Köklü Değişim Medya

Suriye halkı, Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun “Esed rejimi ile muhalefeti uzlaştırmalıyız” açıklamasını, dün geceden beri farklı şehirlerde protesto ediyor. Sivil toplum kuruluşları ve ileri gelenler ‘anlaşma veya uzlaşmayı kabul edecek her türlü hareketi reddedeceklerini’ bugün Cuma namazı sonrası kitlesel gösterilerde ilan edecekler.

Çavuşoğlu, Ankara’da düzenlenen 13. Büyükelçiler Konferansı’nın son gününde düzenlediği basın toplantısında, özellikle Suriye ile ilişkiler ve uzun süredir hazırlıkları süren yeni askeri operasyona ilişkin değerlendirmelerde bulunup ve yeni bilgiler vermişti. Medyanın zorba Esed rejimine meşruiyet kazandırma çalışmalarına paralel olarak Çavuşoğlu'nun açıklamaları arasında en dikkat çeken unsur Suriye Dışişleri Bakanı Faysal Mikdad ile Ekim 2021’de görüştüğünü kamuoyuna duyurması oldu.

Bağlantısızlar Toplantısı'nda, Belgrad'da ayaküstü diğer bakanlarla sohbet ederken Suriye Dışişleri Bakanıyla da ayaküstü kısa bir sohbeti olduğunu bugün açıklayan Çavuşoğlu, “Muhalif Suriyelilerle rejim arasında bir barışın olması gerektiğini, Türkiye olarak böyle bir durumda buna destek olabileceğimizi de söyledik” açıklamasında bulundu.

Bu açıklamalar üzerine Suriye’nin kuzeyinde bir çok yerleşim merkezinde halk sokağa döküldü ve Çavuşoğlu’nun açıklamalarını protesto etti.

Bir dizi devrimci güç ve aktör, Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun açıklamalarını ve "rejim ile muhalefet" arasındaki uzlaşma konuşmasını kınayan açıklamalar yayınladı. Bu açıklamalar, tüm kurtarılmış bölgelerin gece protesto gösterilerine tanık olduğu esnada gerçekleşti.

Özgür Barolar Birliği yaptığı açıklamada, Suriye halkı ile terörist Esad rejimi arasında uzlaşma sağlamak için bir girişimde bulunarak, her yerdeki özgür insanları meydanlara inmeye ve bu tür adımları kategorik olarak reddettiğini ifade etmeye çağırarak, Türkiye Dışişleri Bakanı'nın açıklamalarını en güçlü şekilde kınadı.

Türkiye’nin Vesayeti Reddedildi

Özgür Barolar Birliği, Suriye devrimi üzerindeki her türlü Türk vesayetinin durdurulması ve bu terörist rejimle siyasi müzakereleri takip eden her kişi veya organın devrilmesi çağrısında bulunarak, devrimin tüm gruplarının derhal bu terörist rejimle herhangi bir ülkeden herhangi bir vesayetten uzak askeri cepheler açması gerektiğini vurguladı.

Bu açıklamalar üzerine pozisyonunu belirtmeyen her askeri grup veya siyasi varlığın, Türkiye'ye ve uluslararası topluma özgür devrimciler olduğumuzu, özgür kalacağımızı ve adalet olmadan barışın olmayacağını garanti etmek için açıkça Suriye devriminin düşmanı olarak kabul edildiğini vurguladı.

Heyet Tahrir Şam'ın Kurtarılmış Topraklar Siyasi İşler Dairesi, Suriye halkını ve onların büyük devrimini rencide eden bu açıklamaları ve Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin pozisyonlarını şiddetle kınadığını ifade eden bir bildiri yayınladı.

Açıklamaların, ezilen halkların haklı davalarına yönelik Türk politikasının ilkelerine yakışmayan reformist bir bağlamda geldiğini, PKK ve Esad rejiminin her ikisinin de suçlu olduğu, doksanlı yıllardan bugüne kadar bu çeteleri desteklediği bilindiği için sır olmadığını, iki taraf arasında ayrım yapmanın veya birini diğeriyle değiştirmenin veya kullanmanın siyasi bir basitlik olduğunu söyledi.

Açıklamada, Suriye devriminin, bir partinin veya devletin kendisini desteklemesi ve pozisyonlarını benimsemesi karşılığında siyasi bir kart olarak kullanılması için bir buluşma yeri olmadığını, Suriye devriminin, Suriye halkının inandığı ve onun için bir milyon şehit ve ülke içinde ve dışında yerinden edilmiş 15 milyon kişinin yanı sıra suçlu rejimin mezbahalarında bulunan ve tutuklanan on binlerce kişinin olduğuna dikkat çekti. Devrimin, Esed rejiminin onlarca yıllık adaletsizliğini ve tiranlığını silmek ve Suriye halkına layık bir vatan inşa etmek için kararlı olduğu vurgulandı.

Halep ve kırsalındaki Medya Profesyonelleri Birliği, Suriye devrimi meselesinin özgür halkın meselesi olduğunu ve hiç kimsenin bir açıklama ile bile müdahale etme hakkına sahip olmadığını ve büyük Suriye halkının fedakarlıklarının, dünyadaki suçlu ve terör şefi Beşar Esad'ın uzlaşmasıyla havaya uçurulamayacağını vurguladığı bir bildiri yayınladı.

Bu devrimin, yüz yıl boyunca devam etse bile, suçlu Beşar Esad ve rejimi düşene kadar, fedakarlık faturası ne kadar büyük olursa olsun geri çekilmeyeceklerini vurgulayarak, Türk bakanın açıklamalarını ve Türkiye'nin suçlu Beşar Esed ile ilişkileri normalleştirmeye yönelik adımlarının reddedileceği, suç ve terörizmin başının yeniden dayatılmasını ve ilişkileri normalleştirmeye yönelik adımlarının reddedileceği ve protestoların en ön saflarında durulacağı taahhüt edildi.

Bu bağlamda, Suriye Milli Ordusu'nun birçok lideri ve muhalefeti ve devrimci güçleri temsil eden bazı siyasi figürler, kişisel hesapları aracılığıyla, bu açıklamaları kınadıklarını ifade eden açıklamalar yayınladılar. Katil rejimi normalleştirecek herhangi bir uzlaşmayı veya adımı reddettiklerini açıkladılar.

Kınama ve reddetme kapsamında, aktivistler ve sivil toplum kuruluşları Cuma günü, kurtarılmış bölgelerdeki tüm şehir ve kasabalarda kitlesel gösteriler düzenlenmesi ve meydanlarda toplanma çağrısında bulundu. On yıldan uzun süredir milyonlarca Suriyeliyi yok eden, öldüren ve yerinden eden Esed rejimiyle müzakere, anlaşma veya uzlaşmayı kabul edecek her türlü hareketi reddedeceklerini açıkladılar.