Erdoğan, ABD’den, ‘İsrail’e Diplomatik Baskı Talep Etti
24 Ekim 2025

Erdoğan, ABD’den, ‘İsrail’e Diplomatik Baskı Talep Etti

Köklü Değişim Medya

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Körfez turunu ardından yurda dönüşte gazetecilerin sorularını yanıtladı ve Gazze’de ateşkesin sürdürülmesi için ABD ve uluslararası toplumu ‘İsrail’e baskı yapmaya çağırdı.

Erdoğan, Körfez turu sonrası uçakta yaptığı açıklamalarda, Gazze’de ateşkes süreci, Rusya-Ukrayna savaşı ve KKTC seçimleri hakkında açıklamalarda bulundu:

Gazze’de Ateşkes

SORU: Gazze’de güçlükle temin edilen ateşkesin muhafazası sağlanabilecek mi? İhlallerin artması durumunda ‘İsrail’e karşı nasıl bir uluslararası baskı kurulabilir? Bu ihlaller sürerken Gazze’ye yeterli insani yardım ulaştırılması ya da kentin yeniden inşası mümkün olabilecek mi?

"Türkiye olarak ateşkesin sağlanabilmesi noktasında elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Hamas tarafı ateşkese riayet ediyor. Hatta bu konuda kararlı olduklarını da açıkça ifade ediyorlar. ‘İsrail’ ise ateşkesi ihlal etmeye devam ediyor. Başta Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere uluslararası toplumun, ‘İsrail’in ateşkese ve anlaşmaya tam uyumunu sağlama noktasında daha fazla gayret etmeleri lazım. Bu süreçte ‘İsrail’e yönelik yeterli diplomatik baskı şart. Gazze yeniden ayağa kalkacak, bundan kimsenin şüphesi olmasın. Bu noktada Gazze’ye yardımların kesintisiz erişimi çok önemli. Yardımlarımızı Mısır’a sevk etmeye asla ara vermedik, vermeyiz. Devletimizin ve sivil toplum kuruluşlarımızın bölgeye ulaştırdığı yardımları TIR’larla Gazze’ye gönderiyoruz. 17’nci İyilik Gemimiz geçtiğimiz günlerde El- Ariş Limanına ulaştı. Gazzeli kardeşlerimiz, ‘İsrail’in uyguladığı insanlık dışı abluka nedeniyle, her şeye ihtiyaç duyuyorlar. Bundan daha doğal hiçbir şey olamaz. Bizler, onların ihtiyaçlarını karşılamak, Gazze’yi yeniden inşa ve ihya etmek için hazırlıklarımızı yapıyoruz. Artık laf değil, icraat zamanı. Yaptırımlarla silah satışlarının durdurulmasıyla ‘İsrail’, verdiği sözü tutmaya zorlanmalı. Bunun adımlarını da atıyoruz. Atmaya da devam edeceğiz."

SORU: ‘İsrail’ Başbakanı Binyamin Netanyahu, Türk güvenlik personelinin Gazze'ye gitmesi konusunda güçlü görüşlerim var. Bunların ne olduğunu tahmin etmek ister misiniz? Evet, biliyorsunuz” dedi. Gazze’de konuşlandırılması planlanan güçle ilgili müzakereler hangi aşamada?

"Gazze’de vazife üstlenecek görev gücü ile ilgili görüşmeler devam ediyor. Bu işin modalitesi henüz netleşmiş değil. Çok katmanlı bir konu olduğu için kapsamlı müzakereler yapılıyor. Biz Gazze’ye bu konuda her türlü desteği vermeye hazırız. Şu anda altyapı çalışmalarımız da devam ediyor."

SORU: Körfez ülkelerine, Gazze’nin yeniden toparlanması, imarı yönünde katkı sunmak adına tavsiyeleriniz, telkinleriniz oldu mu? Bu anlamda Kuveyt, Katar, Umman’da güçlü bir irade gördünüz mü? Ellerini taşın altına koyacaklar mı?

