Köklü Değişim Medya

“İsrail”, Gazze'deki "El Aksa" televizyonunun merkezine hava saldırısı düzenledi. Kanala isabet eden 10 füze ile binanın tamamı yıkıldı.

Saldırı sonrası yayın kısa süreliğine kesilirken, başka bir merkezden yayına devam edildi.

“İsrail”in hava saldırıları sonucu çevredeki binalar da zarar gördü.

“İsrail” ordusu, dün akşam saatlerinde Gazze'ye hava saldırısı başlattı. Hamas'ın saldırılara misilleme yapması üzerine “İsrail” tekrar karşılık vermiş ve saldırılar sonucu 3 Filistinli hayatını kaybetmiş, 9 kişi de yaralanmıştı.

“İsrail” ordusundan yapılan beyanatta, dün akşam saatlerinden bu yana Gazze'den 200 civarı roket atıldığı, bu roketlerden 60'ı hava savunma sistemi tarafından etkisiz hale getirilirken, diğer roketlerin ise büyük bir bölümünün boş arazilere düştüğü iddia edilmişti. Saldırılarda 1'i ağır 21 “İsraillinin”, Gazze'den atılan roketler nedeniyle yaralandığı, ağır yaralı İsraillinin de asker olduğu açıklanmıştı.

Guterres: Devasa Bir Hapishane

Birleşmiş Milletler(BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, Gazze'deki gerilimin bir an önce engellenmesi gerektiğini belirterek, aksi takdirde devasa bir trajediye dönüşecek bir savaşın başlayabileceği uyarısında bulundu.

Gazze hakkındaki soruya cevap veren Guterres, "Öncelikle (Gazze'deki son gelişmeler) aşırı derecede kaygı veren bir durum. Tarif edilemez bir trajedi. Gazze halkının çektiği zorluklar tasvir edilemez. Ben kendim birkaç ay önce Gazze'deydim. Gelecekten umudu olmayan çok sayıda mahkumun bulunduğu devasa bir hapishane gerçekten. Umuyorum gerilim sona erer. Aksi takdirde Gazze'de yeni bir savaş başlayacak ve devasa bir trajediyle karşı karşıya kalacağız. Bunun önüne mutlaka geçilmeli" ifadelerinde bulundu.

ABD’nin, Filistin’i yok sayan ve Kudüs’ü “İsrail”in başkenti kabul eden “Yüzyılın Planı” adlı anlaşmanın onaylanabilmesi için kurulacak masaya tarafları oturtabilme çalışmalarında, BM öncülüğünde tehditvari açıklamalar ile Filistin tarafına aba altından sopa gösterilmeye devam ediliyor. BM, Suriye, Yemen ve Filistin’de ABD’nin taşeronları vasıtasıyla başlatılan “Ya Bomba, Ya Ölüm” parolası ile uyguladığı ortak stratejinin payandası olmaya devam ediyor.