istikrar planına yeni bir seviye getirmek için karşılıklı çaba gerekiyor. Tüm bunlar için, öyle ya da böyle, iş birliği gerekli”diye konuştu...”[04.11.2017 Orient news] Rusya, 10 Kasım 2017 tarihinde Vietnam’da gerçekleşen APEC Zirvesi sırasında Devlet Başkanı Putin ile ABD Başkanı #Trump arasında bir zirve gerçekleşeceğini umut ediyordu. İki lider arasında bir zirve düzenlenmesi amacıyla birkaç kez açıkça çağrıda bulundu. #APEC Zirvesi sırasında bile mütemadiyen bu çağrısını yineledi. Rusya’nın bu çağrıları, ikili ilişkiler ve Suriye konusunda Amerikan koordinasyonuna gereksinim duyduğunu gösterir. Ancak Amerika, Rusya’nın zirve düzenleme çağrısını yanıtsız bıraktı ve sadece iki lider arasında ortak bildiri yayınlanmasını kabul etti. Zirve düzenlenmiş gibi gösterildi, oysa iki lider arasında zirve düzeyinde bir görüşme olmadı. #ABD ve Rus uzmanlarınca hazırlanan açıklama yayımlandı ve iki lider de sadece el sıkıştı. Bu, aşağılanma düzeyine varacak şekilde Rusya’nın Amerika’ya yakarışına bir örnektir.

3- Diğer yandan Rusya, Amerika olmadan Suriye krizinde bir çözüme ulaşmanın imkânsız olduğunun da farkındaydı. Onun için yanıt verir umuduyla Amerika’ya çağrı üstüne çağrı yaptı. Yukarıda da belirtildiği Putin ile Trump arasında bir zirve düzenlenmesi için aşağılanırcasına yalvardı. Rusya Devlet Başkanı Putin, Suriye’de bir an önce çözüme ulaşmak için kasap Beşşar’ı 20 Kasım 2017 günü Soçi’ye çağırdı. Görüşme sonrası 21 Kasım 2017 günü Trump ile telefonda konuştu. Telefon konuşmasında #Beşşar ile neler konuştukları konusunda Trump’a bilgi verdi. “Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ABD Devlet Başkanı Donald Trump telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Telefon görüşmesinde, Suriye konusu ele alındı ve Beşşar #Esad’la gerçekleşen görüşmenin sonuçları hakkında Donald Trump’a bilgi verdi. [21.11.2017 Russia Today]

Böylece Rusya, Suriye krizinde bir an önce çözüme varmak istiyor ve her zamanki gibi kendisinin süper güç olduğunu ve Suriye krizinin çözümünde Amerika’nın yanında yer alması gerektiği hayaline kapılıyor. Bu yüzden bugünlerde siyasi çözüme ulaşmak için feryadı figan ettiğini görüyoruz. Çünkü siyasi çözüm, onun için en ideal çıkış yoludur. Ayrıca siyasi çözüm, özellikle askeri müdahaleden kaynaklanan ekonomik kanamayı da durduracaktır... İşte tüm bu nedenler yüzünden Rusya, Suriye krizinin çözümüne önderlik ettiği vehmini uyandıran bir dizi görüşme trafiği yürüttü. Krize çözüm bulmak amacıyla Beşşar, ardından #Erdoğan ve #Ruhani’yi çağırdı, daha sonra da “Suriye halkının bütün kesimlerinin” sözde temsilcilerini çağırmayı planlıyordu. Şimdi ise Amerika’ya yalvarıyor, bir an önce çözümün olgunlaşması için çözüme ortak olmasını istiyor. Bu amaçla bazı askerlerini geri çekme niyetinde olduğunu duyurdu.

“Perşembe günü Rusya Genelkurmay Başkanı Valery #Gerasimov, Suriye’deki Rus askeri gücünün önemli boyutta azaltılabileceğini ve geri çekilmenin yıl sonundan önce başlamasının mümkün olduğunu söyledi...” [23.11.2017 Euronews] Buna rağmen Amerika, Rusya’nın taleplerini alttan alıyor...

4- Amerika, Suriye sorununda Rusya ile resmen oyun oynuyor. Yani bataklıkta yalnız başına bıraktı. Çoğu zaman uşakları üzerinden yerine getirdiği bir kaç isteği müstesna isteklerini savsaklıyor, koordinasyon yapmıyor. Görüldüğü gibi Rusya önderliğinde Suriye krizine siyasi çözüm bulma çabaları, başarısız olmaya mahkûmdur, çünkü Rusya, Amerika’nın büyük Suriye bataklığına saplandı. Amerika ise buna sessiz kalıyor hatta teşvik ediyor. Nedeni ise Rusya, Suriye’de İslami devrime karşı kullanılan Amerikan hegemonya araçlarından biri olarak kalmalıdır. Moskova ve Soçi’de gerçekleşen bir kaç zirve ve konferansa rağmen Rusya’nın, Suriye krizinin çözümünde hiçbir önderlik rolü yoktur...

Rusya, açıkça Amerika ile hareket etmedikçe Rusya’nın Suriye krizine çözüm bulma girişimleri, başarısızlıkla sonuçlanacak ve Amerikan işbirliğini bekleyecektir. Suriye’de çözüm süreci olgunlaşınca, Amerika, çözümü dayatmak için Birleşmiş Milletler veya bölgedeki uydu devletler aracılığıyla arzı endam edecektir.

5- İşte Suriye’de Rus ve Amerikan hareketliliğinden bu anlaşılıyor. Ki bu hareketlilik, Allah’ın izniyle başarısız olmaya mahkûmdur. Yeter ki silahlı gruplar, dosdoğru olsunlar, Amerika’nın bölgesel ajanları ile özellikle de Türkiye ve Suudi Arabistan ile ipleri koparsınlar. Sonra da ümmet içindeki samimi kişilerle omuz omuza ve Allah’ın ipine sımsıkı sarılarak dürüstçe ve içtenlikle rejim karşısında dikilsinler... O zaman Allah’ın izniyle Amerika ve Rusya, Suriye’de hayal kırıklığına uğrayacak ve öldürücü darbe alacaktır. Sonra da kuyruklarını kıstırarak geride bıraktıklarına bakmaksızın bölgeden çıkıp gideceklerdir... Bu, Allah’a zor değildir.”

https://www.facebook.com/HTMMBTR/posts/1327615117344678