Köklü Değişim Medya

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Avrupa Birliği yetkilileriyle bir dizi görüşme gerçekleştirdi. Kalın, Türkiye'nin AB üyeliğini stratejik bir öncelik olarak gördüğünü belirterek, 57 yıldır bekletildiği kapıda beklemeye devam edeceğini beyan etmiş oldu.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, 10-11 Aralık'ta yapılacak Avrupa Birliği (AB) Zirvesi öncesinde dün Brüksel'e bir dizi görüşme gerçekleştirdi.

Sözcü Kalın, temasları kapsamında AB Konsey Başkanı Charles Michel'in Dış Politika Başdanışmanı Maryam Van den Heuvel, AB Komisyon Başkanı Ursula von der Leyen'in Kabine Şefi Bjoern Seibert ve AB Dış İlişkiler Servisi Genel Sekreteri Helga Schmid ile ayrı ayrı görüştü.

Türkiye-AB ilişkileri, Doğu Akdeniz, Libya, Suriye ve Karabağ gibi bölgesel konuların ele alındığı görüşmelerde Kalın, Gümrük Birliği'nin güncellenmesi, göç anlaşması, vize serbestiyeti ve siyasi diyalog gibi alanlarda somut adımlar atılması gerektiğini yineledi.

Kıbrıs'ta adil ve kalıcı bir çözüm için yeni fikirlere ihtiyaç olduğunun altını çizen ve Türkiye'nin Yunanistan ile istikşafi görüşmelere başlamaya hazır olduğunu söyleyen Kalın, Türkiye'nin barış ve istikrarı korumak adına yapıcı tutumunu sürdürmeye devam edeceğini muhataplarına aktardı.

Kalın, Türkiye-AB ilişkilerinin stratejik öneminin giderek arttığını, Türkiye-AB ilişkilerine yeni bir dinamizm kazandıracak, iş birliğini artıracak ve karşılıklı güven ilişkisini güçlendirecek yeni ve somut adımlara ihtiyaç duyulduğunu belirtti.

AB'nin bölgesel konularda üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmesi gerektiğini ifade eden Kalın, bölgesel sorunların çözümü için diyalog ve iş birliğinin tüm tarafların çıkarına olacağını ifade etti.

Kalın, Türkiye'nin AB üyeliğini stratejik bir öncelik olarak gördüğünü belirtirken AB liderlerinin tüm ideolojik ve siyasi önyargılarını bir kenara bırakarak Türkiye-AB ilişkilerine stratejik bir akılla bakması gerektiğini söyledi.

İkili ihtilafların Türkiye-AB ilişkilerini yormasına ve rehin almasına müsaade edilmemesi gerektiğine dikkati çeken Kalın, giderek stratejik önem kazanan Türkiye-AB ilişkilerinde bir an önce pozitif gündeme geçilmesinin önemini vurguladı.

12 Eylül 1963'ten bu yana geçen 57 yılın sonunda Türkiye hala AB’ye girebilmek için Avrupa kapılarında beklemeye devam ediyor. Yıkılmaya yüz tutmuş Hristiyan birliği bugün çatırdarken, Avrupalı siyasiler açık ya da kapalı defalarca Türkiye’yi birliğe almak istemediklerini beyan etmişti.