"Gazze’yi hep birlikte ayağa kaldıracağız. Buna sadece Türkiye veya sadece Mısır, diğer körfez ülkeleri tek başına muktedir olabilir mi, elbette hayır. Bu, müstakil bir toplu inşa ve ihya çalışmasıdır. Bunun için de bütün duraklarımızda kapsamlı görüşmeler gerçekleştirdik. Gidemediğim yerlere Dışişleri Bakanımı, İstihbarat Başkanımı, Milli Savunma Bakanımı gönderip, ‘görüşmeler onlar vasıtasıyla yürüsün’ dedim. Bu temaslar devam ediyor. Körfez ülkelerindeki kardeşlerimize açık ve net bir şekilde çağrımızı yaptık. Az önce de söylediğim gibi, artık söz değil, icraat zamanı. Kuveyt’te, Katar’da, Umman’da bu konuda güçlü ve samimi bir irade, bunun yanında da vicdani bir hassasiyet gördük. Özellikle Katar, zaten bugüne kadar Filistin’e en çok destek veren ülkelerden biri. Gazze, İslam dünyası için bir imtihan kağıdıdır. İnşallah bu sınavdan alnımızın akıyla geçecek ve kardeşlerimizin yanında en güçlü şekilde yerimizi alacağız. ‘İsrail’in saldırıları, Gazze’nin maalesef altyapısını yerle bir etti. Şimdi burada çok ciddi hafriyat çalışmaları yapılarak, bu yıkımları kaldırmamız gerekiyor. Önce iş makinelerinin yapacağı çalışmalar, ardından altyapıya yönelik atılacak adımlar var. Gazze’de hastaneler, okullar ibadethaneler, fırınlar, bunların hepsi yerle yeksan edildi. Bunun yeniden inşası kolay bir iş değil. Başta Körfez ülkeleri olmak üzere, hep birlikte bu adımı inşallah atacağız. Gazze, bütün insanlığı yıllar boyunca utandıran bir vahşete tanık oldu. Gazzeli kardeşlerimize insanlık olarak onurlu ve müreffeh bir geleceği hep beraber hazırlamamız gerekiyor. Türkiye, bu noktada her türlü fırsatı değerlendirerek elinden gelen gayreti ortaya koyacak."

Rusya-Ukrayna Savaşı

SORU: Yakın zamanda Budapeşte’de bir Amerika-Rusya zirvesi olacağı söylendi ama net bir tarih belirtilmedi. Anlaşılıyor ki konu askıya alındı. Rusya–Ukrayna krizinin çözümü için İstanbul formülünde hangi aşamadayız?

"Burada, Türkiye’nin veya İstanbul’un barış vizyonundaki önemi bir kez daha ortaya çıktı. Biz her an böyle bir adıma ev sahipliği yapmaya hazırız. Keşke Budapeşte’deki görüşme yapılabilseydi. Biz bu savaşın sona erdirilmesi için her türlü diyaloğun yararlı olacağını düşünüyoruz. En başından beri bunu savunduk, bunun için çalıştık, adil barışın mümkün olduğunu ifade ettik. Her iki tarafla da iyi ilişkilerimiz bulunuyor ve her iki tarafın da güvenini kazanmış bir ülkeyiz. Bu barış yolunda bize avantaj sağlıyor ve bu durumu insanlığın yararına kullanmakta kararlıyız."

KKTC Seçimleri

SORU: Sayın Cumhurbaşkanım, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde yapılan seçimleri Tufan Erhürman kazandı. Siz kendisini tebrik ettiniz. O da size teşekkür etti. Yeni dönemde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti-Türkiye ilişkileri nasıl olur, nasıl değerlendirirsiniz?

"Kuzey Kıbrıs'la ilgili şu ana kadar AK Parti iktidarında ilişkilerimiz nasıl olduysa bundan sonra da yine aynı şekilde devam edecektir. Bizim Kuzey Kıbrıs'a yan bakmamız, ters bakmamız asla mümkün değil. Yapılan önemli bir seçimdir ve Kıbrıs Türkünün iradesi bizim için çok saygındır. Bunun için kendilerini tebrik ettik. Bu kadar yatırımı biz Kuzey Kıbrıs'a boşuna yapmadık. Yıllar yılı biz Kuzey Kıbrıs'a giderdik. Cumhurbaşkanlığı binası küçüktü, orada bizi karşılarlardı, orada törenlerimizi yapardık. “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne yakışan bir parlamento binasını ve Cumhurbaşkanlığı binasını yapmak gerekir” dedik ve süratle de parlamento binasını ve Cumhurbaşkanlığı makamını orada inşa ettik. Güney Kıbrıs’ta ise böyle bir şey yok. Seçim yapıldı biz de demokrasiye inanan bir lider olarak telefonla, seçimi kazanan adayı tebrik ettik. ‘Şu anda bir Körfez ziyaretim var. Körfez ziyaretinden sonra kapımız sizlere açık, buyurun, sizleri bekliyoruz’ dedik. Kendileri de bu ziyareti gerçekleştireceklerini söylediler. Yabancı değiliz birbirimize, görüşeceğiz. İnşallah bu hafta sonuna kadar bu ziyaret gerçekleşirse kendileriyle etraflıca Türkiye-Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ilişkilerini, ele alacağız."