
Gasıp Yahudi varlığı Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Gazze'ye saldırı emri vermesinin ardından dün akşam saatlerinde başlayan vahşi saldırılarda 91 Müslüman şehit edildi.
Soykırımcı ‘İsrail’ ordusu Gazze’de, Beyt Lahya'da, Bureyj, Nuseyrat ve Han Yunus bölgelerinde evleri, okulları ve yerleşim alanlarını hedef alarak sivilleri katletti.
Gazze Sivil Savunma kurumu sözcüsü, bombardıman altında ve ekipman yetersizliği nedeniyle, zor şartlarda kurtarma çalışmalarına devam ettiklerini beyan etti.
İşgalci ‘İsrail’ Savunma Bakanı Israel Katz, Hamas'ı 28 Ekim'de ‘İsrail’ askerlerine saldırmakla ve rehinelerin cenazelerinin geri verilmesine dair şartları ihlal etmekle suçlamış ardından saldırı emri verildi.
Hamas ise iddia edilen saldırıda bir sorumluluklarının olmadığını savunarak, ateşkese bağlılıklarının devam ettiğini duyurdu.
10 Ekim’deki anlaşmanın ardından işgalci ‘İsrail’, ateşkesi 125 kez ihlal ederken, Gazze genelinde katliamlara devam ediyor. Öte yandan Batı Şeria’da Filistinli Müslümanların tarla ve evlerine saldırılar düzenleniyor.
Soykırımın Ortağı Trump’tan Destek
ABD Başkanı Donald Trump, "hiçbir şeyin ateşkesi tehlikeye atamayacağını ancak ‘İsrail'in, askerlerinin hedef alınması durumunda geri saldırıda bulunması gerektiğini" belirterek sivillerin katledilmesini onayladı.
ABD Başkanı Yardımcısı JD Vance de saldırıların hemen ardından, "Ateşkes sürüyor. Ama bu, ara sıra küçük çatışmalar olmayacağı anlamına gelmez" açıklamasında bulundu.
ABD'nin başkenti Washington'da muhabirlerin sorularını yanıtlayan Vance, "Hamas ya da başka bir örgütün saldırdığını biliyoruz. ‘İsraillilerin’ bir yanıt vermesini bekliyoruz ama başkanın barışının buna rağmen süreceğine inanıyorum" yorumunda bulundu.
Hamas: “'İsrail’ Saldırmak İçin Bahane Uyduruyor'”
İşgalci Yahudi varlığı, 27 Ekim'de Hamas'ın iade ettiği bir tabutta rehine naaşı yer almadığını iddia etmişti. Ancak Adli tıp testleri sonucunda tabuttaki insan kalıntılarının, ‘İsrail'in 2023 sonlarında naaşının bir kısmını geri getirmeyi başardığı Ofir Tzarfati'ye ait olduğu tespit edilmişti.
Yahudi varlığı, Hamas’ın rehine cesetlerini iade ederken oyaladığını iddia ederek sık sık ateşkesi sona erdirmek için açıklamalarda bulunuyor. Bilindiği üzere garantör ülkelerin baskısıyla sağ olan rehinlerin tümünü salıveren Hamas, cesetleri de enkaz altından çıkararak teslim etmeye çalışıyor.
Hamas, genel olarak ateşkes şartlarına bağlı olduğunu fakat bazı naaşlara erişmenin zor olması nedeniyle iadelerinin zaman alabileceğini ateşkes öncesi açıklamıştı.
Hamas ayrıca ‘İsrail'in saldırıları nedeniyle planlanan bir naaş iadesinin ertelendiğini de açıkladı. Hamas hareketi, saldırılar nedeniyle naaşlara erişmek için gerekli çalışmaları yürütemediklerini duyurdu.
Hamas, ‘İsrail'in Gazze'deki naaşlara ulaşmak için yapılan çalışmaları engellediğini savundu ve arabuluculardan insani yardım faaliyetlerine yardımcı olmalarını ve ekipman talep etti.
