Erdoğan, Filistin’i Öne Sürüp, İşgalci “İsrail” İle İlişkisini Savundu
21 Nisan 2022

Erdoğan, Filistin’i Öne Sürüp, İşgalci “İsrail” İle İlişkisini Savundu

Köklü Değişim Medya

Köklü Değişim Medya

Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin grup toplantısında, Filistin’i savunmak için “İsrail” ile ilişkileri “normalleştirdiğini” ileri sürdü. Erdoğan ayrıca Filistin topraklarını işgal eden “İsrail”in Cumhurbaşkanı Herzog’un sağduyusu ve samimiyetine güvendiğini de söyleyerek bir süredir zikrettiği sıcak mesajlarını bir adım daha öteye taşıdı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

“Herzog’un Sağduyu ve Samimiyetini Güveniyorum”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaptığı açıklamalarda daha önce “terör devleti” olarak nitelendirdiği “İsrail” ile kısa süre önce başlayan “normalleşme” sürecini savunması ön plana çıktı.

Erdoğan, "Filistin davasını etkin savunmanın yolunun da ‘İsrail’ ile makul mantıklı, tutarlı, dengeli bir ilişki sahibi olmaktan geçtiği açıktır" ifadesiyle Müslümanlar tarafından ihanet olarak nitelenen “normalleşme” sürecini Filistin’i öne sürüp, savunarak üzerine örtme girişimi dikkat çekti. Erdoğan her ne kadar "normalleşmeyi" inandırıcı olmayan bu ifadelerle savunsa da tek bir merkezden komut almış gibi Ortadoğu ve Afrika'daki İslam beldelerinin bir anda topyekün "İsrail" ile ilişkileri yeniden başlatması ve bazı anlaşmalar imzalamasının arkasında Ortadoğu'yu dizayn eden ABD'nin olduğu ağırlıklı olarak uzmanlar tarafından savunuluyor.

Tüm dünya sussa bile Kudüs'ü kendilerinin gündemde tutmaya devam edeceklerini ifade ederek hamasi bir çıkışta bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

Son günlerde Mescid-i Aksa'nın mahremiyetine yönelik yeni saldırılar sebebiyle yüreklerimiz bir kez daha dağlandı. ‘İsrail'den görüştüğümüz her lidere Kudüs'ün statüsü konusundaki hassasiyetlerimizi daima açıkça söyledik, söylüyoruz. Uluslararası toplumu Filistinlilere yapılan haksızlıklara karşı duyarlı olmaya davet ettik, etmeyi de sürdüreceğiz. Bu sorunun mahiyeti ve yol açabileceği felaketler bilindiği halde kasıtlı olarak bu şekilde davranılıyorsa o zaman işin içinde başka hesaplar var demektir. ‘İsrail'le siyasi, küresel, kültürel ve ekonomik ilişkileri geliştirmek için attığımız adımlar başkadır, Kudüs davamız başkadır. Tüm dünya sussa bile biz Kudüs davamızı en yüksek sesle sürdüreceğiz

Filistin davasının Kudüs’ten ve Mescid-i Aksa’dan ibaret olmadığı, işgalci Yahudi varlığının başlı başına İslam coğrafyasında bir sorun olduğu bilindiği halde Erdoğan, ABD’nin iki devletli çözüm planını sürekli dillendirerek gecekondu oluşumu kabullenmesi dikkat çekiyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ayrıca “İsrail” Cumhurbaşkanı Herzog’un sağduyusu ve samimiyetine güvendiğini de beyan etti.

"Terörle Mücadele Konseptimizi Değiştirdik"

Irak'ın kuzeyinde devam eden Pençe-Kilit operasyonuna değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Pençe-Kilit harekatı ile amacımız hem Irak topraklarını terör örgütünün tasallutundan arındırmak hem de ülkemizin sınır güvenliğini garanti altına almaktır" açıklamasında bulundu ve sözlerini şöyle sürdürdü:

"Terör örgütünün ülkemize karşı saldırıları için üslenme bölgelerine yönelik kara ve hava unsurları vasıtasıyla kapsamlı operasyon başlatıldı.Bu harekat vesilesiyle Türkiye’nin kimsenin topraklarında gözü olmadığını, tek amacınını sınırlarınını güvenliğini sağlamak olduğunu söylemek istiyorum. Biz içerde ne yaparsak yapalım ülkemize sızdırılan teröristlerin kökünü tam manasıyla kazıyamadık. Döktükleri kan sürekli arttı. Bir süre önce terörle mücadele konseptimizi değiştirdik. Terör örgütleriyle mücadelemizi doğrudan inlerine doğru genişlettik. İçeride de güvenlik korucularımızla yoğun bir mücadele başlattık. Bunun etkisini de kısa sürede gördük. Terör örgütlerini artık ülkemiz içinde eylem yapamaz hale getirdik. Sınırlarımızdan sızmaları ve kaçışları büyük ölçüde engelledik. Irak’ta terörle mücadelemize destek veren merkezi hükümet ve bölgesel yönetime teşekkür ediyoruz"

