Köklü Değişim Medya
Hakkâri’nin Şemdinli ilçesinde terör örgütü PKK'ya yönelik operasyonda gözaltına alınan kişilere bazı güvenlik görevlilerince işkence edildiği iddiasıyla ilgili bir polis memuru görevinden uzaklaştırıldı.
Alınan bilgiye göre, Altınsu Mahallesi'nde 5 Ağustos tarihindeki operasyon esnasında PKK'lı teröristlerce açılan ateş sonucu bir polis memurunun hayatını kaybettiği, bir polisin de yaralandığı saldırının ardından terör örgütü mensuplarının gizlenerek ateş açtıkları değerlendirilen bölgelerde gözaltına alınan bazı kişilerin, işkence edildiği iddiasıyla Şemdinli Cumhuriyet Başsavcılığına yaptıkları başvurunun ardından başlatılan adli ve idari soruşturma sürüyor.
Valiliğin söz konusu soruşturma kapsamında savcılığa müracaat eden vatandaşların teşhisi üzerine bir polis memurunu "kuvvetli suç şüphesi" nedeniyle görevinden uzaklaştırdığı öğrenildi.
Müfettiş görevlendirildi
Şemdinli'deki işkence iddiasıyla ilgili Emniyet Genel Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada, iddiaların araştırılması için adli ve idari incelemelere ivedilikle başlandığı, bu doğrultuda Emniyet Genel Müdürlüğü’nden de müfettiş görevlendirildiği belirtilmişti.
Açıklamada, terörle mücadeleye vurgu yapılarak, "Güvenlik kuvvetlerimiz terörist unsurların adaletin önüne çıkartılması için büyük bir kararlılık ve özveri ile cansiperane mücadele etmektedir. Güvenlik kuvvetlerimizce yürütülmekte olan terörle mücadele bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da evrensel hukuka ve insan haklarına uygun olarak aynı kararlılıkla yürütülmeye devam edecektir." ifadeleri kullanılmıştı.
Şemdinli'deki olaylarla ilgili soruşturma devam ediyor
Altınsu Mahallesi'nde işkence edildiğini iddia eden vatandaşların avukatı Selahattin Yılmaz, yaptığı açıklamada, mahalle sakinlerinin şikâyetlerini almak için masa kurduklarını söyledi.
Yılmaz, köyde darp edilen çok sayıda vatandaş bulunduğunu öne sürerek şunları ifade etti:
"Köyde son zamanlarda çatışma yaşanıyordu. Cumartesi gecesi de çatışma yaşandı ve çatışmada bir polis memurunun şehit olduğunu, birinin de yaralandığını öğrendik. Allah ailelerine sabırlar versin. Bu olaydan sonra arama kararına binaen saat 1-2 arası baskın yapıldı. Bu defa yapılan arama normal aramaya benzer bir arama değildi. Vatandaşlar darp edilerek, hatta işkence edilerek gözaltına alınanlar var."
Olaya ilişkin savcılığa suç duyurusunda bulunduklarını belirten Yılmaz, "Darp raporu için Şemdinli Devlet Hastanesi’ne müracaat ettik. Savcı bey bizi gönderdi, rapor almamız için. İstediğimiz düzeyde bir darp raporu alamıyoruz. Sabahleyin arkadaşlarla karar aldık. Vatandaşların şikâyetlerini almak için masa kurduk. Bu konuda savcılık da gerekli talimatları verdi ve gerekli işlemlerin yapılacağını söyledi. Bazı polis memurları iyi tavır sergileyip, gayet iyi bir şekilde aramaları gerçekleştirmiş ama nedense bir gruptan bahsediyorlar. Bir grup millete işkence ve zorbalık yapmış." diye konuştu.
Darp edildiğini iddia eden Cafer Atabak da gözaltına alındıklarında hakarete de maruz kaldıklarını söyledi. Atabak, şöyle konuştu:
"Evde yatıyorduk. Saat 01.00 civarıydı. Kapıyı çaldılar. Ben de balkondan kapıyı açacağımı söyledim. Kapıya yetişmeden kırıp içeri girdiler. İçeri girdikten sonra beni kırılan camların üstünde yürüttüler. Ayaklarım yara oldu. Konuşmama izin vermeden dipçiklediler. Yüzüme dipçik attıkları sırada kolumu kalkan olarak kullandım. Beni koridora götürüp dipçikle vuramadıkları için tekmelerle vurdular. O sırada yere çöküp bayıldım. Ondan sonra kolumdan tutup beni dışarı götürdüler. Sonra oğlumu getirdiler. Onu da yüzüstü yatırdılar."
Köyde yaşayan başka kişilerin de darp edildiğini öne süren Atabak, "Benim çocuğumu da aldılar içeri. Orada bir polis vardı hakkını yiyemem. Kolumdan tutup beni onların elinden çekti. Orada 3-4 kişi kaldı. Onları çok dövdüler. Ardından beni üst kattan ifadeye çağırdılar. Orada 'Benim çocuğum kalp hastasıdır. Yazıktır onu bırakın ben buradayım zaten.' dedim. Bunun üzerine oğlumu bıraktılar." dedi.
Mahalle sakinlerinden Erkan Bay, arama için eve gelen polislerin annesine silah doğrulttuğunu ve hakarete maruz kaldıklarını belirterek, "Bizi bayağı dövdüler. 'Teröristsiniz' diye bize hakaret ettiler. Ondan sonra Emniyet Müdürlüğü’ne götürdüler. Bizi burada da darp ettiler. Gözüm dâhil vücudumun çeşitli yerlerinde morluklar var. Sırtımda da izler var. Suç duyurusunda bulunduk." ifadesini kullandı.
