Danıştay’ın Ayasofya Duruşması Sona Erdi
02 Temmuz 2020

Danıştay’ın Ayasofya Duruşması Sona Erdi

Köklü Değişim Medya

Köklü Değişim Medya

Ayasofya'yı cami statüsünden müze statüsüne taşıyan kararın iptali için yapılan başvuru Danıştay tarafından ele alındı. Danıştay savcısı Ayasofya’nın açılması Cumhurbaşkanlığı kararını gerektirir diyerek davanın reddini talep etti. 1934 yılında Mustafa Kemal’in önderliğindeki Bakanlar Kurulunun aldığı karara karşı bugün Cumhurbaşkanı ve Bakanlar Kurulu Ayasofya’nın açılması yönünde karar alma cesaretinde bulunamıyor.

İslam ordularının İstanbul’u 1453 yılında fethederek bir çağı açıp bir çağı kapatmasından sonra orduların başındaki zeki ve cesur lider Fatih Sultan Mehmed, Ayasofya’yı camiye çevirerek Müslümanların ibadetine açmıştı. 1934 yılında Mustafa Kemal’in emri ile müzeye çevrilen fethin sembolü Ayasofya, 86 yıldır Tekbirleri hasret bekliyor.

Bir Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile açılabilmesi mümkün iken siyasi partiler ve son yıllarda AK Parti, Ayasofya’yı siyasi emelleri için istismar ederek seçim malzemesi olarak kullanıyor.

İktidarın Danıştay'a havale ettiği Ayasofya soruşturması bugün bitti. Kararın 15 gün içerisinde açıklanması bekleniyor.

Ayasofya Tartışması

İstanbul'un fethinden hemen sonra ibadete açılan ve bazı değişikliklerle camiye dönüştürülen Ayasofya, 1934 yılında ise Bakanlar Kurulu kararıyla cami statüsünden müzeye çevrildi.

Ümmetin muhalefetine rağmen Mustafa Kemal’in baskıyla ülkeyi yönettiği yıllarda aldığı karar bugüne kadar sürdürüldü . Bazı vakıflar, Bakanlar Kurulu kararının yürütmesinin durdurulması için dava açtı. Onlardan biri, Sürekli Vakıflar Tarihi Eserlere ve Çevreye Hizmet Derneği açtığı dava.

Bugün görüşülen davada, Ayasofya’nın camiden müzeye dönüştürülmesi kararı için hazırlanan protokelde, Atatürk’ün imzasının sahte olduğu iddia ediliyordu.

Danıştay savcısı, "O tarih itibarıyla işlem hukuka uygundur. Ayasofya hakkındaki karar geçmişte Bakanlar Kurulu tarafından alınmıştır. Dolayısıyla şu anda Ayasofya'yı tekrardan açmak Bakanlar Kurulunun, yani Cumhurbaşkanlığının kararını gerektirir. Bu nedenle davanın reddini talep ediyoruz" dedi.

'Ayasofya Camii, Fatih Sultan Mehmed'in Şahsi Mülküdür'

Duruşmaya ayrıca davacı Sürekli Vakıflar Tarihi Eserler ve Çevreye Hizmet Derneği Başkanı İsmail Kandemir, dernek avukatı Selami Karaman ve Cumhurbaşkanlığı avukatı katıldı. Daire Başkanı Yılmaz Akçil, duruşmada ilk olarak davacı tarafın avukatı Selami Karaman'a söz hakkı verdi. Karaman, "Ayasofya Camii, Fatih Sultan Mehmet'in şahsi mülküdür. Fatih Sultan Mehmet Han'ın iradesine uygun davranılması açısından Ayasofya Camii'nin müzeye çevrilmesi kararının iptal edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Yetki ve şekil yönünden sakat bir Bakanlar Kurulu kararıyla karşı karşıyayız. Bakanlar Kurulu kararının iptalinin neden gerektiğiyle üzerinde durduğumuz husus mülkiyet hususudur. Ayasofya Camii'nin cami vasfının ortadan kaldırılarak müze olarak kullanılması, Fatih Sultan Mehmed'in iradesine de aykırıdır. Biz mülkiyet hakkının görmezden gelindiğini söylemekteyiz" ifadelerini kullandı.

Mustafa Kemal Atatürk'ün reis-i cumhur olarak Bakanlar Kurulu kararında imzası olduğunu anlatan Karaman, "Biz, bu imzanın kendisine ait olmadığını belirtmekteyiz. Atatürk'ün imzalarının temin edilerek incelenmesi talebimiz var" dedi.

Sürekli Vakıflar Tarihi Eserler ve Çevreye Hizmet Derneği Başkanı İsmail Kandemir ise, "Anayasa Mahkemesi, Atatürk'ün vasiyeti üzerine hiçbir dokunmazına bir şey yapılamayacağı kararını verdi. Eşitlik ilkesi kapsamında Fatih Sultan Mehmed'in varlıklarına da aynı şekilde hiçbir şeyin yapılmaması gerekir. Mülkiyet hakkına uygun karar verilmesini arz ve talep ederiz" şeklinde konuştu.

'Ayasofya'yı Tekrardan Açmak Cumhurbaşkanlığının Kararını Gerektirir'

Danıştay savcısı ise, "O tarih itibarıyla işlem hukuka uygundur. Ayasofya hakkındaki karar geçmişte Bakanlar Kurulu tarafından alınmıştır. Dolayısıyla şu anda Ayasofya'yı tekrardan açmak Bakanlar Kurulunun, yani Cumhurbaşkanlığının kararını gerektirir. Bu nedenle davanın reddini talep ediyoruz" ifadelerini kullandı.

Savcı, Bakanlar Kurulu kararındaki “Atatürk” imzasına ilişkin de beyanda bulundu. Savcı, farklı yerlerde de “Atatürk” tarafından aynı imzanın kullanıldığını söyledi.

Derneğin 2005 yılında açtığı ilk davada Danıştay, Ayasofya'nın müze olarak kalması yönünde karar vermişti. Danıştay'ın 2019 yılında aldığı bir kararın Ayasofya için emsal olabileceği de belirtiliyor.