Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeni yılın ilk Kabine Toplantısından sonra yaptığı konuşmada, "Suriye'nin parçalanmasına üniter yapısının bozulmasına rıza göstermeyiz. Bir gece ansızın gelebiliriz” mesajı verirken, Gazze’ye somut adım içermeyen ve diplomasiyi işaret eden açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan yılın ilk Kabine Toplantısından sonra yaptığı konuşmada Suriye’deki YPG/PYD oluşumuna “Bir gece ansızın gelebiliriz” mesajı verirken, Gazze’de 459 gündür devam eden vahşete karşı yine somut bir adım içermeyen açıklamalarda bulunup, diplomasi ile çözüm aradıklarını ifade etti. Erdoğan, ekonomide pembe bir tablo çizerek vatandaşı fahiş fiyat uygulayan markalara karşı “boykota” çağırdı.
Galata Köprüsü’ndeki Buluşmayı Eleştirenlere Sert Mesaj
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasının başında özellikle 15 aydır tüm dünyanın gözleri önünde son asrın en barbar soykırımlarından birini yaşayan Gazzeliler için 2025 senesinin ateşkese, barışa, huzura ve feraha vesile olmasını diledi.
Uluslararası toplumun ‘İsrail’ üzerindeki baskıyı artırması için diplomatik temasları yoğunlaştırdıklarını Cumhurbaşkanı Erdoğan "Gazze'de barış umutlarını tekrar yeşertecek bir kapının aralanması için ne gerekiyorsa yapıyoruz. Netice alıncaya kadar da buna devam edeceğiz." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkemiz ve milletimiz adına iftihar verici bu sivil toplum buluşması yapıldığını belirterek bundan birilerinin rahatsız olduğunu belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Galata Köprüsü'nde vücut bulan insanlık ittifakına tepki gösterenler, açık söyleyeyim insanlıktan nasibini almamış vicdan fukaralarıdır. Çünkü kalbinde zerre miskal merhamet olan hiç kimse, insanlık vicdanının ayağa kalktığı böyle bir gaddarlık karşısında tepkisiz kalamaz." ifadelerini kullandı.
Enflasyonla Mücadele
Cumhurbaşkanı Erdoğan ihracatçıları tebrik edip, kendilerinden daha fazla çaba beklediğini belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan enflasyon ve istihdamda çok iyi bir noktada olduklarını "TÜİK tarafından açıklanan son enflasyon verileri, enflasyonla mücadelede doğru yolda olduğumuzu tekrar teyit etmiştir." dedi.
Enflasyonla mücadelede uygulanan politikanın etkili olduğunu, enflasyonla sadece talep yönlü politikalarla değil, konut ve enerji gibi birçok alanda arz yönlü tedbirlerle destekleyeceklerini belirtti.
Enflasyonun aralıkta aylık bazda yüzde 1,03 olurken yıllık bazda yüzde 44,38'e gerilediğini hatırlatan Erdoğan, "Senelik enflasyon 2023 sonuna kıyasla 20 puan, 2024 Mayıs ayındaki zirve seviyesine göre ise 31 puan düşmüştür." dedi.
Cumhurbaşkanı enfllasyonda düşüş trendi 2025 yılında daha da hızlanacağını söyledi, enflasyonla ilgili kapsamlı bir yol haritasının oluşturulduğunu belirtti. Erdoğan şunları kaydetti:
"Para politikasının enflasyona gecikmeli etkisi zamanla daha net görülecek. İkincisi, maliye politikası kanalı enflasyonla mücadeleye çok güçlü destek verecek. Üçüncüsü, bütçe imkanları el verdikçe yönetilen ve yönlendirilen fiyatları, enflasyon hedefiyle uyumlu olarak belirleyeceğiz. En son akaryakıt ÖTV'sinde bunu yaptık. Dördüncüsü, dezenflasyonu sadece talep yönlü politikalarla değil gıda, konut ve enerji gibi birçok alanda arz yönlü tedbirlerle destekleyeceğiz."
Öte yandan Cumhurbaşkanı Erdoğan fiyat artışlarının fırsatçılıktan meydana geldiğini ifade ederek şunları söyledi:
"Şöyle bir tabloya şahit oluyorsunuz; enerji, yakıt, döviz kuru, işçilik maliyetlerinde oluşan farkla, satılan ürünün veya sunulan hizmetin fiyatı arasındaki bağ kopma noktasına gelmiş.
İşçilik maliyetinde yaşanan artışla ürüne yansıyan fiyat farkı arasında da aynı şekilde kimi zaman uçurum oluşuyor. Mesela, asgari ücretteki artış sebebiyle maliyet belki 2-3 birim artarken bu artış bahane edilerek fiyatlara 5 birim, 10 birim zam yapılabiliyor. Bu fiyatlama davranışının ekonomik sebeplerden ziyade açgözlülükten, tamahkarlıktan ve vicdansızlıktan kaynaklandığı aşikardır. …Fırsatçılıkla mücadelede devlet elbette gerekeni yapmakla mükelleftir."
