ABD’nin Sudan’daki nüfuzunu korumak ve yönetimin İngiliz destekli sivil bileşenlere geçmemesi için darbe oyununu sahneye koyan Sudan ordusu ve Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) taraflarının masaya oturduğu Cidde’de bir bildirge imzalandı.
Sudan'da ordu ve Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında bir aya yakın süredir süren çatışmaların durdurulması için "Cidde Bildirgesi" anlaşması imzalandı.
Ulusal basındaki haberlere göre, bildirge, ABD ve Suudi Arabistan’ın, Sudan’daki krizi çözmek için Suudi Arabistan’ın Cidde şehrinde başlattıkları taraflar arasındaki görüşmeler sonucunda imza altına alındı.
Bildirgede, Sudan ordusu ve HDK'nin sivillere zarar verecek herhangi bir saldırıdan uzak duracağı belirtilirken, Sudan halkının çıkarlarının iki taraf için öncelik olduğuna vurgu yapıldı.
Anlaşma, sivillerin güvenliğini öne çıkarırken sahnelenen darbe oyunu ve çatışmanın devam edeceğine işaret ediyor. ABD'nin nüfuzunu sağlamlaştıran bir anlaşmaya İngiliz destekli sivil bileşenler boyun eğene kadar Sudan'da bu oyunun devam ettirileceği düşünülüyor.
Vatandaşların Çatışma Bölgelerini Terk Etmeleri İstendi
Bildirgede, Sudan'daki tüm sivillerin çatışma ve kuşatma altındaki bölgeleri terk etmeleri, tahliyelere izin verilmesi ve tarafların insani gerekçelerle duyurulan ateşkeslere uyması istendi.
Bildirgeyle sivillerin ihtiyaçlarını karşılamak için insani yardım eylemlerini kolaylaştırmanın amaçlandığı ifade edildi.
Ayrıca iki taraf Sudan'ın egemenliğinin, birliğinin ve toprak bütünlüğünün korunmasına yönelik kararlılıklarını vurguladı.
Sudan'ın başkenti Hartum ve diğer şehirlerde 15 Nisan sabahı Sudan ordusu ile HDK arasında başlayan silahlı çatışmalar bir ayı tamamlamak üzere. Çatışmalarda yaşamını yitirenlerin sayısının 604'e, yaralananların sayısının 5 bin 127'ye yükseldi.
İİT’den ABD ve Suud Rejimine Destek
İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreteri Hüseyin İbrahim Taha, Sudan ordusu ve Hızlı Destek Kuvvetleri arasında imzalanan ‘Cidde Bildirgesi’nin, çatışmayı kesin olarak sona erdirmek için önemli bir adım olması yönündeki umudunu dile getirdi.
İİT tarafından yapılan açıklamaya göre, Genel Sekreter, Sudan’daki mevcut zorlu insani durumdan etkilenenlere insani ve sağlık yardımı ulaştırılmasını sağlamak için tarafların bildirge şartlarına bağlı kalmasının önemini vurguladı.
İbrahim Taha, acil ve kalıcı bir ateşkese ulaşmak ve Sudan krizini barışçıl diyalog çerçevesinde çözmek amacıyla, Suudi Arabistan ve ABD’nin ortak girişimi çerçevesinde ciddi çalışmalara devam edilmesi gerektiğini söyledi.
İİT Genel Sekreteri ayrıca, Sudanlı tarafları, birlik ve devlet kurumlarını koruyacak ve Sudan halkının güvenlik, barış, siyasi istikrar ve ekonomik kalkınma özlemlerini gerçekleştirecek bir şekilde ‘yüksek ulusal çıkarlara öncelik vermek’ için çalışmaya çağırdı.
Özellikle Filistin ve İslam beldelerindeki katliamları boş kınamalarla geçiştirmeyi adet haline getirmiş İİT'nin ABD ve Suud rejiminin kurduğu masaya desteği hareket ettiği siyasi ekseni ortaya koyuyor.
Sudan’da ABD’nin Darbe Oyunu Tekerrür Ediyor
Washington, 30 yıldır Sudan’da menfaatlerini koruyan Ömer El Beşir’in 2019 yılında devrilmesinin ardından egemenliği elinde tutabilmek için Sudan ordusunu devreye sokmuştu.
Hizb-ut Tahrir, 27 Mart ve 29 Nisan 2023 tarihinde peş peşe yayımladığı iki siyasi analizde de ABD’nin darbe oyununa işaret etmişti.
