Köklü Değişim Medya

Hatay Geri Gönderme Merkezi’nde tutulan Doğu Türkistanlı aileler, başlattıkları “Süresiz Açlık Grevi” nedeniyle çocuklarına da yemek vermeyi reddettikleri için 33 çocuk ailelerinin yanında açlık grevine katılarak geri iadeye karşı çıkıyorlar.

Doğu Türkistan Bülteni haberinde; Hatay Göç İdaresinde tutulan Süresiz Açlık Grevindeki Uygur Türkleri ile aileleri aracılığında bir görüşme yaptık. Sahte belgelerle Tacikistan’a teslim edildiğini düşündüğümüz İzbuddin ve Zubayyir isimli iki Uygur Müslüman için Hatay Geri Gönderme Merkezindeki görevlilerin iddiası ‘’ İzbuddin ve Zubayyir’i uçak ile İstanbul’a gönderdik’’.

Doğu Türkistanlı İzbuddin ve Zubayyir İstanbul’da ki Uluslararası Havalimanlarından Tacikistan’a teslim edilmiş olabilir mi? Neredeler?

İstanbul Valiliği ve İstanbul Göç İdaresi Müdürlüğünden Doğu Türkistan’lı İzbuddin ve Zubayyir’in Tacikistan’a teslim edilip edilmediği konularında Doğu Türkistan Sivil Toplum Kuruluşları bir açıklama bekliyor.

Sahte Tacikistan belgeleri ile Tacikistan üzerinden Çin’e teslim edilmek istenen Doğu Türkistan’lı beş kişilik Tursun ailesi (iki hanım, iki çocuk ve Tursun) 21 Şubat Çarşamba günü koğuşundan alınacağı söylenen aile, Doğu Türkistan’lı Uygur Müslümanların yapmış olduğu Süresiz Açlık Grevinin etkisinden mi bilinmez şimdilik koğuşta akrabalarının yanında zindanda da olsa güven içerisinde. An itibari ile Tacikistan üzerinden Çin’e gönderilmedi.

Süresiz Açlık Grevindeki Bayanlar Çocuklarına da Yemek Vermeyi Reddediyor…

Hatay Geri Gönderme Merkezi personelinin ve tutuklu erkek Uygurluların ikna çalışmaları da fayda vermedi ve 72 saattir 33 çocuk yemek yemedi ve zorunlu olarak açlık grevine ailelerinin yanında iştirak etmek zorunda kaldı.

Son aldığımız net bilgiye göre Hatay Geri Gönderme Merkezinde toplam 79 Doğu Türkistan’lı Müslüman bulunuyor. Bunların 22’si bayan, 19 Erkek ve 38 çocuklardan oluşuyor. Bu çocukların 5 tanesi de bir yaşını doldurmamış bebek.

Muhacirlere “Geri Gönderme Zulmü”

Çin’in uyguladığı zulümden dolayı Türkiye’ye sığınan ve Hatay Göç İdaresi'nde tutulan Uygurlu Müslümanlar, 19 Şubat 2018 tarihinde süresiz olarak açlık grevine başlamıştı.

Doğu Türkistan Bülteni konu hakkında bir açıklama yayınlamıştı: "Komünist Çin zulmünden kaçan Doğu Türkistanlı Müslüman Uygurluların değişmez kaderi baskı, zulüm ve esarete Tayland, Malezya, Endonezya, Mısır, Pakistan, Afganistan, Dubai gibi devletlerden sonra kardeş bildikleri Türkiye'de de devam ediyor.

Uygur Türklerini Türkmen Dağında, Türkmen kardeşleri ile yapmış olduğu dayanışmadan hepimiz tanıyoruz. Türkmen kardeşleri ile sırt sırta vermiş Doğu Türkistanlı Müslümanlar Esed ve Rusya zalimlerine karşı mücadele ediyor.

Türkiye Devletinden özgürlüklerini isteyen Uygur Türkleri özgürlüklerine kavuşacakları zamana kadar “Süresiz açlık grevine” başladıklarını ailelerini arayarak resmi olarak bildirimde bulundular. Müslüman kardeşlerimiz özgürlüklerine kavuşana kadar desteklemek her müminin görevidir."

Cumhurbaşkanı’nın başkanlığında yapılan Bakanlar Kurulu toplantısında, Türkiye’ye sığınan muhacirlerin iade edilmesini içeren 694 Sayılı bir KHK çıkarıldı.

Rusya ve Çin ile yapılan anlaşmalar çerçevesi içerisinde Türkiye’ye sığınan Müslüman muhacirler, gittiklerinde öldürülmeleri veya yıllarca zindana atılmaları pahasına çıkarılan KHK ile geri iadeleri sağlanıyor.

694 Sayılı KHK Ne İçeriyor?

18 Ağustos 2017 tarihinde Cumhurbaşkanı’nın başkanlığında yapılan Bakanlar Kurulu toplantısında karara bağlanan yeni KHK Türkiye’ye sığınan muhacirlerin iade edilmesini içeriyordu. Resmi Gazete’de yayınlanarak uygulamaya konulan 694 sayılı KHK, Türkiye’de tutuklu veya hükümlü bulunan yabancı ülke vatandaşlarının gerekli görüldüğünde kendi ülkelerine veya başka bir ülkeye iade ya da takas edilmesini konu ediniyor.

KHK’daki 2937 sayılı kanunun 26. Maddesi’ne eklenen fıkra şu şekilde: “Türk vatandaşları hariç olmak üzere tutuklu veya hükümlü bulunanlar; ırkı, etnik kökeni, dini, vatandaşlığı nedeniyle cezalandırılmayacağı, onur kırıcı ceza veya muameleye tabi tutulmayacağı ya da işkence ve kötü muameleye maruz kalmayacağına ilişkin güvenceler bulunması kaydıyla, milli güvenliğin veya ülke menfaatlerinin gerektirdiği hallerde Dışişleri Bakanının talebi üzerine Adalet Bakanının teklifi ve Cumhurbaşkanının onayı ile başka bir ülkeye iade edilebilir veya başka bir ülkede bulunan tutuklu ve hükümlüler ile takas edilebilir.”