Öte yandan Hamas Siyasi Büro Üyesi Süheyl el-Hindi, işgalci ‘İsrail'in Hamas'ın esirlerin kalıntılarını arıyormuş gibi davranarak zaman kazanmaya çalıştığı yönündeki iddiasını reddetti. El-Hindi, örgütün böyle bir eylemden çıkar sağlamadığını söyledi.
Gazze hükümetinin medya ofisi, işgalci ‘İsrail'in 10 Ekim'de yürürlüğe giren ateşkes anlaşmasını 125 kez ihlal ettiğini duyurdu.
İşgalci ‘İsrail’ Askerlerine Saldırı
Yahudi varlığı ayrıca Hamas'ın Gazze'deki askerlerine ateş açtığını savunuyor. 19 Ekim'de iki ‘İsrail’ askeri Refah'taki bir silahlı saldırıda öldürülmüş, Hamas ise bu saldırıdan sorumlu olmadığını ve Refah'taki savaşçılarıyla Mart'tan bu yana iletişimlerinin kesildiğini söylemişti.
Savunma Bakanı Katz, 28 Ekim akşamı yaptığı açıklamada "Bugün Gazze'de ‘İsrail’ askerlerine saldırılması bir kırmızı çizginin aşılmasıdır ve ‘İsrail’ ordusu buna büyük bir şiddetle yanıt verecektir" dedi.
Garantörlük İşlevsiz Ateşkesin ihlali ve Gazze’de dün gece başlayan saldırıların ardından garantörlerin ne işe yaradığına dair kamuoyunda merak konusu haline geldi.
Garantör Türkiye: “Derin Endişe Duyuyoruz”
Türkiye Dışişleri Bakanlığı'ndan saldırı haberleri ardından yapılan açıklamada, "saldırılar ateşkesi açık biçimde ihlal etmektedir" ifadesi yer aldı.
Sivil kayıplarından "derin endişe" duyulduğu ifade edilen açıklamada, **"İsrail'e, ateşkese bağlı kalması ve barış ile istikrarı zedeleyen eylemlerden kaçınması yönündeki çağrımızı yineliyoruz" denildi.
Türkiye'nin 'Filistin halkıyla dayanışmasını sürdüreceği ve kapsamlı bir barışın sağlanmasına yönelik çabaları desteklemeye devam edeceği' de beyan edildi.
Gazze’de iki yıldır devam eden soykırıma karşı diplomatik açıklama ile yetinen ve somut adım atmaktan kaçınan Ankara, garantörlük rolünü üstlendikten sonra da diplomatik açıklamalarını sürdürüyor.
Gazze'de işgalci ‘İsrail’ ve Hamas arasındaki ateşkes yaklaşık üç hafta önce 10 Ekim’de imzalanan anlaşma ile yürürlüğe girmişti.
Mısır’ın Şarm eşŞeyh kentinde düzenlenen zirvede soykırımın ortağı ABD Başkanı Trump büyük bir ihtimamla karşılanmış, Müslüman ülkelerin yöneticileri övgüler dizmişti.
Anlaşmada Hamas'ın tüm canlı ve ölü rehineleri iade etmesi karşılığında işgalci ‘İsrail’ ordusunun Gazze'den tamamen çekilmesi yer alıyordu.
Gazze'ye daha fazla yardımın girmesine izin verilmesi ve Filistinli esirlerin Yahudi varlığının cezaevlerinden tahliyesi de anlaşmanın diğer maddeleri arasında. Ancak Gasıp Yahudi varlığı anlaşmanın maddelerini sürekli ihlal etmiş, operasyonlarına devam etmiş, Refah Kapısı açılmamış ve yeterli gıda ve insani yardım Şerid’e nakledilmemişti. Bu ihlaller hala sürmesine rağmen garantörler Hamas’ı masada tutmak ve Trump’ın planını hayata geçirmekten başka bir adım atmadığı görülüyor.
Bölgeden gelen son dakika haberlerine göre, çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşan yaklaşık 100 Filistinli Müslümanın hayatını kaybettiği kanlı gecenin ardından işgalci ‘İsrail’ ordusu, resmen ateşkese dönüldüğünü duyurdu.