21 Ağustos 2019 tarihinde imzalanmış ve ilk başta askerlerin Başkanlık Konseyi’ne başkanlık etmesi kararlaştırılmış daha sonra İngiltere ve Avrupa yanlısı sivil bileşenlere Kasım 2021’de Konsey’e başkanlık etmeye başlaması konusunda anlaşılmıştı. ABD ordu ile kurduğu egemenliği, sivillerin yani siyasi partilerin eliyle İngiltere’ye geçmesini engellemek için Sudan Savunma Bakanı Korgeneral Yasin İbrahim ile 21 Eylül 2021 tarihinde yani sivillerin görevi devralma tarihinden iki ay önce yaptığı açıklamada bir darbe girişiminin önlendiğini duyurdu. Ardından hükümetin feshedilmesi talepleri gündeme geldi ve fiilen feshedildi ve anayasa belgesi sona erdi. Bugün ise aynı senaryonun tekerrür etmesinin ihtimal dışı olmadığına önceki analizde dikkat çekilmiş ve Ordu ile HDK’nın yönetimi karşı tarafa vermemek için türlü oyunlara giriştiğinin altı çizilmişti.
Daha sonra 5 Aralık 2022 tarihinde Çerçeve Anlaşması imzalanmıştı. Anlaşmanın ikinci bölümünde şu hükümler yer almaktaydı: “Geçiş otoritesi tam bir sivil otoriteye devredilecek... Devlet başkanı onursal görevlere sahip olacak... Yürütme düzeyinde anlaşmayı imzalayan güçler, bir geçiş hükümetinin başbakanını seçecekler...” Yine anlaşmaya göre, “Ordu, siyasetten, ekonomik, ticari ve yatırım faaliyetlerinden uzak duracak. Hızlı Destek Kuvvetleri ile silahlı hareketlerin, birleşik, profesyonel bir ulusal orduya yol açan güvenlik ve askeri reform planı kapsamında Entegrasyon ve Terhis komisyonunun üzerinde anlaşmaya varacağı düzenlemelere göre orduya entegrasyonu sağlanacak…” Çerçeve Anlaşması, 6 Nisan 2023 tarihinde nihai imzanın atılmasını ve 11 Nisan 2023 tarihinde de sivil hükümetin kurulmasını öngörüyordu.
6 Nisan 2023 günü ve geçiş hükümetinin 11 Nisan 2023’te kurulmasına 5 gün kala ABD’nin Afrika İşlerinden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Molly, Hamideti ve Sudan’daki siyasi süreç sözcüsü Halid Ömer Yusuf ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi.
Ardından 15 Nisan 2023 Cumartesi günü ordu ile Hızlı Destek Kuvvetleri arasında aniden şiddetli çatışmalar patlak verdi. Çatışmalar, iktidarın sivillere yani İngiliz yanlısı sivil güçlere devredilmesi umutlarına yeni bir darbe olduğu analizde ifade edilmişti. Böylece Sudan’da Amerikan yanlısı askeri bileşen ile İngiliz yanlısı sivil bileşen arasında devam eden siyasi çatışma, El Burhan ve Hamideti arasında askeri çatışmaya evirilerek gündem tamamen değiştirilmiş oldu.
ABD’nin Sudan’da kontrolü kaybetmemek için başlattığı darbe senaryosunun hedefine emin adımlarla ilerlediğine işaret edilirken, İngiltere yanlısı sivil bileşenlerin ordu ve Hızlı Destek Kuvvetleri’ni siyasi hayattan elimine etmek yerine taraflar arasındaki çatışmayı durdurmak için oyalandığına analizde dikkat çekiliyor.
Bugün ise ABD’nin bölgedeki sadık müttefiki Suudi Arabistan, Washington’ın başlatmış olduğu ‘Sudan’daki öncelikli sorunun sivil yönetime geçiş değil El Burhan ve Hamideti’nin uzlaştırılmasıdır’ algısına paralel bir girişimi başlattığı gözlemleniyor.
Hizb-ut Tahrir, “Bugün Sudan ordusu ile Hızlı Destek Kuvvetleri arasında yaşanan bu çatışmalar, çatışmayı da ateşkesi de Amerika’nın yönettiği çatışmalardır” ifadelerinin bulunduğu son yayımladığı siyasi analizde sahaya Washington’ın hakim olduğunu deşifre etmişti.
Analizin tamamını okumak için aşağıdaki linki tıklayınız…
Sudan’daki Silahlı Çatışmalar ve Siyasi Çatışmalara Yansımaları