Valilik açıklaması
Hakkâri Valiliği, olayla ilgili yaptığı açıklamada, PKK'lı teröristlerce bir polisin şehit edildiği saldırının ardından ateşin geldiği değerlendirilen bölgelerde bazı şüphelilerin gözaltına alındığını, direnen şahısların da zor kullanılarak derdest edildiğini bildirmişti.
Açıklamada, şu ifadelere yer verilmişti:
"Daha sonra gözaltına alınırken darbedildikleri iddiasıyla savcılık makamına müracaat eden 10 vatandaşımızın işlemleri devam etmekte olup, bunlar arasında kadın bulunmamaktadır. Ayrıca kusuru olan personel tespit edilirse haklarında gerekli tahkikat da yapılacaktır. Bunun dışında bazı haber ajanslarında ve sosyal medyada güvenlik güçlerinin vatandaşlarımıza işkence yaptığı yönündeki haberler tamamen asılsızdır ve terör örgütünün propagandasını yapma maksadını taşımaktadır."
Sosyal medyadan işkence iddialarına tepkiler
Şemdinli’de yaşanan hadiselerin medyaya yansımasıyla birlikte sosyal medya üzerinden de işkence yapıldığı iddialarına tepkiler yükseldi.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Bürosu Başkanı Mahmut Kar Twitter üzerinden yayınladığı mesajlarında işkence iddiaları hakkında soruşturmanın ciddiyetle yapılması gerektiğinin altını çizdi:
Gazeteci-Yazar Âdem Özköse de attığı twitte bu tip hadiselerin 90’lı yıllarda kaldığını ve bu saatten sonra o günlere geri dönülemeyeceğini ifade etti:
Hür Dava Partisi (Hüda Par) tarafından resmi internet sitesinden konuya dair yapılan açıklamada ise iddialar dile getirilmiş ve olayların üzerinin örtülmemesi, sorumluların yargılanması çağrısı yapıldı:
“Hakkâri’nin Şemdinli İlçesine bağlı Altınsu (Şapatan) köyünde güvenlik güçlerinin köylülere işkence ve kötü muamelede bulunduğu yönünde haberlerin kamuoyuna yansıması üzerine Başkanlığımızca oluşturulan ekibin olayın mağdurları ve tanıklarıyla yaptığı görüşmeler neticesinde edinilen bilgiye göre;
05.08.2017 Cumartesi günü saat 23.00 sıralarında Özel Harekât Polislerinin zırhlı araçlarla Altınsu (Şapatan) köyü yakınlarında ilerlerken örgüt mensuplarının ateş açması sonucu çıkan çatışmada bir Özel Harekât Polisi hayatını kaybetmiş, biri de yaralanmıştır.
Yaşanan bu olay üzerine Şemdinli ve Yüksekova’dan gelen Özel Harekât ekipleri 06.08.2017 Pazar sabahı saat 07.00 civarında köye baskın düzenlemiş, evlerin kapısı kırılarak hiçbir mahremiyet gözetilmeden evlere girilmiş, köylülere küfür edilip darp edilmişlerdir. Araya girmek isteyen kimi bayanlara da kaba davranarak eziyet edilmiştir. Bazı köylüler ise henüz uykudayken güvenlik güçlerince tartaklanmıştır.
Köy imamı ve muhtarı da dâhil olmak üzere erkekler caminin yanına toplatılmış ve kendilerine hitaben; “Siz bunlara yardım ediyorsunuz, bunların nereye gittiğini bize söyleyeceksiniz” şeklinde konuşmalar yapılmış ve darp edilmişlerdir.
Sabah saatlerinde yaşanan ve yaklaşık 60-70 kadar insanın doğrudan etkilendiği baskın ve ardından gelen darp ve tehdit olayı yaklaşık saat 10.00’a kadar sürmüştür. Pazar günü köyde ilan edilen sokağa çıkma yasağı Pazartesi günü sona ermiştir.
Daha sonra köylülerin beyanlarına göre 36 kişi gözaltına alınmış ve kendilerine işkence yapılmıştır. Gözaltına alınanlardan 20 kişi 10 saat emniyette tutulduktan sonra gözaltı işlemi uygulanmaksızın serbest bırakılmış, 16 kişi ise bir gece gözaltında tutulmuş ve 07.08.2017 Pazartesi günü çıkarıldıkları savcılık tarafından 17:00 sıralarında serbest bırakılmıştır.
Gözaltına alınlardan bazıları darp ve cebir raporu almış ve güvenlik güçleri hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunmuşlardır.
Mağdurlar, Özel Harekât Polislerinin daha önce de birçok kez keyfi muamelede bulunduğunu ve bazı köylüleri tartakladığını dile getirmişlerdir.”
“90’lı yıllarda güvenlik güçlerinin bölgede uyguladığı şiddet ve kötü muamelenin izleri silinmemişken, OHAL ilanı sonrası bu tür şiddet ve kötü muamele vakalarında artış yaşanması bölgede ciddi rahatsızlıklara ve endişelere sebebiyet vermektedir.”
İddialar endişe verici
Hakkâri’nin Şemdinli ilçesi Şapatan Köyü sakinlerine yönelik olarak yapıldığı iddia edilen işkence hadisesi endişe vericidir. Son gelişmeler ve köylülerin şahadetleri de göstermektedir ki bu hadise, iddianın ötesine geçmiştir.
Köklü Değişim Medya olarak, kamuoyunda “acaba 90’lara geri mi dönülüyor” endişesine sebebiyet veren bu ve benzeri hadiseleri kınıyor, sorumluların tez zamanda cezalandırılmalarını talep ediyoruz.