
Hizb-ut Tahrir Türkiye Medya Bürosu’nun 09 Aralık 2025 Salı günü gerçekleştirdiği Gündem Değerlendirme Toplantısı’nda, Ankara’da Gazze’ye destek yürüyüşünde açılan Kelime-i Tevhid bayraklarının emniyet güçleri tarafından engellenme girişimi ele alındı. Toplantıda ayrıca ateşkes sonrası yapılan Gazze faaliyetleri ile Suriye devriminin yıl dönümü hakkında değerlendirmelerde bulunuldu.
Medya Bürosu Başkanı Mahmut Kar, Ankara’daki eylemde hiç beklenmedik bir tepki ve uygulamayla karşılaştıklarını, bu tepkinin sadece kendilerine değil tüm Müslümanlara yönelik olduğunu söyledi. Emniyet mensuplarının beyanına göre asıl mesele, “Filistin bayrağı yerine Kelime-i Tevhid bayrağının taşınmasıydı.”
Olayın sosyal medyaya yansımasının ardından Kelime-i Tevhid bayrağına sahip çıkarak destek veren herkese teşekkür eden Kar, şöyle devam etti:
“Bu vesileyle bütün faaliyetlerimizde kullandığımız, üzerinde ‘Lâ İlâhe İllallah Muhammedun Rasûlullah’ yazılı siyah ve beyaz bayrakların anlamlarını izah etmenin önemli olduğunu düşünüyorum. Öncelikle şunu ifade edeyim: Kelime-i Tevhid bayrağı Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in mirasıdır. Bu bayrağı bizzat Rasulullah tasarlamış ve taşımıştır. İbn Mâce’nin Câbir’den rivayet ettiği bir hadiste, ‘Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in fetih günü Mekke’ye beyaz bir livâ ile girdiği’ rivayet edilmiştir.”
İbn Abbâs’ın naklettiğine göre Rasulullah’ın livâsı üzerinde “Lâ ilâhe illallah Muhammedun Rasûlullah” yazısı bulunmaktaydı. Yine rivayetlerde, Rasulullah’ın siyah kumaş üzerine beyaz yazıyla aynı kelime-i tevhidin yazılı olduğu bayraklar da taşıdığı bildirilmektedir ki buna da “râye” denilmektedir. Mahmut Kar, bu rivayetlerin Rasulullah’ın hem siyah hem beyaz Kelime-i Tevhid bayraklarını kullandığını açıkça ortaya koyduğunu belirtti.
“Osmanlı Hilafet Devleti, Kelime-i Tevhid sancağına büyük önem vermiştir”
“Nitekim İstanbul’da Kutsal Emanetler Dairesi’nde bulunan Sancak-ı Şerif siyah renktedir ve üzerinde ‘Lâ ilâhe illallah Muhammedü’r-Rasûlüllah’ yazısı bulunmaktadır” diyen Kar, Osmanlı’nın da bu bayrağı büyük bir saygıyla taşıdığını hatırlattı.
“Osmanlı Hilafet Devleti, Sancak-ı Şerif’e büyük önem vermiştir. Devlet erkânı ve Müslüman tebaa ona sürekli hürmet göstermiştir. Halifeler sefere çıkacaklarında Sancak-ı Şerif’i yanlarına alırlardı. Topkapı Sarayı’nda Sancak-ı Şerif’in dikildiği yere kimsenin basmaması için 1908 yılına kadar iki süngülü asker nöbet tutmuştur. Çanakkale Savaşı’nda kahraman askerlerimiz Kelime-i Tevhid bayrağı taşımış, bu bayrak altında savaşmış, kanını dökmüş ve canını vermiştir. Birinci Meclis açılırken Sancak-ı Şerif yine oradaydı; meclisin giriş kapısına asılmıştı.”
Bayrağı engellemeye çalışan emniyet güçlerine hitaben Kar şu soruyu yöneltti:
“Şimdi söyleyin! Cevap verin! Beyaz ve siyah Kelime-i Tevhid bayraklarına karşı bu öfke ve kini, bu hazımsızlığı siz nereden edindiniz? Peygamberimiz bu bayrakları kullandı, atalarımız bu bayraklar altında savaştı. Anadolu’da Batılı işgalcilere karşı yapılan Kurtuluş Savaşı bu bayraklar açılarak başlatıldı!”
Konuşmasının sonunda sorunun kaynağını ve Müslümanlara düşen sorumlulukları hatırlatan Kar, sözlerini şöyle tamamladı:
“Geldiğimiz noktada Kelime-i Tevhid bayrağını Arapların bayrağı olarak gören, kendisini Müslüman olarak tarif eden ancak Peygamber’in getirdiklerini beğenmeyen; ne tam anlamıyla Batılı olabilmiş ne de Müslüman kalabilmiş nesiller ortaya çıktı. Bu ruhsal çürüme ve düşünsel çöküşün tek kaynağı mevcut laik Kemalist sistemdir. Bu sistemin başında kim olursa olsun, İslam’a ve şiarlarına karşı düşmanlık hiç bitmeyecektir. Mesele, İslam ile Kemalist rejim arasındaki kültür, inanç ve davranış çatışmasıdır. Mesele hak-batıl meselesidir.”
“Bizler Hizb-ut Tahrir olarak Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in kullandığı sancak ve bayrakları kullanmaya devam edeceğiz. Zira bu sancak ve bayraklar hiçbir kişi, kurum ve kuruluşa ait değildir; bilakis İslam’ın sancak ve bayraklarıdır. Tevhid mücadelemiz, yani ‘Lâ ilâhe illallah Muhammedun Rasûlullah’ mücadelemiz, İslam hayat, toplum ve devlette fiilen tatbik edilene kadar devam edecektir. Tüm Müslümanları bu dava etrafında birleşmeye ve bu dava için mücadele etmeye davet ediyoruz.”
Konuşmanın tamamını Medya Bürosu’nun yayınladığı toplantı videosundan izleyebilirsiniz.
#KelimeTevhidBayrağı