Vatandaşı Boykota Çağırdı
Milletin lokmasına göz dikenlere, sattığı ürüne hile hurda karıştıranlara, etiket oyunlarıyla milletin cebine el atanlara asla tolerans göstermediklerini ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:
"Şunun bir defa çok iyi anlaşılması lazım. Serbest piyasa 'kuralsızlık' demek değildir. Serbest piyasa 'başı bozukluk' demek asla değildir. Denetimlerimizin amacı serbest piyasaya müdahale değil işleyişin daha sağlıklı bir zeminde yürütülmesini temin etmektir. Burada şu hususu da söylemek mecburiyetindeyim. Hayat pahalılığıyla mücadeleye vatandaşlarımızın da destek olması, katkı sunması sürecin başarısı açısından çok önemlidir. Bunun yolu da Bursa il kongremizde belirttiğim üzere fahiş fiyat uygulayanları boykot etmekten geçiyor.
Pahalı ürün satanları dize getirecek en etkili yöntemlerden birisi, muhalefet rahatsız olsa da hiç şüphesiz boykottur. Vatandaş olarak, fırsatçılık yapanlara karşı en büyük kozumuz satın almama özgürlüğümüzü kullanmaktır. Bilinçli tüketici vasfımızı geliştirerek kaliteyi normal fiyatına çekmeyi başarabiliriz. Dünyaya baktığımızda geniş bir yelpazede bunun çok sayıda örneğiyle karşılaşıyoruz. Bu konuda devlet millet el ele vererek çok daha etkin sonuçlar olabiliriz."
Suriye’deki Yeni Duruma Yönelik Mesaj
Suriye'de gerçekleşen epik devrimle hem bu ülkede hem de bölgede artık yeni bir dönemin başladığını söyleyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yeni Suriye yönetiminin ülkenin toprak bütünlüğü ve birliği temelinde bir Suriye inşa etmeye çalıştığını, bunda da kararlı olduğunu görüyoruz. Bizim de samimi arzumuz, beklentimiz, politikamız bu yöndedir. Suriye'nin parçalanmasına, hangi kisveyle olursa olsun üniter yapısının bozulmasına rıza göstermeyiz. Bu konuda bir risk görürsek, gerekli adımları süratle atarız. Suriye'deki ihtilafı ve DEAŞ tehdidini fırsata çevirip farklı hülyalar görenler, son gelişmeler sonrasında bölgemizin kadim gerçekleriyle yüzleşmişlerdir. Bu gerçek, bölgenin geleceğinde teröre yer olmadığıdır.
Tercihini terörden ve şiddetten yana kullananları bekleyen tek akıbet, silahlarıyla birlikte toprağa gömülmektir. Açık söylüyorum, bunun önüne hiçbir güç geçemez. Türkiye, bekasını ve güvenliğini koruma noktasında nasıl tavizsiz bir iradeye sahip olduğunu pek çok kez göstermiştir. İş o raddeye varırsa yine bir gece ansızın gelebiliriz. Allah'ın izniyle bunu yapabilecek gücümüz, kapasitemiz ve kabiliyetimiz ziyadesiyle mevcuttur. Herkes hesabını buna göre yapmalıdır."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bilhassa sorumluluk mevkiinde olanlar, ne provokasyonlara gelmeli ne de milleti provoke edecek cümleler kurmalıdır. Terör baronları adına milleti tehdit edenlere pabuç bırakmayacağımızı burada özellikle ifade etmek istiyorum. Kimi il ve ilçelerimizde açtıkları hendeklerle kantonculuk peşinde koşanları nasıl o çukurlara gömdüysek, bugün de aynı niyeti taşıyanlar çıkarsa bunun bedelini onlara misliyle ödetiriz." uyarısında bulundu.
“Terör Örgütleri İçin Çember Daraldı”
Bölücü örgüt ve Suriye'deki uzantıları için çemberin daraldığına dikkat çeken Erdoğan, "Dün ve önceki gün de söyledim, biz, iktidar ve ittifak olarak terörsüz Türkiye hedefimizi öyle veya böyle ama mutlaka gerçekleştireceğiz. Bu konudaki hüsnüniyetimizi ve güçlü irademizi kamuoyumuzla paylaştık. Elbette biz bunun suhulet ve sükunetle olmasını temenni ederiz. Ama bu yol tıkanır veya dinamitlenirse, işte o zaman devletimizin kadife eldivene sarılı demir yumruğunu kullanmaktan da çekinmeyiz. Sonuçta kardeşliğin kazanacağına, birliğin, beraberliğin ve huzurun kazanacağına yürekten inanıyoruz." ifadelerini kullandı.
Cinsiyetsizleştirme Politikaları: 2025 Aile Yılı İlan Edilecek
Erdoğan, küresel şer odaklarının teşvik ettiği cinsiyetsizleştirme politikalarının herkesin malumu olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"LGBT meselesi, bugün ailenin varlığına yönelik en ciddi tehditlerin başında gelmektedir. 2023 yılında ülkemizdeki doğurganlık hızı 1,51 seviyesine gerilemiştir. Açıkça ifade etmek gerekirse bu durum, alarm vericidir, Türkiye açısından varoluşsal bir tehdittir. Her fırsatta yaptığımız 'en az 3 çocuk' çağrısının ne kadar önemli olduğunu böylece tekrar görmüş oluyoruz. Toplumun tüm kesimlerinde bir farkındalık oluşturmak amacıyla 2025 senesini Aile Yılı ilan etmeyi kararlaştırdık. Yıl boyunca Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımız koordinasyonunda aile yapımızın korunması, güçlendirilmesi ve gelecek nesillere sağlam bir miras olarak aktarılması için kapsamlı çalışmalar yürüteceğiz."