Rusya’nın Misafiri Esed: “Zelenski, Nazi Ordusunu Kullanıyor”
16 Mart 2023

Rusya’nın Misafiri Esed: “Zelenski, Nazi Ordusunu Kullanıyor”

Köklü Değişim Medya

ABD’nin Suriye’de dağıttığı roller kapsamında Washington düşmanlığına oynayan ve Rusya ile hareket ettiği havasını estirmeye devam eden Beşar Esed, Moskova’da yaptığı açıklamada Ukrayna savaşı ile ilgili açıklamalarda bulunup, Zelenki’ye Nazi ordusunu kullanmakla itham etti.

Putin ile görüştükten sonra Rusya'da Sputnik ajansına konuşan Suriye halkının katili Beşar Esed, Rusya'nın Ukrayna operasyonundan ülkesindeki Rus askeri üslerine kadar çeşitli konularda Rus ajansı Sputnik’e açıklamalarda bulundu.

Bilindiği üzere Rusya, Türkiye ile katil Esed rejiminin el sıkışması için bir süredir arabuluculuk rolünü üstlenmiş durumda. ABD’nin daveti ile Suriye sahasına 2015’te giriş yapan Rusya, burada düştüğü bataklıktan çıkabilmek için yoğun çaba sarf etti. Baba Esed’den beri ABD çıkarları için çalışna rejiminin sahada hiçbir etkisi bulunmamasına rağmen masaya oturtulup, meşruiyet kazandırılmaya çalışılıyor. Bu kapsamda 15-18 Mart tarihleri arasında Türkiye, Moskova’daki toplantıda Suriye halkının katilleri Rusya, İran ve Esed rejimi ile aynı masada oturuyor.

Köklü-Değişim,Rusya’nın-Misafiri-Esed,“Zelenski,--Nazi-Ordusunu-Kullanıyor”-.jpg

Önceki gün Rusya'nın başkenti Moskova'ya ziyaret gerçekleştiren ve dün de Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşen Beşar Esed’in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

Suriyelilerin çoğunun Rusya'nın Ukrayna operasyonunu desteklediğini iddia eden Esed bunun birkaç sebebi olduğunu söyledi. Terörle mücadelede Rusya'nın Suriye ile dayanışma gösterdiğinin altını çizen Esed, Suriyelilerin büyük resme baktığını ifade etti. Rusya'nın zaferiyle birlikte yeni, daha güvenli ve barışçıl bir dünya ortaya çıkmasını umduklarını belirten Esed, Suriyelilerin bu operasyona bu açıdan baktıklarını ileri sürdü.

Suriyelileri katleden ve Suriyelilerni yerine konuşan zorba diktatör, 3. Dünya Savaşı'nın başladığını ama karşımıza farklı biçimde çıkacağını ifade edip, "Demek istediğim şu ki dünya savaşları eskiden konvansiyonel yöntemlerle yapılırdı. Birçok devletin ordusu birbiriyle savaşırdı. Bu, şu anki durum için de geçerli ama modern silahlar, özellikle nükleer silahlar içinde bulunduğumuz durumu konvansiyonel savaştan farklı kılıyor" dedi.

Zelenski’ye Nazi Suçlaması

Ukrayna lideri Vladimir Zelenski'nin, 'Nazi ordusunu kullanarak' Batı adına savaş ilan ettiğini vurgulayan Esad, "Aynı şey ‘teröristler’ için de geçerli. Suriye ve diğer bölgelerde Batı dünyasına adına çalışan ordular" ifadesi ile Suriye’de 52 yıllık Esed diktatörlüğüne karşı başlatılan devrim sürecine saldırdı.

“Referandumla Rusya'ya Bağlanan Bölgeleri Rus Toprağı”

Geçen yıl referandumla Rusya'ya bağlanma kararı alan Donetsk ve Lugansk halk cumhuriyetleri ile Herson ve Zaporojye bölgelerini Rusya toprağı olarak tanıdıklarını belirten Esed, "Bu savaş hiç yaşanmasaydı bile o bölgeler tarihi açıdan Rus toprağı" ifadesini kullandı.

Suriye'nin bu konudaki pozisyonunun tarihsel gerçeklere dayandığını vurgulayan Esed, "Bu bölgeler yaklaşık 100 yıl önce, sanıyorum (Vladimir) Lenin önderliğinde Ukrayna'ya verildi. Ama oralarda Ruslar yaşıyor, sahadaki gerçekler oralarının Rus toprağı olduğunu gösteriyor" diyerek işgale destek verdi.

Hipersonik Füze Konuşlandırılması Hakkında: “Üsler Zayıf Kalmamalı”

Suriye'deki Rus askeri üslerinden de bahseden EsEd caydırıcılık sağlamak için bu üslerden en gelişmiş silahlar olması gerektiğini söyledi. Olası hipersonik füze konuşlandırılması hakkında konuşan Esed, "Askeri üs kuracaksanız amaç bu üslerin askeri açıdan zayıf kalması olmamalı. Üslerin caydırıcı etkisi olması gerekiyor, en iyi silahlarla donatılmaları gerekiyor. Bu gayet doğal ve mantığa uygun. İster hipersonik füze ister daha gelişmiş silahlar olsun, ilkemiz bu bahsettiğim yönde" dedi.

