Hizb-ut Tahrir Davasında 5 Beraat
28 Kasım 2019

Hizb-ut Tahrir Davasında 5 Beraat

Köklü Değişim Medya

Köklü Değişim Medya

Adıyaman’da Hizb-ut Tahrir’e üye oldukları gerekçesiyle cezaevinde tutulan Abdurrahman Tosun, Fahri Türkoğlu, Mehmet Çelik, Mehmet Hallaç ve İsmail Özkan tekrar yargılanarak beraat etti. Hizb-ut Tahrir’in cebir ve şiddete bulaşmadığı emniyet raporlarıyla sabit iken ve Anayasa Mahkemesi’nin hak ihlali kararına rağmen, yerel mahkemeler direnmeye devam ederek yargı zulmünü sürdürüyor.

Adıyaman’daki beraat kararını Avukat Mustafa Kocamanbaş sosyal medya hesabından duyurdu.

Kocamanbaş mesajından şu ifadelere yer verdi:

Adıyaman' da Hizb-ut Tahrir’e üye olmaktan yargılanan 5 müvekkilim Anayasa Mahkemesinin hak ihlali kararı sonrası beraat etmiştir. Darısı diğer tüm mazlumlara olsun

Daha önce Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu Yılmaz Çelik hakkından hak ihlali kararı vermişti. Avukat Mustafa Kocamanbaş da bu emsal karar ışığında daha önce Adıyaman Özel Yetkili Mahkemesinin 4 kişinin üyelikten bir kişinin de yöneticilikten ceza aldığı davaya ilişkin, Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkemesine başvuru yaptığını ve başvurusunun rededdildiğini ifade etti. Bunun üzerine Kocamanbaş itirazda bulunduğunu ve dosyanın Malatya 4. Ağır Ceza Mahkemesini gönderildiğini beyan etti.

Avukat Mustafa Kocamanbaş, bu mahkemenin ise itirazı haklı bulduğunu ve yeniden yargılanma yapılmasına hükmettiğini ve dosyanın da özel yetkili mahkemeler kaldırıldığı için Adıyaman’a gönderilmesine karar verdiğini açıkladı. Bu mahkemede yeniden yargılanan Abdurrahman Tosun, Fahri Türkoğlu, Mehmet Çelik, Mehmet Hallaç ve İsmail Özkan’ın beraat ettiğini ifade etti.

Kısaca Hizb-Ut Tahrir Yargılamaları Süreci…

2000-2013 yılları arasında 200'ün üzerinde soruşturma dosyası açılmış, bu yıllar arasında 400 kişi hakkında başlatılan soruşturmalar çerçevesinde yürütülen mahkemelerde toplam bin 828 yıl ceza verilmiş olup bunlardan bin 035 yıllık ceza 2013 öncesinde Yargıtay 9. Ceza Dairesi tarafından onaylanmıştı.

Hizb-ut Tahrir üyelerine “Terörle Mücadele Kanunu” kapsamında “Terör Örgütüne Üye olmak” suçundan 7,5 ile 15 yıl arasında cezalar verildi.

Yargıtay 16. Ceza Dairesi, 2017 yılı sonunda İslâmi davet taşımak ve Hilâfet talep etmeyi “terör suçu” sayarak “terör örgütüne üye olmak” iftirasıyla Hizb-ut Tahrir mensupları hakkında verilmiş tüm dosyaları kısa sürede ele alıp 105 kişiye 660 yıllık cezayı onadı.

Hizb-ut Tahrir’e üyelik suçlamasıyla hükümlü olarak Denizli T Tipi Cezaevinde bulunan Yılmaz Çelik’in başvurusunu değerlendiren Anayasa Mahkemesi, 26 Ekim 2018’de hak ihlali gerekçesiyle Çelik hakkında yeniden yargılanma kararı verdi. Resmi gazetede yayımlanan bu karar üzerine kapatılan Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi yerine bakan Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesi infazın durdurulması ve tahliye talebini karara bağladı.

Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesi Anayasa Mahkemesi’nin hak ihlali gerekçesiyle verdiği yeniden yargılama kararını gerekçe göstererek Yılmaz Çelik’in infazını durdurdu ve tahliye kararı verdi.

Bu kararının ardından 5 farklı dosya hakkında da benzer şekilde hükümlüler lehine “yeniden yargılanma” kararı veren AYM kararlarının diğer Hizb-ut Tahrir hükümlüleri için de emsal teşkil edeceği bekleniyordu fakat kimi yerel mahkemeler böyle düşünmedi ve yapılan başvuruları reddetti. Öte yandan Diyarbakır 7. ACM, Erzurum 2. ACM gibi kimi yerel mahkemeler de AYM kararlarına istinaden hükümlüler hakkında yeniden yargılanma kararları verdi.

Anayasa Mahkemesi Kararında Neler Var?

AYM: ‘Yeterli Değerlendirme Yapılmadı’

2/1/2018 ve 9/1/2018 tarihlerinde yapılan bireysel başvuruları değerlendiren AYM kararında, Anayasa’nın 36’ncı maddesi ile adil yargılanma hakkının güvence altına alındığına dikkat çekti. Yine AYM tarafından geçmişte aynı mahiyette şikâyet ile bireysel başvuruda bulunan Yılmaz Çelik ile ilgili bir kararın alındığı da hatırlatılan kararda, “Anayasa Mahkemesi, derece mahkemelerinin kararlarında Hizb-ut Tahrir’in bir terör örgütü olarak kabul edilmesine ilişkin olarak yeterli bir değerlendirme yapılmadığını ve derece mahkemelerinin bazı şablon cümlelerin tekrarı görünümünde olan kararlarını, hangi temele dayandırdıklarını yeterince açık olarak belirtmediklerini tespit etmiştir.” denildi.

Daha önce 5 ayrı başvuruyu değerlendirerek haklı bulan AYM, yukarda sayılan 14 kişi hakkında da Anayasa’nın 36’ncı maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki gerekçeli karar hakkının ihlal edildiğine karar verdi. Mahkeme ayrıca, kararın bir örneğinin gerekçeli karar hakkı ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere yerel mahkemeye gönderilmesine ve yargılama giderinin başvuruculara ödenmesine hükmetti.

Yerel Mahkemeler Bu Kararlara Hâlâ Direnecek Mi?

AYM, Hizb-ut Tahrir yargılamalarıyla ilgili olarak 6 ayrı hak ihlali ve yeniden yargılamaya hükmettiği kararında; derece mahkemelerinin yukardan aşağı aynı hata ile şablon cümleler kurarak cezalar verdiğine işaret etti ve adil yargılama yapılmadığına hükmetti.

Hukukun işlemesi ve haksızlıkların giderilmesi için Hizb-ut Tahrir hakkında verdiği hukuk dışı içtihat kararları Anayasa Mahkemesi tarafından açıkça eleştirilen Yargıtay 16. Ceza Dairesi ve yerel mahkemelerin bir an önce yanlış kararlarından dönmesi gerekiyor. Aksi halde geçen zaman telafi edilemez sonuçları ve haksızlıkları beraberinde getirmektedir.

Gelinen süreçte, Hizb-ut Tahrir’e yönelik uygulanan bu haksız ve hukuksuz yargılamaların bir an önce son bulması ve Anayasa Mahkemesi’nin verdiği hak ihlali kararları emsal kabul edilerek diğer dosyaların da bu kapsamda değerlendirilmek suretiyle cezaevinde bulunan Hizb-ut Tahrirlilerin bir an evvel tahliye edilmesi bekleniyor.