Katar’dan İtiraf: “Hamas'la Temasları 13 Yıl Önce ABD'nin Talebiyle Başlattık”
08 Aralık 2025

Katar’dan İtiraf: “Hamas'la Temasları 13 Yıl Önce ABD'nin Talebiyle Başlattık”

Köklü Değişim Medya

Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani, Katar'ın başkenti Doha'da düzenlenen 23. Doha Forumu kapsamındaki bir oturumda Hamas’la temas kurulması hususunda ABD’nin talepleri doğrultusunda hareket ettiklerini itiraf etti.

Al Sani, Katar'ın Gazze politikaları, “arabuluculuk rolü” ve bölgesel gelişmelere ilişkin açıklamalarda bulundu.

Bölge ülkelerinin Trump’ın planını hayata geçirmek için büyük çaba sarf ettiği bir atmosferde, Katar’ın, ABD’nin direktifleriyle hareket ettiklerine dair dikkat çekici bir itirafta bulundu.

Ülkesinin Hamas'la temaslarının 13 yıl önce ABD'nin talebiyle başladığını belirten Al Sani, şöyle devam etti: "Katar'ın Hamas'ı finanse ettiği yönündeki iddialar asılsızdır ve tamamen siyasi söylemlerdir"

Al Sani, Katar'ın Hamas'la diyaloğu nedeniyle uzun yıllar eleştirilere maruz kaldığına işaret ederek, "Bu temaslar, defalarca ateşkes sağlanmasına ve esirlerin serbest bırakılmasına katkı sundu." ifadeleriyle verilen rolün sadece bu kısmını açıklarken asıl hedefin üzerini örttü.

Katar'ın mali desteğinin yalnızca Gazze'deki sivil halka yöneldiğini vurgulayan Al Sani, "Katar'ın Hamas'ı finanse ettiği yönündeki iddiaların hiçbir temeli yok." dedi.

Bilindiği üzere 10 Ekim’de ilan edilen Trump’ın Gazze planının yürrülüğe girmesi ve Hamas’ın masaya oturtulmasında, Katar, Mısır ve Türkiye “garantör” olduklarını açıklamış ancak işgalci Yahudi varlığının ateşkese rağmen katliamlarına ve ihlallerine devam etmesi üzerine garantör olmadıklarını açıklamışlardı.

Kısa süre önce Şarm el-Şeyh'te ateşkesin hayata geçmesi için yapılan müzakerelerde rol aldıklarını hatırlatan Fidan, "Mısır, Katar ve Türkiye. Herkes üzerine düşen rolü oynayarak bu ateşkesi hayata geçirmeyi mümkün kıldı. Şimdi bu dört ülkenin imza attığı oradaki deklarasyonda aslında bir garantörlükten ziyade, yani biz bunun sağlayıcıları olarak bu türden bir niyetin arkasında durmaya devam edeceğiz ve bu ateşkes anlaşması bizim desteklediğimiz, desteklemeye de devam edeceğimiz bir anlaşma. Klasik manada bir garantörlük vermiyor bu" ifadeleriyle garantör olmadıklarını açıklamıştı.