
Köklü Değişim Medya
Aylardır Bangladeş ve Myanmar arasındaki tampon bölgede yaşayan yüzlerce Arakanlı mülteci, katil Myanmar askerlerinin hoparlör vasıtasıyla tel duvarların ardından kendilerini tehdit etmesinin ardından bölgeden ayrıldılar.
Ağustos ayında Arakanlı Müslüman azınlığa yönelik şiddetli askeri operasyonlar düzenlendi. Ardından uygulanan baskılar nedeniyle Arakan (Rakhine) eyaletinden kaçan yaklaşık 6 bin kişi Myanmar ve Bangladeş arasındaki tampon bölgeye sığındı.
Söz konusu mülteciler, Bangladeş’in Arakanlıların ülkeye girmesine izin vermesinden önce, şiddet olaylarından sonra kaçan ve iki ülke arasındaki ıssız bir bölgede geçici kamplar kuran ilk gruptu. Arakanlı mülteciler geçtiğimiz haftalarda kamptan sadece birkaç metre uzaklıktaki dikenli tellerin ardında devriye gezen Myanmar ordusuna mensup askerler tarafından ‘bölgeyi terk etmeleri için’ tehdit edildiler.
Kampın lideri Del Muhammed yaptığı açıklamada, söz konusu tehditlerin kamp sakinlerinin korkuya kapılmasına neden olduğunu belirterek “Huzur içinde uyuyamıyoruz. Kamptakilerin çoğu buradan ayrılarak Bangladeş’te sığınabilecekleri yeni yerler arıyor. Zorla Arakana gönderilmekten korkan yaklaşık 150 aile kampı terk etti” ifadelerini kullandı.
Bangladeşli bir sınır muhafızı, Myanmar askerlerinin, Arakanlı mültecilerin kampı terk etmelerine yönelik duyurusunu günde 10 ila 15 defa tekrarlandığını aktardı. Askerler duyurularında, Arakanlıların kampının bulunduğu bölgenin kendi kontrolleri altında olduğunu söyleyerek mültecileri bölgeyi terk etmeye çağırıyor. Gitmemeleri halinde haklarında işlem yapılacağını söyleyerek tehdit ediyor.
Geçen hafta Myanmar ve Bangladeş’ten yetkililer kampa giderek mültecileri Bangladeş’i terk etmeye çağırdı. Ancak kamp liderleri, vatandaşlık ve güvenlik talepleri garanti edilmedikçe Myanmar’a geri dönmeyeceklerini belirtti.
Myanmar askerlerinin tehdit içerikli duyurusu, Bangladeş’in, yaklaşık 100 bin Arakanlı Müslümanın Bengal Körfezi’nde kimsenin yaşamadığı Thengar Char adasına yerleşimlerinin sağlanması için yoğun çaba sarf ettiği ve adanın mülteciler için bir cezaevine dönüştürüleceği korkusunun yaşandığı bir dönemde geldi.
Bangladeş Başbakanı Şeyh Hasina Vecid, birkaç gün önce yaptığı açıklamada Cox’s Bazar’daki yaklaşık 700 bin Arakanlı mültecinin barındığı kamplardaki yoğunluğu gidermek için ‘geçici bir düzenleme’ yapılacağını ve Arakanlıların Thengar Char adasına tahliye edileceğini duyurdu.
Ancak, Vecid’in danışmanlarından birinin verdiği demeç, mültecilerin Myanmar’a geri dönmek istemesi veya üçüncü bir ülke tarafından mülteci olarak kabul edilmedikleri takdirde adayı terk edemeyeceği yönünde oldu. Habere göre İngiliz ve Çinli mühendisler, yaklaşık 1 milyon Arakanlının yaşadığı geçici kamplarda sele yol açabilecek Nisan’daki yağış mevsimi başlamadan önce adanın mültecilerin tahliyesine hazırlanmasına yardım etti.
İnsani yardım kuruluşları, ilk kez 2015 yılında önerilen Arakanlıları adaya tahliye etme planını eleştirerek bölgenin sıklıkla kasırgalara maruz kaldığını ve binlerce kişinin yaşaması için şartların yetersiz olduğunu kaydetti.
Avrupa Birliği dışişleri bakanları geçen pazartesi, Arakanlı Müslümanların öldürülmesiyle ilişkili Myanmar generallerine yaptırım hazırlanmasına ve AB’nin Myanmar’a silah gönderme yasağının daha da sıkılaştırılmasına yönelik anlaşmaya vardı.
Bakanlar, AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini’ye insan haklarını ihlal eden orduya yönelik seyahat yasağı ve mal varlıklarının dondurulması gibi yaptırımların derhal uygulanması çağrısında bulundu. Diplomatlar, yaptırımların hedefindeki generallerin hangileri olduğunun henüz tartışılmadığını aktardı.
Ağustos ayında başlayan ve BM tarafından ‘etnik temizlik’ olarak nitelenen şiddet içerikli askeri operasyonlar nedeniyle yaklaşık 700 bin Arakanlı evlerini terk ederek Bangladeş’e sığındı.
Myanmar, Arakanlıları Bangladeş’ten gelmiş yasadışı göçmen olarak görüyor ve onlara vatandaşlık hakkı vermeyi reddederek temel haklardan yararlanmasını engelliyor.

