Köklü Değişim Medya

2021’in başından bu yana Rusya Federal Cezaevi Servisi’nin (FSIN) mahzenlerinde meydana gelen acımasız işkencenin tüm detayları kamuoyuna yansıdı. ABD ve komünist Çin’in Müslümanlara karşı uyguladığı vahşeti, Rusya’nın da uyguladığı belgelerle ispat edildi.

23 Şubat 2021’de Novaya Gazeta, işkence videolarının kayıtlarını yayınladı. Videolar arasında, biri Müslüman diğeri Hristiyan iki mahkûmun 2017’de Yaroslav cezaevindeki videoları da var.

Videolardan birinde, mahkûm çırılçıplak soyunduruluyor, yüzükoyun yatırılıyor ve bacakları açılıyor. Çevresindeki çok sayıda polis onu izliyor. Mahkûm bu çirkin eylemi kabul etmeyince, zorla masaya yatırıyorlar, vahşice ve toplu şekilde sopalarla dövüyorlar. Gazeteciler, bu mahkûmun büyük olasılıkla hastanede iç kanamadan öldüğünü aktarıyorlar.

Başka bir videoda, yaklaşık 15 polisin, cezasını çektikten sonra cezaevinden çıkmak üzereyken bir Müslüman mahkûmu nöbetleşe dövdükleri, terden sırılsıklam oldukları ve mahkûmu dövmek için nefes nefese kalıp, yorulduktan sonra bıraktıkları görülüyor. Mahkûmun işkence görmesinin sebebi, Kuran-ı Kerim dâhil kişisel eşyalarını yere atan cezaevi görevlilerine karşı tepki göstermesi…

Bu Müslüman mahkumun da serbest bırakıldıktan sonra iki hafta hastanede yattığı haberde aktarılıyor.

Ayrıca ismini vermek istemeyen tanıklar, cezaevlerinde işkence ve tecavüz gibi insanlık dışı olayların yaşandığını aktarıyor.

Rusya “Federal Cezaevi Servisi” Direktörü Aleksandr Kalaşnikov, 25 Şubat 2021’de Federal Komite toplantısında Irkutsk departmanındaki soruşturmanın sonuçları hakkında, Mahkûmlardan 41’ine işkence yapıldığını, 47 kişi tecavüzcülerin kurbanı olarak itirafta bulunduğunu ayrıca tutuklulara tecavüz edenlerden üçünün AİDS olduğu resmi olarak kanıtlandığını aktardı. Ayrıca cezaevinde Müslümanlara domuz eti yemedikleri bilindiği halde kasıtlı olarak verilerek aç bırakıldığı da tahliye olan mahkumlar tarafından anlatılıyor.

Rusya sınırları içinde ve işgal ettiği Kırım’da terörle hiçbir bağlantısı olmadığı halde Müslümanlara 3 yıldan 24 yıla kadar keyfi hapis cezası verildiği biliniyor. Dünya çapında faaliyet yürüten, cebir ve şiddete bulaşmadığı halde Hizb-ut Tahrir üyeleri delilsiz, ispatsız, uydurma suçlarla mahkum ediliyor. Türkiye’de de Anayasa Mahkemesi’nin defalarca verdiği hak ihlalleri kararlarına rağmen alt mahkemeler eliyle fikrini beyan ettiği için Müslümanlara yargı zulmü devam ettiriliyor. Hizb-ut Tahrir yargılamaları adaletten yoksun tamamıyla siyasi yargılamalar olduğu kamuoyu tarafından da biliniyor.

Rusya’nın bu faşizan uygulamaları ve vahşi işkencelerine rağmen Müslümanların mahkemelerde dik duruşu daha önce objektiflere yansımıştı.