Erdoğan’dan Filistin Doğalgazını Gasp Eden “İsrail”e Müjde!
05 Şubat 2022

Erdoğan’dan Filistin Doğalgazını Gasp Eden “İsrail”e Müjde!

Köklü Değişim Medya

Köklü Değişim Medya

Ukrayna dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Filistin doğalgazını gasp eden “İsrail”den gaz alabileceğini ve Avrupa’ya geçişi için de yardım edeceğini söyledi. Filistin topraklarını parça parça işgal edip, sömüren Yahudi varlığı, çevresindeki Arap rejimleri ve 1948’de “İsrail”i ilk tanıyan Ankara sayesinde emniyet içinde varlığını sürdürüyor ve Müslümanları katlederken cesur ve küstah olabiliyor.

Resmi ziyaretlerde bulunmak üzere dün Ukrayna'ya giden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'ye dönüşünde uçakta gazetecilerin sorularını cevapladı, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

“‘İsrail’ İle Doğalgaz Konusunda Müşterek Bir Çalışmanın İçerisine Gireriz”

Erdoğan, "‘İsrail’ gazı da Türkiye’den geçecekse belki bir alternatif oluşturacak mı?" sorusuna şu yanıtı verdi:

"Biz, ‘İsrail’le bu noktada geçmişte zaten yolumuzu açmıştık. Biz, ‘İsrail’ doğalgazını ülkemizde kullanırız, kullanmanın ötesinde Avrupa’ya geçişi için de müşterek bir çalışmanın içerisine gireriz. ‘İsrail’ Cumhurbaşkanı Sayın Herzog’la da inşallah Türkiye ziyaretinde bu konular bizim gündemimizde olacak"

Erdoğan’ın diğer açıklamaları şöyle:

Ukrayna Ziyareti

Ukrayna’ya gerçekleştirdiğim resmi ziyaret çerçevesinde temaslarımızı tamamladık. 2011 yılında ihdas ettiğimiz Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey Toplantımızın 10’uncusunu icra ettik. Değerli Dostum Devlet Başkanı Sayın Zelenski’yle gerek ikili gerekse heyetler arası görüşmelerimizi gerçekleştirdik. Konsey Toplantımızda Ukrayna’yla mevcut iş birliğimizi; askeri, siyasi, ekonomik, ticari, kültürel bütün bu alanlardaki gelişmeleri ele alma fırsatımız oldu.

8 Anlaşma İmzalandı

Stratejik ortaklığımızda son yıllarda kat edilen mesafeye baktığımız zaman geldiğimiz noktada Ukrayna’yla ticaret hacmimiz 2021 yılı itibarıyla 7,5 milyar dolar düzeyine ulaştı. Şimdi hedef 10 milyar dolar. 10 milyar dolar hedefine de inşallah ulaşacağız. Ukrayna ile diplomatik ilişkilerimizin tesisinin de 30. yıl dönümüne tekabül eden ziyaretimizi, imzaladığımız 8 anlaşmayla taçlandırdık. Müzakereleri 11 yıldır süren özellikle Serbest Ticaret Anlaşması çok çok önemli ve anlamlıydı. Toplantı vesilesiyle ayrıca farklı birçok konuyu da ele alma imkanımız oldu. Konseyimizin bir sonraki toplantısının Cumhuriyetimizin 100. yılında Türkiye’de tertiplenmesini kararlaştırdık

Ukrayna Gerilimi

Ukrayna’nın egemenliğine, siyasi birliğine ve toprak bütünlüğüne olan desteklerini vurguladıklarını belirten Erdoğan, şunları söyledi:

"Maalesef Ukrayna ile Rusya ilişkilerinde gerilim gittikçe artıyor. Tansiyonun düşürülmesi için gereken katkıyı vermeye hazır olduğumuzu Sayın Zelenski’ye özellikle belirttik. Kendileri de ‘Bu tür bir adımda, üzerime ne düşünüyorsa, bunu yapmaya hazırım. Bana telefon açtığınız anda hemen ertesi gün, iki gün sonra, ne derseniz, nereye diyorsanız ben oraya çıkar gelirim’ dedi. Bu konuda liderler seviyesinde bir zirveye veya teknik düzeyde görüşmelere ev sahipliği yapmaya hazır olduğumuzu kendilerine ifade ettik. Uluslararası basının da Ukrayna-Rusya arasındaki meseleyi büyütmesinin faydadan daha çok zarar getireceğine inandığımı dile getirdim. Bu süreçte suhuletle, özellikle kılı kırk yaran bir hassasiyetle davranılması büyük önem arz ediyor. İkili sorunların Avrupa Atlantik Güvenlik Müzakerelerinin bir unsuru haline dönüştürülmesi, her iki kulvarın da tıkanmasına yol açıyor. Halbuki iki boyut, birbirinden ayrı olarak değerlendirilirse ve kendi dinamikleri içerisinde ele alınırsa çözüm şansı daha da artacaktır."

İşgal Altındaki Kırım’a Cami ve Konut

Kırım Tatarları için konut ve cami sözünü en kısa sürede gerçekleştireceklerini belirten Erdoğan, "Ziyaretim vesilesiyle Kırım Tatar soydaşlarımızın durumunu da gerek Sayın Zelenski’yle gerek soydaşlarımızla ayrıca görüştüm. Tabi Kırım Tatarları için burada konut yapımıyla alakalı bizim daha önceden verilmiş bir sözümüz var. Kiev’de yapacağımız konutlarla beraber kendilerine bir de cami sözümüz var. Bunlarla ilgili proje çalışmaları bitmek üzere. İnşallah TOKİ ile bu adımı atacağız ve süratle bunu da gerçekleştireceğiz" dedi.

Rusya-Ukrayna Arasında Arabuluculuk

"Ukrayna ile Rusya arasında yaşanan gerilimde, uluslararası basının bir kısmının, aynı zamanda ABD ve İngiltere’nin başını çektiği devletlerin gerilimin tırmanması ya da tansiyonun yükseltilmesi yönündeki açıklamalarını, yaklaşımını nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna Batı'nın bu işin çözümüne katkı sağlamadığını belirten Erdoğan şunları kaydetti:

"Batı maalesef şu ana kadar bu işin çözümünde katkı diye bir şey sağlamadı. Sadece adeta çomak sokuyorlar diyebilirim. Bu konuyla ilgili olarak Sayın Putin’le olan görüşmeyi çok önemsiyorum. Çünkü şu anda Avrupa’da bu işi çözmeye yönelik olarak lider noktasında ciddi sıkıntı var. Biden da şu an itibariyle bu sürece henüz olumlu yaklaşım sergileyemedi. Dışişleri Bakanlarının yaptıkları görüşmelerde de neticeye yönelik bir gelişme henüz kaydedilemedi. Temennimiz odur ki Sayın Putin’le yapacağımız görüşmeden sonra eğer arabulucu bir sıfat bize yüklenirse, bu sıfatla bu işin içine girmeyi kabulleniriz ve üzerimize düşen görevi de inşallah yapmaya çalışırız. Bu arada İlham Aliyev’in Ukrayna’ya bir ziyareti oldu. Bunun dışında Boris Johnson’ın aynı şekilde buraya bir ziyareti oldu. Bu ziyaretleri biz daha sonra derleyip toparlamak, buna göre de bir adım atmak istiyoruz. Sayın İlham Aliyev kardeşimizle bu ziyaretinden sonra bazı görüşmelerimiz oldu. Bütün mesele, bir şey beklemeden bu işin çözümüne yönelik ne yapılabileceğinin gayreti içinde olmak."

