Köklü Değişim Medya

Hizb-ut Tahrir’in Ukrayna Enformasyon Ofisi Başkanı Fazıl Hamzayev, Kırım Tatarlarının silahlı tepkiler vermeye başlaması halinde bunun, Rusya’nın yararına olacağını ifade etti. Hamzayev, Kırım Tatarlarının Hizb-ut Tahrir üyelerinin yaptığı gibi şiddete dayanmayan mücadele yöntemleri kullandıkları için hem Rusya’da hem de işgal edilen Kırım’da Müslümanlara yönelik baskıların söz konusu olduğunu belirtti.

Konuyla ilgili QHA’ya konuşan Fazıl Hamzayev, “Bizim metodolojimizin esas maddesi şiddet kullanmamaktır. İslam dünyasındaki siyasi faaliyetlerimiz ve İslam dünyası olmayan bölgelerdeki eğitim faaliyetlerimiz barışçıl nitelik taşıyor… Kırım örneğinde, Kırım Tatarlarının ellerine silah alarak şiddete dayalı protestolara başlamalarının Rusya için hayli elverişli olacağını görüyoruz. Bu, Rusya’ya Çeçenistan’da sürdürdüğü politikayı uygulama ve 200 yıldan beri durdurulamayan Kırım Tatar meselesini ortadan kaldırma imkânını sağlar. Hizb-ut Tahrir'in Rusya için tehdit oluşturması da mücadelemizin şiddete dayanmamasından kaynaklanıyor. Rusya Federasyonu’ndaki baskıları kabul etmediğimizi söylüyoruz ama silaha sarılmıyoruz. Bundan dolayı Rusya’daki ve işgal ettiği Kırım’daki davalardan, davaların mutfakta İslam hakkında yapılan konuşmalara dayanarak uydurulduğunu görüyoruz” diye kaydetti.

Hamzayev, partinin terörle ilişkili olduğu iddiasını çürüten ifadelerin Rusya Yüksek Mahkemesi’nin 2003 yılında verdiği Hizb-ut Tahrir ile ilgili kararından çıkarılmasının, Rusya’da Hizb-ut Tahrir’in yasaklanmasının yasa dışı olduğuna dair en parlak örneği olduğunu belirtti.

Rusya Federasyonu, 16 Mart 2014 tarihinde düzenlenen sözde referandumu “Kırımlıların, Rusya’ya bağlanmaya ilişkin iradesinin özgürce tecelli etmesi” olarak adlandırarak Şubat-Mart 2014’te Kırım yarımadasını işgal etti. Kırım’ın işgalinden sonra yarımadada muhalif Kırım Tatarları ve Ukrainlere yönelik baskı uygulanmaya başladı.

Bilindiği gibi Hizb-ut Tahrir davası bahanesiyle Rusya Federal Güvenlik Servisi (FSB) işgal edilen Kırım’da muhalif Kırım Tatarları ve Müslümanlara karşı baskı uyguluyor. Terörizm şüphesi ve aşırıcılıkla mücadele bahanesiyle işgalci kolluk kuvvetleri evlere baskın düzenliyor, yasa dışı aramalar düzenliyor ve insanları tutukluyor.

İşgalcilerin baskısına uğrayan avukat Emil Kurbedinov’un paylaştığı bilgiye göre, Hizb-ut Tahrir davası çerçevesinde 25 kişi tutuklandı ve bu gerekçeyle 5 dava açıldı.

Ekim ayının başında ise işgalciler, FSB tarafından güya “Tebliğ Cemaati” adlı aşırıcı örgütün üyeleri olduğunu iddia edilen 5 Kırım Tatarını tutukladı.