Sömürgeciliğin Kurumsallaşmış Hali: Yeni Dünya Düzeni
23 Temmuz 2024

Sömürgeciliğin Kurumsallaşmış Hali: Yeni Dünya Düzeni

Köklü Değişim Medya

Köklü Değişim Dergisi’nin “İslâm Coğrafyasında Askerî, Siyasi, Ekonomik, Kültürel İşgal Sorunu” başlıklı 169. Sayısında yazarımız İbrahim Er de “Devletlerarası Düzenin Oluşumu ve Beldelerimiz Üzerindeki Siyasi İşgale Etkisi” başlıklı bir makale kaleme aldı.

“Devletlerarası düzen ya da devletlerarası durumun, İslâm coğrafyası üzerinde sömürgeci devletlerin siyasi nüfuz mücadelelerinin ve bunun siyasi işgale etkisi” konularının değerlendirildiği makalesinin girişinde Er; “devletlerin, birinci devlet konumuna yükselmeleri ve devletlerarası siyasette tesirli olabilmeleri için siyasi, askerî ve ekonomik açıdan birbirleriyle sürekli çekişme halinde olduklarının” üzerinde duruyor. Bu çekişmenin sonucunda ise “gerek devletlerin konumlarını koruma ve diğer devletler üzerindeki tesirlerini devam ettirme, gerekse de çizmiş oldukları planları hayata geçirebilmelerinde birtakım kırılma noktalarının etkili olduğunu”, bu sürecin; “statik olmayan, sürekli değişimlerin gerçekleştiği dinamik bir süreç olduğunu” ifade ediyor.

Yazar bu girişten sonra, yapılan büyük savaşlar ve anlaşmalar neticesinde devletler arası düzenin askerî ve siyasi açıdan -güçlü olanın zayıf olanı ezdiği, kaynaklarını yağmalayıp servetlerini sömürdüğü-, yeni bir küresel sistemin kurulmasına zemin hazırladığından bahsediyor.

Er, makalesinin ilerleyen bölümlerinde ise sömürgeci kapitalist devletlerin, İslâm coğrafyası üzerindeki siyasi nüfuz mücadelelerini geliştirme ve hızlandırma aşamalarını konu ediniyor. Tarihî süreç içerisinde sömürgeci devletlerin; Osmanlı Hilâfet Devleti’ni zayıflatmak, parçalamak ve en sonunda yıkmak için bir yandan “milliyetçilik”, “bağımsızlık” ve “istiklal” gibi kavramları körükleyerek kültürel ve siyasi bir saldırı başlatırken diğer yandan da fiilî savaş yoluyla İslâm beldelerini nasıl işgal ettiklerini gözler önüne seriyor.

Yazar, bu tespitlerden sonra; II. Dünya Savaşı’nın ardından oluşan yeni devletlerarası düzeni, bu düzenin kurumları, sömürgeci kapitalist devletlerin bu kurumlar eliyle İslâm ülkeleri üzerindeki siyasi hegemonyalarını sağlamlaştırmak istemeleri vb.lerinden hareketle; siyasi ve işgal planlarının İslâm beldeleri üzerindeki etkisinden söz ederek Amerika’nın yeni bir dünya düzeni oluşturma teşebbüslerine dikkat çekiyor.

Er, son olarak; 11 Eylül saldırılarının ardından Amerika’nın değişen yeni işgal siyasetinden, bu siyasetin uygulanabilmesi için İslâm ümmetinin başındaki yöneticilerin nasıl payanda olduklarından ve son olarak Irak ve Afganistan işgalinden bahsederek makalesini şu ifadelerle tamamlıyor:

“ABD’nin 11 Eylül saldırılarının ardından İslâm beldelerine yönelik başlatmış olduğu bu yeni işgal planı ile dünya genelinde Müslümanlar, “terörist” kabul edilmiş ve Müslümanlara yönelik İslamofobik saldırılar çok belirgin bir şekilde artmıştır. Bu yeni işgal planı sebebiyle yalnızca sömürgeci kâfirlerin tarafında yer almayan ve kendi beldelerini savunmak adına onlara karşı silahlarıyla karşılık veren mücahit Müslümanlar değil, hiçbir şiddet eylemine karışmadan Hilâfet çağrısı yapan Müslümanlar da “terörist” damgası yemişlerdir. Allah Subhanehu ve Teâlâ’nın izni ve yardımıyla gelmesi yakın olup engellenmesi mümkün olmayan Hilâfet Devleti’nin kurulması da “terörle mücadele” adı altında engellenmeye çalışılmaktadır.”

Makalenin tamamını okumak için:


Makalenin tamamını okumak için: Devletlerarası Düzenin Oluşumu ve Beldelerimiz Üzerindeki Siyasi İşgale Etkisi