Erdoğan, "Henüz bir araya gelmeyen Zelenski ve Putin'i Türkiye bir araya getirebilir mi?" sorusuna ilişkin, "Davetimizle ilgili Sayın Putin’in Çin’den döndükten sonra Türkiye ziyaretini gerçekleştireceği yönünde olumlu bir dönüş oldu. Şimdi tarihi kararlaştıracağız. Sonra da Sayın Putin ile Sayın Zelenski’yi üst düzeyde bir araya getirmek üzere toplantı yapalım istiyoruz. Sayın Zelenski’yle olan mutabakatımız bu istikamette. İnşallah üst düzeyde bir görüştürmeyi gerçekleştirebilirsek, buradan alacağımız neticenin bölgede yeni bir oluşuma fırsat vereceğine inanıyorum. Zelenski’yle olan görüşmede bende bu umut doğdu" diyerek henüz bir somut yaklaşım olmadığını ifade etmiş oldu.

"Putin’le Olan Görüşmeyi Çok Çok Önemsiyorum"

"Bizim, Sayın Putin’le olan görüşmemizin ikili mi yoksa Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey Toplantısı çerçevesinde mi olacağını o takvimi belirlemede konuşacağız. Eğer Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey Toplantısı çerçevesinde bunu yapalım derlerse, o zaman o çerçeve içerisinde yapacağız. Yani Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey Toplantısı için bir araya geleceğiz ama bu arada nasıl Ukrayna’da heyetler arası görüşmemizi yaptıysak, aynı şekilde yine Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey Toplantımızı gerçekleştirme, diğer taraftan da Sayın Putin’le özellikle Rusya-Ukrayna arasındaki bu sıkıntıyı aşmaya yönelik ikili görüşmemizi yapma fırsatı da doğmuş olacak. Çünkü bizim Rusya’yla şu anda ciddi manada ikili münasebetlerimiz var. Bu münasebetler sıradan değil. Bunun için atılacak adımlar da önem arz ediyor. O bakımdan Sayın Putin’le olan görüşmeyi çok çok önemsiyorum. İşin tabi Ukrayna’yla olan boyutu çok daha büyük önem arz ediyor. Zira dünyanın gözü şu anda burada, ‘Acaba Rusya-Ukrayna arasındaki bu sıkıntı nereye varacak?’ diye. Tabi olayın en önemli yanı malum Donbas. Donbas konusundaki gelişmeler, sınır boylarındaki gelişmeler. Bunların hepsi şu an itibariyle dünyanın bakışını da buraya yöneltmiş durumda. Temennim odur ki bu bölge barıştan, sulhtan ayrılmasın. Bunun için de bu mücadelemizi sürdürüyoruz."

“Doğalgazda Herhangi Bir Sıkıntı Yok”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, son dönemlerde “doğalgaz artık sıfırı tüketiyor, doğalgazda durum kötü" gibi konuşmaların gerçekleştiğini ancak böyle bir durumun söz konusu olmadığını açıklayarak şöyle devam etti:

Bizim bir defa Tuz Gölü’nün altında doğalgaz depolama alanlarımız var. Silivri’de aynı şekilde doğalgaz depolama alanlarımız var. Bir de bunun yanında Azerbaycan’dan ve Rusya’dan doğalgazımız geliyor. Durum böyleyken kalkıp da milleti bu konuda heyecanlandırmanın bir anlamı yok. Türkiye’nin böyle bir sıkıntısı yokken bunu varmış gibi göstermek, milletimizi bu kış mevsimi içerisinde psikolojik olarak olumsuz etkilemekten başka bir işe yaramaz. Biz doğalgazımızı tasarruflu kullandık. En azından sanayiye doğalgaz verme olayını azalttık. Dedik ki kesinlikle konutlara kesinti yaşatmayacağız, konutlarımıza doğalgazı vermeye devam edeceğiz.

Bu arada ben İran Cumhurbaşkanı ile görüşmemi yaptım. Aynı şekilde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımızın Yardımcısını, BOTAŞ’ın yetkililerini İran’a gönderdik. Onlar da orada görüşmelerini yaptılar. Sayın Cumhurbaşkanı ‘Bize 10-15 gün müsaade ederseniz, biz bu işi toparlarız’ dedi. Gerçekten de 15 gün içerisinde falan iş toparlandı ve yeniden normal akışa geçti.

