Köklü Değişim Dergisi’nin düzenlemiş olduğu “İslam’da Devlet ve Yönetim” başlıklı konferans İstanbul-Fatih’te yoğun katılımla gerçekleştirildi.
Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan konferans daha sonra Araştırmacı Yazar Ahmet Turgut Ulucak’ın “İslam’da Devlet ve Yönetim” başlıklı sunumu ile devam etti. Allah’ın yasalarının mutlak anlamda uygulanmasın farz olduğunu ifade eden Ulucak; “Müslümanların İslam’ı tanımlamasında onun bir hayat nizamı olduğu noktasında bir sorun olmazken, İslam’ın hayata yansıyan ya da yansıması gereken esaslarını seküler algılara kurban mı edeceğiz” şeklinde konuştu. Bugün Müslümanlarda hayata müdahale etmeyen bir din algısı meydana getirilmeye çalışıldığını ifade eden Ulucak, Al-i İmran Suresi’nde geçen emri bil ma’ruf ve nehyi anil münker farizasının tam yerine gelebilmesinin yolunun ancak devlet ile mümkün olduğunu ifade etti.
Özellikle İslam’ın bir devlet modeli olmadığını iddia eden zümrelerin, oryantalistlerin, müsteşriklerin ve küresel emperyalizmin yaymaya çalıştığı “ılımlı İslam” modelini yaymaya çalıştıklarını ifade eden Ulucak, yine aynı zihniyetin demokrasinin İslam’a en yakın bir sistem olduğunu ve geçmişte de Sosyalizm’in İslam’dan olduğunu dillendirdiklerini belirtti. Ayrıca İslam’ın uzlaşmacı bir din olmadığını ve peygamberlerin de asla uzlaşmacı bir tavır takınmadıklarını, bu anlamda Müslümanların kendi değerlerine güven duymaları gerektiğini ifade eden Ulucak; “Siz İslam tarihi boyunca özellikle son yirmi ve otuz yıla kadar İslam’ın bir devlet talebi olmadığı noktasında herhangi bir yazılı metne şahit oldunuz mu” diyerek oluşturulmak istenen bu algıya dikkat çekmek suretiyle sunumunu tamamladı.
Ardından KöklüDeğişim Dergisi yazarlarından Osman Yıldız “İslam’da Devlet ve Yönetim” başlıklı sunumunu yaptı. Yıldız konuşmasında; özellikle günün önem ve ehemmiyeti hakkında tarihte bugün Hilafet’in ilga edilişinin 89. yıl dönümü olduğunu hatırlattı. İslam ümmetinin Hilafet dönemi boyunca her alanda izzetli ve şerefli bir konumda iken Hilafet Devleti’nin yıkılması ile birlikte o ihtişamlı günlerini kaybettiğini ifade eden Yıldız, geçmişte Müslümanların bilimde, sanayide, erkek ve kadının hakkının korunmasında, yöneticinin seçilmesinde her alanda ileri bir durumda iken Hilafet Devleti’nin yıkılması ile birlikte ümmetin kalkanının kırıldığını ve sahipsiz kaldığını belirtti. Özellikle yeraltı ve yerüstü bir çok zenginliklere sahip olmasına rağmen, ümmetin servetlerinin daha çok kafir Batı’nın fabrikalarını çalıştırmak için onlara akıtıldığını ifade eden Yıldız, İslam ümmetinin devletlerinin olduğu o izzetli ve şerefli günlere tekrar susadığını ve bunun Allah Subhanehu ve Teala’nın vaadi olduğunu hatırlatarak, ayrıca bunun için çalışmanın azim bir farz olduğunu dile getirdi. Konferans daha sonra soru cevap bölümü ile sona erdi.