“Rus Ordusunun Herhangi Bir Ülkedeki Varlığı Geçici Olmamalı”

Rus ordusunun Suriye'deki varlığının geçici ya da sadece terörle mücadeleye odaklı olmaması gerektiğini belirten Esad sözlerini şöyle devam etti:

"Terörle mücadele günümüzün meselesi ama geçici bir mesele. Rus ordusunun herhangi bir ülkedeki varlığı geçici olmamalı. Burada söz konusu olan uluslararası denge. Rusya'nın Akdeniz ülkesi olan Suriye'deki varlığının da dünyadaki güç dengesi açısından bir anlamı var. Günümüzde süper güçler kendi sınırları içinde kalarak kendilerini savunamaz ya da üzerlerine düşen rolü oynayamazlar; bölgesel müttefikleri veya üsler yoluyla bu sınırların ötesine geçmeliler."

Türkiye İle İlişkiler

Türkiye ile ülkesinin ilişkileri için Esed, Türkiye ile şimdiye dek temas kurmamış olmalarının bu ülkenin Suriye’deki çatışmalarda oynadığını ifade ettiği negatif rolden kaynaklandığını belirtti ve ekledi: “Rusya’nın oynadığı rolün önemi de buradan geliyor: Rusya’nın hem Türk tarafı ile teması hem de Suriye ile iyi ilişkileri var. Rusya’ya güveniyoruz çünkü Türkiye ile temaslarımızı kolaylaştırmak için arabulucu rolü oynadı ve bunu, kendi politikasının üstüne kurulu olduğu temel prensipler çerçevesinde yaptı. Bu prensipler; uluslararası hukuka saygı, ülkelerin egemenliğini tanıma, terörizmin kabul görmemesi, Suriye’nin toprak bütünlüğüne saygı, Suriye devletinin kendi toprakları üstündeki egemenliği ve burada yasadışı olarak bulunan yabancı güçlerin Suriye’den çekilmeleriydi. Bize göre savaşın seyrini her şey değiştirebilir; Suriyelilere haklarını, işgal edilmiş topraklarını ve toprakları üstünde tam egemenliğini geri vererek savaşın sonunu getirebilir. Bu yöne doğru ilerlememiz gerekiyor”

Esed’in bu açıklamaları sahadaki gerçeklikle uyuşmuyor. 2014 yılında yıkıma aşmasına giren Esed rejimini ayağa kaldıran “Astana Üçlüsü” olmuştu. Rusya, Türkiye ve İran’ın üstelendiği rollerle ayağa kalkabilen Esed rejimi bugün ise yine aynı “Üçlü”nün kurduğu masada ve ABD’nin desteklediği BM’nin 2254 sayılı kararı ile Cenevre’de meşruiyet kazandırılmaya çalışılıyor.

Ankara ile “normalleşme” ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ısrarla el sıkışmak isteği hakkında da konuşan Esed, Erdoğan ile görüşmeye hazır olduğunu ancak bunun için TSK’nın Suriye'nin kuzeyinden çekilmesini şart koştuğu da duyurulmuştu.

Türkiye'nin muhaliflere verdiği desteğe atıfta bulunan Esed, Ankara'nın ayrıca "‘terörizme’ verdiği tüm desteği kesmesi" gerektiğini söyleyip, "Erdoğan'la görüşmenin gerçekleşebileceği tek durum budur” diyerek şart öne sürme gibi durumu olmamasına rağmen mizansene devam etti.

Ankara, muhaliflerin garantörü olma rolünü üstlenirken kuzeye çektiği muhalif güçleri Esed rejimi ile savaşmaktan alıkoyarak büyük bir yardımda bulunmuştu.

Ankara Esed rejimi ile görüşmeleri BM’nin 2254 sayılı kararına binaen yaptığını sık sık vurguluyor ve ABD’nin Suriye’de desteklediği çözüm olan 2254 sayılı karar doğrultusunda bu siyasete angaje hareket ediyor. “Siyasi süreç” de denilen bu çalışma ile Esed rejiminin meşru yönetim olarak tanınması, geçiş sürecini yönetmesi ve yeniden halka dayatılması amaçlanıyor.

ABD, 1970 yılından beri Esed rejiminin diktatörlüğünde bölgede egemenliğini sürdürüyor. Esed rejiminin bekasını koruyabilmek için sahaya sürdüğü İran, ABD karşıtlığı ile katliamlarını maskelerken, Rusya’yı ise bazı menfaatleri vadederek İran’la aynı yıl 2015’te sahaya davet etmişti. Esed rejimi de tıpkı İran gibi ABD ve “İsrail” karşıtlığı ile rolünü oynasa da gerçekleşen olaylar bunun aksini söylüyor. Golan Tepeleri’ni işgal eden “İsrail” sık sık Halep ve Şam’a hava saldırıları düzenlediğinde süt dökmüş kediye dönen Esed, halkına karşı ise her türlü yasaklı silahlarla katliamlar gerçekleştiriyor. Ayrıca Irak’ı Saddam’ın kimyasal silahlar var iddiasıyla işgal eden ABD, “kırmızı çizgi” olarak ilan ettiği kimyasal silahları kullanan Esed rejimine karşı bugüne kadar ciddi bir operasyon gerçekleştirmiş değil. Tam tersine ABD, Suriye’nin kuzeyinde Esed ile savaşan muhalif komutanlara karşı İHA’larla suikastler düzenliyor ve terör örgütü PKK/PYD’yi binlerce tır silahla teçhiz edip, rejimin bekası için ihtiyati kuvvet olarak elinde tutuyor.

Suriye sahasında girift bir konjonktür oluşturan Washington, Astana ile ayağa kaldırdığı Esed rejimine Cenevre sürecinde desteklediği BM’nin 2254 sayılı kararı çerçevesinde meşruiyet kazandırmaya çabalıyor. Bu çalışmada tüm müttefiklerini de seferber ediyor.