“Amirallerin Montrö Bildirisi”: 103 Emekli Amirale Beraat
21 Aralık 2022

“Amirallerin Montrö Bildirisi”: 103 Emekli Amirale Beraat

Köklü Değişim Medya

Kamuoyunda "Amirallerin Montrö Bildirisi" olarak bilinen açıklamada imzası olan 103 emekli amiralin yargılandığı davada mahkeme, suçun yasal unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle tüm sanıkların beraatine karar verdi.

Ankara 20. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, bazı sanık avukatlarının esas hakkında mütalaaya karşı savunmalarını tamamlamasından sonra duruşmaya müzakere arası verildi.

Yaklaşık bir saatlik aranın ardından mahkeme heyeti kararını açıkladı.

Buna göre eski Deniz Kuvvetleri Komutanları Bülent Bostanoğlu, Eşref Oğuz Yiğit ve Murat Bilgel dahil toplam 103 emekli emekli amiralin yargılandığı davada, "devletin güvenliğine veya anayasal düzene karşı suç işlemek için anlaşma" suçundan beraat etti.

Mahkeme başkanı, "suçun yasal unsurlarının oluşmadığı" gerekçesiyle bu kararın oy birliğiyle verildiğini açıkladı.

Montrö, 1923'te Lozan Antlaşması ile birlikte imzalanan Boğazlar Sözleşmesi'nin yerine geçmiş bir anlaşma.

Birinci Dünya Savaşı sonrası İngiltere'nin kontrolünde imzalanan Montrö Sözleşmesi ile Boğazlar'ın yönetimi için kararlar alınmıştı.

İkinci Dünya Savaşı’nın ayak sesleri duyulurken İngiliz Dışişleri Bakanlığının 23 Temmuz 1936 tarihli bir notasında konu hakkında şu görüşlere yer verilmiştir: "Türkiye'nin Boğazlar Sözleşmesi'nin değiştirilmesi ile ilgili isteği haklı kabul edilmektedir."

Montrö'de ABD'nin rahatsız olduğu “Karadeniz'de bulunmalarının amacı ne olursa olsun, kıyıdaş olmayan devletlerin savaş gemileri bu denizde yirmi-bir günden çok kalamayacaklardır" maddesi de bulunuyor. Her ne kadar bu süreç, iktidar ile muhalefet arasındaki bir kavga gibi görülse de iki sömürgeci devletin çatışmasının yansıması olduğu düşünülüyor.

Ne Olmuştu?

TBMM Başkanı Mustafa Şentop'un geçen yıl "Bir Cumhurbaşkanı Montrö'yü feshedebilir mi?" sorusuna "Teknik olarak evet" diye yanıt vermesi ve “Kanal İstanbul” üzerinden sürdürülen Montrö Boğazlar Sözleşmesi'nin feshedilmesi tartışmaları üzerine emekli amiraller, yazılı bir açıklama yayınlamıştı. Kemalist amiraller ayrıca sosyal medyada yayınlanan sarıklı amiral görüntülerine de tepki gösterip, üstü örtülü tehditte bulunmuşlardı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu, açıklamayla ilgili resen soruşturma başlatmıştı.

Savcılık, emekli amirallerin, TCK'nın 316/1'inci maddesi kapsamındaki 'devletin güvenliğine veya anayasal düzene karşı suç işlemek için anlaşma' suçundan 3’er yıldan 12’şer yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep etmişti.

Bildiriye Tepkiler

Emekli amirallerin yayımladığı bildiriye muhalefet destek verirken, iktidar sert bir şekilde tepki göstermişti.

TBMM Başkanı Mustafa Şentop, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Yıllardır içeride, dışarıda vatan ve millet düşmanlarıyla cephe cephe amansız bir mücadele sürerken ortalıkta gözükmeyen emekliler, kendi uydurdukları gündemlerle kaos simsarlığı üstlenmişler; belli. Kahraman milletimiz 15 Temmuz'da sadece FETÖ'cü darbecileri değil, aynı kaynaktan beslendiğini bildiğimiz bütün darbe sevdalılarını da toprağa gömdü. Düşünce açıklama başka, darbe çağrışımlı bildiri hazırlamak başka." ifadeleriyle bildiriye tepki göstermişti.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Montrö Boğazlar Sözleşmesi'yle ilgili bildiri yayımlayan emekli amirallere tepki gösterdi. Oktay, “Mezarlıkta ıslık çalan korkaklar misali, Millet İradesini ve Recep Tayyip Erdoğan’ın dik duruşunu hazmedemeyen darbe seviciler demokratik kurumlara, seçilmişlere ve de Türk Silahlı Kuvvetlerine ayar verme hadsizliğinde bulunmuşlar. Bu vesayet muhiplerinin hevesleri en son 15 Temmuz gecesi kursaklarında kalmış, millet olarak unutamayacakları bir ders vermiştik. Bugün de her platformda gerekli cevap en net şekilde verilecektir. Göze alabilene hodri meydan” ifadeleriyle meydan okumuştu.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, "Neymiş, birkaç emekli amiral bir araya gelip bir 'bildiri' yazmışlar. 5. kol unsurları da hemen heyecanlanmış. Oturun oturduğunuz yerde." diyerek şunları söylemişti:

"O Türkiye eskide kaldı! Bu millet 15 Temmuz’da darbe heveslilerini nasıl tepelediğini dosta düşmana gösterdi. Haddinizi bilin! Siz kimsiniz? Ne hakla milli iradenin meşru temsilcilerine parmak sallıyorsunuz? Türkiye bir hukuk devletidir. Bunu asla unutmayın. Vesayetçiler bir daha asla demokrasimize zarar veremeyecek. Dış güçlerin ezik piyonları büyüyen, güçlenen Türkiye'nin önünü kesemeyecek!"

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ise Twitter'dan yaptığı açıklamada şöyle demişti:

"Bir grup müteakit askerin darbe dönemlerini çağrıştıran açıklaması sadece kendilerini gülünç ve zavallı duruma düşürmüştür. Bilsinler ki aziz milletimiz ve temsilcileri bu zihniyete ve vesayet heveslilerine asla geçit vermeyecektir. Haddinizi bilin ve yerinizde oturun."

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Twitter'dan yaptığı açıklamada şöyle demişti:

"Büyük Türk milleti üniformaya aşıktır. Üniformayı taşımak şereftir. O şerefi emekli olduktan sonra taşımak daha büyük şereftir. Demokrasiye, devlete ve millete sadakatle bağlı, rütbesini üniformasını siyaset malzemesi yapmayanları daima şükranla yad ederiz... Ya diğerleri..."

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı ve Cumhur ittifakı ortağı Devlet Bahçeli, yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullanmıştı:

“103 emekli amiralin ortak imzalı yayımlamış oldukları anti demokratik ve tehditvari, aynı zamanda vesayetçi bildiriyi Milliyetçi Hareket Partisi nefretle lanetlemekte ve reddetmektedir.

Bu kapsamda partimizin görüşü olarak derhal alınması gereken önlemler şu şekildedir:

Muhtıra tarzında hazırlanarak gece yarısı servisi yapılan bildiride imzası bulunan amirallerin rütbeleri sökülmelidir.

Açıklanan bildirinin çok yönlü adli ve idari soruşturması yapılmalıdır.

Bu rezaletin içinde kimlerin olduğu tevsik ve tespit edilmelidir.”