Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Washington’da NATO Liderler Zirvesi’nde yaptığı açıklamada Suriye halkının katili Şam kasabı Beşar Esed’i Türkiye’ye davet etti ve görüşme çağrılarını yineledi.

Son günlerde Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Özgür Özel arasında yaklaşık bir milyon Müslümanı vahşice katleden Esed ile görüşmek için bir yarış yaşanıyor.

İki lider her gün başka bir çağrıda bulunuyor ya da açıklama yapıyor. Son olarak Özel’in Esed ile Şam’da görüşmek için randevu aldığı açıklanırken bu haber Şam tarafından yalanlanmıştı.

Öte yandan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Washington’da NATO Liderler Zirvesi’ne ilişkin düzenlenen basın toplantısındaki konuşmasında halkını kimyasal silahlar ve varil bombaları katleden Esed’e davet geldi.

“Sayın Esed Ülkeme Gel”

Beşar Esed ile görüşüp görüşmeyeceğine dair konuşan Erdoğan, çağrısını yineleyerek, şunları söyledi: "Sayın Esed'e 'ya ülkeme gel ya da üçüncü bir ülkede bu görüşmeyi yapalım' çağrımı 2 hafta önce yaptım. Ve bu konuyla ilgili olarak da Dışişleri Bakanı'mı görevlendirdim. O da muhataplarıyla görüşmek suretiyle inşallah bu dargınlığı kırgınlığı aşmak suretiyle yeni bir süreci başlatalım istiyoruz"

Erdoğan, geçtiğimiz haftalarda yaptığı açıklamada, Esed’e ‘Sayın Esed’ diyerek, “Diplomasi ilişkisi kurulmaması için hiçbir sebep yok. Biz Suriye ile ilişkileri geliştirmekte aynı şekilde birlikte hareket ederiz. Suriye'nin de iç işlerine karışmak gibi hedefimiz olamaz. Suriye halkı bizim kardeş halklar olarak yaşadığımız bir topluluktur. Nasıl ki biz Suriye ile ilişkilerimizi geçmişte canlı tuttuysak, ailece görüşmelere varıncaya kadar Sayın Esed ile bu görüşmeleri yaptık, yarın olmaz diye bir şey mümkün değil, yine olur” demişti.

Rusya ve İran ile birlikte “Astana Üçlüsü” içinde yer alan Türkiye, masada alınan kararlar ve sahadaki operasyonlarla Esed rejiminin ayağa kaldırılmasında büyük rol oynamıştı. Bu kapsamda muhalefetin İdlib’e sıkıştırılması ve Kuzey Suriye’deki operasyonlarla oyalanıp Esed rejimi ile çatışmalardan uzaklaştırılması sağlanmıştı. Son dönemeçte ise Esed rejiminin, Suriye’nin meşru yönetimi olarak kabul edilmesi ve ABD’nin himayesindeki Cenevre görüşmelerinin temeli olan 2254 sayılı karar ile yeniden Suriye halkına dayatılması yer alıyor.

Baba Esed’den beri ABD çıkarları ve ‘İsrail’in korumalığını üstelenen Esed rejimi ayrıca PKK terör örgütüne de ev sahipliği yapmış ve Türkiye ile Abdullah Öcalan’ın yakalanması sürecinde neredeyse savaşın eşiğine gelmişti.

Erdoğan her ne kadar terör örgütlerinin sınırda defakto bir yapılanma kurmaması için çabaladığını ifade etse de hem çok görüşmek istediği Esed rejimi hem de NATO “müttefiği” ABD, terör örgütlerini alenen himaye ettiği biliniyor.