Şu anda biz mesela Irak olayını da gündemimize aldık. Onu düşünüyoruz. Irak’tan da belki doğalgaz noktasında Türkiye’ye bir arz olabilir. O da olursa zaten daha da farklı olacak. Ama bizim şu anda Türkiye olarak doğalgazda herhangi bir sıkıntımız yok. Neçirvan Barzani’yle olan dostluğumuz bizim çok çok farklıdır ve aramızdaki hukuk ileri derecededir. O da bu konuda elinden geleni yapacağını, döner dönmez merkezi yönetimle olsun, ilgililerle olsun konuyu görüşeceğini söyledi. İnşallah Irak doğalgazıyla ilgili de anlaşmalarımızı yapıp, oradan kazan-kazan esasına göre hem onlar kazanacak hem de biz kazanmış olacağız.”

Elektrik Zamları

"Elektrik fatura tarifelerinde kilovat oranını değiştirdiniz. Doğalgazda da benzer bir düzenleme olabilir mi?" sorusuna şu cevabı verdi:

Biz vatandaşımızı dara, zora sokacak bir fiyat uygulamasını yapmayız. Biz doğalgazda ve elektrikte Avrupa ile mukayese edilmeyecek derecede bir sübvanse yaptık. Şu an Avrupa’nın en ucuz doğalgazı bizde. Geçen yıl elektrik faturalarında yüzde 50, doğalgaz faturalarında yüzde 75 oranında devlet olarak sübvansiyon sağladık. Tarifelere yansıtılmayan toplam sübvansiyon tutarı 100 milyar lirayı buldu. 2022 yılında da doğalgazın 4’te 3’ü hala sübvanse ediliyor. Dünya enerji noktasında büyük bir darboğazda. Biz bu darboğazı öngördük ve güçlü, sosyal devlet mantığıyla tedbirlerimizi aldık. Kademeli tarife de Türkiye’deki hanelerin ortalama elektrik tüketimleri hesaplanarak 150 kilovatsaat olarak belirlenmişti. Gelen talepler üzerine birinci kademe aylık 210 kilovatsaate çıkarıldı. Bundan sonraki süreçte de biz vatandaşımızı dara, zora sokacak bir fiyat uygulamasını yapmayız."

Kureyşi’nin Öldürülmesi

Erdoğan, ABD'nin DEAŞ terör örgütü lideri Kureyşi’yi öldürmesine ilişkin şunları söyledi:

"Türkiye uluslararası barış ve istikrarın temini yolunda DEAŞ terör örgütü ve onun temsil ettiği çarpık zihniyetle mücadelesini kararlılıkla sürdürüyor. Bu kapsamda uluslararası çabalara yaptığımız aktif katkılar var. Ayrıca gerek yurt içinde gerek sınır ötesinde gerçekleştirdiğimiz operasyonlar ve aldığımız önleyici tedbirlerle DEAŞ terör örgütünün geriletilmesinde çok önemli roller üstlendik. Ülkemiz, DEAŞ’la Mücadele Uluslararası Koalisyonu’nun etkin bir üyesi olarak da terör örgütüyle mücadelede uluslararası çabalara aktif katkı sağlamaya devam edecektir. Öte yandan, uluslararası barış ve güvenliğin temini için tüm terör örgütleriyle ayrım yapılmaksızın mücadele edilmesi gerektiğine inanıyoruz."

Erdoğan, "15 Temmuz FETÖ darbe girişiminden sonra muhalefet partileriyle ülkemizdeki büyükelçilerin sıkı temasları oldu. Siz büyükelçilerin muhalefetle bu kadar sık görüşmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusunu ise şöyle yanıtladı:

Ben bunları hiç önemsemiyorum. Yani büyükelçiler gelmiş, belediye başkanıyla görüşmüş, belediye başkanıyla gitmiş balıkçıda balık yemiş, o onun seviyesinin ne olduğunu gösterir.”