HDP’yi Eleştirdi: “Parti Görünümlü Terör Örgütü Payandası”

"Kandil diye bir yer kalmadığında parti görünümlü terör örgütü payandasının varlık sebebi de ortadan kalkacak" ifadesiyle HDP'yi eleştiren Erdoğan şöyle devam etti:

"Suriye'nin bir kısmında palazlanmaya hazırlanan terör örgütünün başını da er geç ezeceğimizden kimsenin şüphesi olmasın. Yaptığımız operasyonlardan terör örgütü ve yandaşları dışında rahatsız olan kimse yoktur. HDP, terör örgütünün payandalığı dışında hükmi şahsiyeti olmadığını bir kez daha ispatlamıştır. İnşallah yakında Kandil diye bir yer kalmayınca bu parti görünümlü terör örgütü payandasının da varlık sebebi ortadan kalkacaktır"

Erdoğan, Suriye’deki PYD yapılanmasını da ezeceklerini söylemesine rağmen “dost ve müttefik” olarak nitelendirdiği terör destekçisi ABD’nin himayesinde olması nedeniyle bu bölgeye kapsamlı bir operasyon gerçekleştiremiyor.

Muhalefete Eleştiri: “28 Şubat İttifakı”

"Suriye'den Ukrayna'ya kadar dört bir yanımızda yaşanan hadiseler Cumhur İttifakı'nın Türkiye'nin kilit taşı olduğunu göstermiştir. Bu süreç, muhalefetin ve 28 Şubat ittifakının kendi menfaatlerinden başka hiçbir gayelerinin olmadığını ortaya çıkarmıştır" diyerek muhalefeti eleştirilerini sıralayan Erdoğan şunları söyledi:

"Coğrafyamız kan ağlarken, tüm dünya son yarım asrın en büyük ekonomi krizi ile uğraşırken 6 artı 1'li masanın tek derdi birbirlerine gol atmak, sosyal medyadan birbirlerine ayar vermek, laf yetiştirmektir. Milletimiz masayı kimin kurduğunu, kimin yönlendirdiğini, masada hangi kirli pazarlıkların döndüğünü gayet iyi biliyor. Vatandaşlarımız altılı masanın her gün bir yenisi patlayan entrikalarını bir pembe dizi gibi izliyor. Sürekli kavga eden, sürekli kapris peşinde koşan 28 Şubat ittifakı Allah'ın izniyle 2023'ü bile göremeyecektir. Türk milletinin demokratik kazanımlarına el koymak isteyenler yine kaybedeceklerdir.

Muhalefetin Ramazan'ın manevi atmosferini zehirleme çabalarına rağmen bu mübarek günleri en güzel şekilde yaşamaya özen gösteriyoruz. Muhalefet yandaşlarıyla birlikte Boğaz manzaralı beş yıldızlı lüks otellerin kral dairelerinde halkçılık oynarken biz kendi vatanseverlerimizle birlikte vatandaşlarımızın yanında gönül coğrafyamızdaki ihtiyaç sahiplerine de ulaşmanın mücadelesini veriyoruz. Sivil toplum kuruluşlarımız ve vakıflarımız milletimizin alicenaplığının bayraktarları olarak dünyanın dört bir köşesine yardım ulaştırıyor. Ukrayna'dan Afganistan'a, Yemen'den Somali'ye, Arakan'dan Suriye'ye kadar pek çok kriz bölgesinde Kızılay'ımız, AFAD'ımız, Türkiye Diyanet Vakfımız canla başla çalışıyor. Aklı ve vicdanı kararmışların hezeyanları, bizi doğru bildiğimiz yolda yürümekten alıkoyamaz."

Suriyeli Sığınmacılar: “Huzurlu Ortam Sağlanınca Kendileri Dönecektir”

Son zamanlarda gündemde olan Suriyeli sığınmacılarla ilgili de konuşan Erdoğan, sığınmacıları kovan değil kucaklayan bir iktidar olduklarını ifade ederek, "Huzurlu bir ortam sağlayınca zaten kendileri gönüllü olarak geri döneceklerdir" açıklamasında bulundu.